Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1689 E. 2023/657 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/1689
KARAR NO : 2023/657

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : Doç. Dr. … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 10.05.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2018/440 E., 2019/440 K.

DAVACI : … -…
VEKİLİ : Av. … -E tebligat
DAVALI :
VEKİLİ : Av. … -E tebligat

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352’nci maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekilinin davalı … tarafından müvekkili aleyhine Kayseri 1. İcra Dairesinin 2015/17310 sayılı dosyası üzerinden 14.132,31 TL asıl alacak için ilamsız takip başlatıldığını, müvekkilinin süresi içerisinde takibe itiraz edemediğini, müvekkilinin davalı kooperatife bütün borçlarını ödeyerek 04.02.2013 günü evinin tapusunu aldığını ileri sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile davalının kötü niyet tazminatı ile mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı yargılamaya katılmamış, cevap vermemiştir.
İlk derece mahkemesince:
Davacının davalı kooperatife ortak olduğu,
Kendisine isabet eden bağımsız bölümünün devredildiği,
Davalı kooperatif tarafından hazırlanan kesin maliyet raporuna göre hesaplanan 13.534,92 TL kesin maliyet farkının davacıdan istendiği ve bu alacağın tahsili için icra takibine girişildiği,
Davalı kooperatifin iflasının 13.04.2015 günü itibariyle bir yıl süre ile ertelendiği, bunun 24.09.2018 günü itibariyle bir yıl süre ile uzatıldığı,
Kooperatif (tip) ana sözleşmesine göre ortağın ancak ödemiş olduğu kesin maliyetin yüzde onu kadar risk payı ödenmesi halinde ortaklıktan ayrılabileceği, oysa davalı kooperatifin ana sözleşmesinde böyle bir hükmün yer almadığı ve ortağın, kooperatif tasfiye olmadan ortaklıktan ayrılamayacağı, dolayısıyla davalı yanca davacıya gönderilen ve ortaklık ilişkisinin sona erdiğine ilişkin ibare taşıyan ihtarnamenin davacı bakımından hak kazandırmayacağı,
Kesin maliyet belirlenip bu bedel ortaklarca ödendikten ve tapular devredildikten sonra ilk maliyet raporunun hatalı olduğunun anlaşılması halinde genel kurul kararı alınarak, yeniden kesin maliyet belirlenmesi halinde bu yeni raporun ortakları bağlayacağı,
Ana sözleşmenin 61 ve 63’üncü maddelerine göre belirlenen kesin maliyet çerçevesinde davacının bakiye 13.534,92 TL borcunun bulunduğunun belirlendiği,
Görevsiz mahkemede alınan 04.04.2018 günlü bilirkişi raporunda davacının borcunun bulunmadığı belirlenmiş ise de o raporun kooperatifçilik alanında uzman olmayan bilirkişiler tarafından düzenlenmiş olması nedeniyle hükme esas alınmadığı,
Takipten önce davacıya gönderilen ihtarnamede borcun 05.04.2015 gününe kadar ödenmesinin ihtar edildiği, bu tarihle icra takibine girişilen 01.10.2015 tarihi arasında (usul ekonomisi ilkesi gereği mahkemece hesaplanan) 597,39 TL tutarındaki yasal faiz dikkate alınarak davanın reddine;
Takip tedbiren durdurulduğundan takip konusu tutarın yüzde yirmisi oranında tazminatın (İİK m.72) davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde:
– Kararın dosya kapsamı ile bağdaşmadığını,
-İlk derece mahkemesince alınan ilk (04.04.2018 günlü) bilirkişi raporunda müvekkilinin tapu tescilinden önceki yükümlülüklerini yerine getirdiği, bu hususun davalı kayıtları ile sabit olduğu; kesin hesap yönünden davacıya bir yıldan önceki tarihler için borçlu bulunmadığı hususlarının saptandığını,
– Alınan ikinci bilirkişi raporunda ise borç belirlendiğini, mahkemece bu iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmediğini,
– Kooperatifler Kanunu’nun 36’ncı maddesine göre sınırsız veya sınırlı sorumlu bir ortağın öldüğü veya diğer bir sebeple kooperatiften ayrılışının kesinleştiği tarihten başlayarak bir yıl veya anasözleşme ile tespit olunan daha uzun bir süre içinde kooperatifin iflas etmesi halinde, ayrılmasından önce doğmuş olan borçlar için ortak sorumluluktan kurtulamayacağı; aynı koşullar altında veya aynı süre içinde ek ödeme yükümünün de mevcut
olmakta devam edeceği, bir kooperatifin dağılması halinde dağılmanın Ticaret Siciline tescilinden başlayarak bir yıl veya anasözleşmede tespit olunan daha uzun bir süre içinde iflasının açılmasına karar verilmesi halinde ortakların ek ödemelerle birlikte sorumlu olduklarını,
– Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğünün müzekkeresinde davalının unvanının İflas Halinde … olarak gösterildiğini, bu nedenle davalı kooperatifin durumunun İcra ve İflas Kanunu’nun iflasa ilişkin hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesinin gerektiğini,
– Müflis kooperatifin müvekkiline gönderdiği ihtarnamede yer alan “ilk maliyet komisyonunun hesaplarına göre tarafınıza bildirilen maliyet borcunuzu ödediğinizden dolayı tapunuz verilerek ortaklıktan ilişiğiniz kesilmiştir” ifadesine göre müvekkilin davalı kooperatife karşı yükümlülüğünü yerine getirdiğini,
– Bu nedenle müvekkile isabet eden dairenin 04.02.2013 tarihinde tescilinin yapıldığını,
– Tescil tarihinden 1 yıldan daha uzun bir süre sonra (17.03.2016 günü) yapılan kesin hesaptan dolayı müvekkiline borç çıkarılamayacağını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davacı daha sonra sunduğu 20.06.2022 günlü dilekçesiyle 7410 sayılı Yasa ile Kooperatifler Kanunu’na eklenen Geçici 11’inci madde uyarınca borcun hükümsüz hale geldiğini ileri sürerek talebinin kabulünü istemiştir.
HUKUKİ NEDEN VE GEREKÇE :
Dava, Kooperatifler Kanunu’nun 61 ve 63’üncü maddeleri uyarınca belirlenen kesin maliyet alacağının tahsili için girişilen icra takibi dolayısıyla borçlu bulunulmadığının saptanması istemine ilişkindir.
Dosyanın istinaf incelemesi için Dairemizde sıra beklediği aşamada 15.06.2022 gün ve 31867 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7410 sayılı “Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 2’nci maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na Geçici 11’inci madde eklenmiştir. Madde metni şu şekildedir:
“Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, Kayseri ilinde aşağıdaki şartları taşıyan yapı kooperatifleriyle sınırlı olmak üzere bu madde hükmü uygulanır.
a) İnşaatların etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi,
b) Terkin edilmemiş olması,
c) Yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikine kooperatifçe tahakkuk ettirilen bedelin ödenmiş olması,
ç) Kooperatif tarafından üyeye konutunun tapu devrinin yapılmış olması,
şartlarının birlikte sağlanması halinde; konutun tapu devrinin yapılmasından sonraki dönemler için yapı kooperatifi tarafından yönetim giderleri hariç olmak üzere her ne ad altında olursa olsun yapılmış borçlandırmalar veya bu kapsamda üçüncü şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devrine ilişkin işlemler hükümsüzdür.
Birinci fıkra kapsamındaki şartları birlikte sağlayan kişilere karşı yapı kooperatifinin veya bu alacağı devralan üçüncü kişilerin yapı kooperatifi nedeniyle açmış oldukları her türlü alacak veya tazminat davaları ile bu kapsamda yapılan ilamsız icra takipleriyle ilgili olarak; ilgilinin talebi halinde bu davalarda verilen ve henüz kesinleşmemiş mahkeme kararları ile kesinleşen dava ve takiplere dayanılarak başlatılan icra işlemleri, haciz, satış ve tahliye uygulamaları durdurulur. Bu alacaklar kapsamında kesinleşen ilamlara dayanılarak devam eden takipler ile kesinleşen icra takiplerine son verilmesi için birinci fıkra uyarınca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde borcun bulunmadığına dair davanın açıldığına ilişkin belgenin ibraz edilmesi zorunludur; borcun bulunmadığına ilişkin kesinleşen ilamın icra dairesine ibraz edilmesi halinde takip sonlandırılır.”
Dairemizce bu düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olduğu kanısıyla itiraz yoluna başvurulmuştur.
Dairemizin itiraz başvurusunda ifade edildiği üzere:
“…Konut Yapı Kooperatiflerinin kural olarak; ortaklarının ihtiyaç durumuna göre yapılacak inşaatı planlaması, genel kurula sunulan bilanço gelir gider cetvelleriyle belirlenen giderlere göre Kooperatifler Kanununun 21. maddesindeki ödemeleri (aidat) ortaklarından tahsil etmesi (peşin bedelli ortaklardan sadece genel gider ve alt yapı gideri tahsil etmesi), ana sözleşmenin 59/2. maddesi uyarınca tamamlanan bazı konutların ortaklara teslimi ve tapu devrinin söz konusu olması halinde, tapu teslim tarihi itibariyle varsa tapusunu devralacak ortağın Kanunun 21. maddesindeki ödemelere yönelik borcu olup olmadığının belirlenmesi, bu borcunu ödeyen ortaklarına tapu devrini yapması, tapusunu devralan ortaklarla devralmayan ortaklar arasındaki nispi eşitliği tapusunu devralan ortaklardan fazla miktarda aidat tahsil edilmesi suretiyle sağlanabileceğinin gözetilmesi, tapusunu devralan ve devralmayan tüm ortaklardan (peşin bedelli ortaklar hariç) inşaat finansman gideri tahsil etmeye devam etmesi, tüm inşaatların tamamlanması halinde ana sözleşmenin 61 ve devamı maddelerinde düzenlenen kesin hesap prosedürünü tamamlaması, inşaatların tamamlanması sebebiyle tasfiyenin sonuçlanıp sicilden terkin tarihine kadar tüm ortaklarından genel gider, alt yapı gideri ve tasfiye gideri tahsil etmeye devam etmesi gerekir.
Ne varki Kayseri ilinde kurulan bazı yapı kooperatiflerinin 2010’lu yıllarda ana sözleşmelerinin 14, 61, 62 ve 63. maddelerinde değişiklikler yaptıkları,… Değiştirilen ana sözleşme hükümleri dayanak alınarak -değişen ana sözleşmede dahi “Son etap inşaatın bitirilmesinden sonra” geçici ve kesin maliyetlerin belirlenebileceği düzenlenmiş olmasına ve inşaatların tamamının bitirilmemiş olmasına karşın- inşaatın tamamlanan ve kat mülkiyeti tapusu alınan kısımları ile ilgili ana sözleşmenin değişik 61 ve devamı hükümlerindeki usulle kesin maliyet hesabının yaptırıldığı, buna göre kendisine isabet eden kesin maliyet borcunu ödeyen ortağa tapu devri yapıldığı, bu ortaklardan artık inşaat finansman gideri alınmamaya başlandığı, diğer etapların inşaatlarının tamamlanması aşamalarında yeniden ana sözleşmenin 61 ve devamı maddelerine göre kesin hesap yaptırıldığı, “endeksleme/eskalasyon” adı altında tapusunu devralan ortaklara borç çıkarıldığı, tapu devri yapılan bazı ortakların belli koşullarla tahsis ve teslim edilen taşınmazına ait tapu kaydı geri alınmaksızın ortaklıktan ayrılmasına izin verildiği Dairemizde istinaf incelemesine konu dosyalarda görülmüştür.
Ana sözleşme hükümlerinin 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa, Anayasa’ya aykırı olamayacağı ilkesinden sapılarak yapılan ana sözleşme değişikliği ile yasal dayanağı oluşturulmaya çalışılan, inşaatlarının etap etap tamamlandığı kooperatiflerde tüm ortaklardan alınan aidatlarla tamamlanan konutların ortakların bir kısmına teslimi ve tapu devrinin yapılması sonrası tapu devri yapan ortaklardan inşaat finansman gideri alınmaması, bazı tapu devri yapılan ortakların da ortaklıktan ayrılmasının uygun bulunması uygulaması, kooperatifin inşaatları tamamlayacak mali gücünün azalmasına yol açmakta, örneğin Anayasa’ya aykırılık başvurusu yapılan iş bu uyuşmazlıkta taraf kooperatifin borca batık duruma gelmesine ve iflasının ertelenmesini talep etmesini gerektirmekte, yıllarca aidat ödeyen ve kendisine tahsis ve teslim edilecek konutunun inşaatı tamamlanamayan ortaklar aleyhine büyük bir eşitsizlik ve haksızlık oluşturmakta, kooperatifin “ortaklarının konut ihtiyacını karşılamak” amacını gerçekleştiremeyecek duruma gelmesi sonucunu doğurmaktadır.”
Anayasa Mahkemesi 16.02.2023 gün ve 2022/126 E., 2023/29 K sayılı kararıyla Dairemizin de arasında bulunduğu üç başvurucunun itirazlarını kabul ederek anılan düzenlemenin birinci fıkrasının Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline, kalan kısmının 30.03.2011 gün ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 43. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince iptaline karar verilmiştir.
Bu yasal düzenlemeler ve açıklamalar çerçevesinde somut olaya dönüldüğünde:
Davalı kooperatifçe inşaatların tamamının bitirilmemiş olmasına karşın inşaatı tamamlanan bir kısım konutların teslimi aşamasında kesin hesap olarak adlandırılan işlemler yapılmış, kooperatif ortaklarına borç çıkarılmıştır. Ana sözleşmenin 61’inci maddesine göre kesin maliyet hesabı tüm inşaatların tamamlanmasından sonra yapılır. Kesin Hesap Raporunun düzenlendiği tarihte kooperatifin tüm inşaatlarının tamamlanmamış olduğu anlaşıldığından, aralarında davacının da bulunduğu bir kısım ortaklar yönünden tapu devri öncesinde yapılan “kesin hesap” olarak adlandırılan işlemlerin ana sözleşmenin 61’inci maddesindeki kesin hesap niteliğinde olduğu söylenemez.
Dairemizce Anayasa’ya aykırılık iddiasıyla yapılan başvuruda belirtildiği gibi davalı kooperatifçe ortaklarının ihtiyaç durumuna göre yapılacak inşaatı planlanması, genel kurula sunulan bilanço gelir gider cetvelleriyle belirlenen giderlere göre Kooperatifler Kanunu’nun 21’inci maddesindeki ödemeleri (aidat) ortaklarından tahsil edilmesi; ana sözleşmenin 59/2’nci maddesi uyarınca tamamlanan bazı konutların ortaklara teslimi ve tapu devrinin söz konusu olması halinde, tapu teslim tarihi itibariyle varsa tapusunu devralacak ortağın Kanunun 21’inci maddesindeki ödemelere yönelik borcu olup olmadığının belirlenmesi, bu borcunu ödeyen ortaklarına tapu devrini yapılması, tapusunu devralan ortaklarla devralmayan ortaklar arasındaki nispi eşitliğin tapusunu devralan ortaklardan fazla miktarda aidat tahsil edilmesi suretiyle sağlanabileceğinin gözetilmesi, (peşin bedelli ortaklar hariç) tapusunu devralan ve devralmayan tüm ortaklardan inşaat finansman gideri tahsil edilmeye devam edilmesi, tüm inşaatların tamamlanması halinde ana sözleşmenin 61 ve devamı maddelerinde düzenlenen kesin hesap prosedürünü tamamlanması, inşaatların tamamlanması sebebiyle tasfiyenin sonuçlanıp sicilden terkin tarihine kadar tüm ortaklardan genel gider, alt yapı gideri ve tasfiye gideri istenmesi gerekir.
Bu durumda İlk derece Mahkemesince, takip dayanağı “Konut kesin maliyet farkı” olarak belirlenen alacağın davacıdan talep edilebileceği sonucuna varılmıştır.
Mevzuatın gösterilen hükümleri ve yapılan açıklamalar çerçevesinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359’uncu maddesinin 3 numaralı fıkrası uyarınca dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olayın saptanmasında ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 düzenlemesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-HMK m. 353/1-b.1 gereğince Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/440 E., 2019/440 K sayılı dava dosyasında verdiği 10.05.2019 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİNİN ESASTAN REDDİNE
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL’den peşin olarak alınan 44,40 TL’nin düşümü ile kalan 135,50 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına
4-Kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine
5-HMK m.359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m.302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına
05.04.2023 tarihinde dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK m.362/1-a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,-) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere OYBİRLİĞİYLE karar verildi. (GK Yazım Tarihi: 10.04.2023 )

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır