Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/166 E. 2022/1846 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ-
D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)

ESAS NO : 2019/166
KARAR NO : 2022/1846
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 05.07.2018 tarihli karar ve 17.07.2018 tarihli
ek karar.
ESAS-KARAR NUMARASI : 2015/190 E., 2018/599 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkilinin … Termik Santrali İşletme Müdürlüğü’nün mekanik bakım ve elektrik bakım hizmetlerinin yaptırılması için çıkılan ihale sonucunda 18.01.2007-30.06.2010 tarihleri arasında davalı ….A.Ş.; 01.07.2010-31.03.2011 tarihleri arasında ise davalı ….Ltd. Şti. ile iş yaptığını, davalıların kendi işçilerinin alacaklarını ödemeyerek yasa ve sözleşmeye aykırı davrandığını, müvekkili tarafından bir kısım işçi alacaklarının ödendiğini, müvekkilinin yaptığı ödemelerden davalıların yüklenici sıfatıyla sorumlu olduklarını belirterek 57.639,00-TL’nin ödeme tarihi olan 22.02.2013 tarihinden; 28.201,31-TL’nin 28.03.2013 tarihinden; 9.768,57-TL’nin 25.04.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….A.Ş. vekili, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, dava dışı 3. kişiler tarafından açılan davalar sonucunda iş mahkemeleri tarafından verilen ücret kesintisine ilişkin kararlar gereğince ödenen bedellerin müvekkiline rücu edilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….Ltd. Şti. vekili, müvekkili tarafından işin 02.07.2010-30.04.2011 tarihleri arasında yerine getirildiğini, müvekkilinin kendi dönemine ilişkin sözleşmesel tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, müvekkili ile davacı arasında imzalanan hizmet alımı sözleşmesinde münhasıran ve açıkça düzenlenmiş vardiya zammı vs. alacağı ile ilgili herhangi bir hüküm bulunmadığını, iş mahkemelerinde açılan davaların müvekkiline ihbar edilmediğini, müvekkilinin dava konusu ödemeler ile ilgili olarak sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “…Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının dava dışı işçilerin asıl işvereni, davalılarında alt işveren olduğu, asıl işveren ile alt işverenin işçiye karşı müteselsilen sorumluluğunun 4857 sayılı Yasa’nın 2/6. maddesinde düzenlendiği, ancak iç ilişkideki sorumlulukların tarafların aralarındaki sözleşme hükümlerine göre tespit edilmesi gerektiği, davalı alt işverene rücu edilebilecek miktarın davacı asıl işverenin ödediği miktarın olmadığı, davalı alt işverenin gerçekte işçiye karşı sorumlu olduğu borç miktarı olduğu, ilamlarda hüküm altına alınan alacakların toplu iş sözleşmesinden kaynaklı vardiya tazminatı ile ulusal bayram genel tatil ücreti alacağı olduğunu, bu alacaklardan her bir alt işverenin kendi işverenlik dönemine isabet eden kısımlardan sorumlu olduğu, taraflar arasındaki ihale sözleşmelerinin incelenmesinden 23.17 maddesi ve 23. maddesi atfıyla genel şartnamenin 6. maddesi uyarınca işçilerin alacakları yönünden iç ilişkideki sorumluluğun davalı alt işverene ait olduğu, 18.01.2007-30.06.2010 tarihleri arasındaki süreye ait işçilik alacakları ve isabet eden feriler için yaptığı ödemeleri davalı ….A.Ş.’ye, 01.07.2010-31.03.2011 tarihleri arasındaki süreye ait işçilik alacakları ve isabet eden feriler için yaptığı ödemeleri davalı ….Ltd. Şti.’ye rücu edebileceği, yapılan hesaplama sonucunda davalı ….A.Ş.’ye rücu edilebilecek tutarın 52.428,90-TL, davalı ….Ltd. Şti.’ye rücu edilebilecek tutarın ise 31.036,22-TL olduğu anlaşılmış olup, davanın kısmen kabulüne…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Yerel mahkemece yeterli araştırma yapılmadan, eksik inceleme ve değerlendirme ile usul ve yasaya aykırı karar verildiğini, bilirkişinin, dava ettikleri ödenen işçi alacakları yönünden toplam 57.639,00-TL alacağın 57.571,15-TL’sinin davalı firmalar ile imzalanmış sözleşmelerde yer alan hükümler gereği davalılardan tahsile hakları olduğunu tespit ettiğini, arada 67,85-TL’lik bir fark bulunduğunu;
Mahkeme kararına karşı asıl itiraz ettikleri hususun ise ödenen işçi alacaklarının fer’isi niteliğindeki alacak kalemlerinde yapılan hesap hatası ve hukuki yorum yanlışlığı olduğunu, raporda söz konusu miktar olan toplam 25.893,97-TL ile dava dilekçelerinde yer alan 37.969,88-TL arasında 12.075,91-TL fark bulunduğunu;
SGK prim ödemesi, gelir vergisi, damga vergisine ilişkin ödemelerin tamamen teşekküllerinin dışında ilgili devlet kurumlarının yasal mevzuatı çerçevesinde hesapladıkları miktar dahilinde ödenmek zorunda kalınan meblağ olduğunu, yani teşekküllerinin söz konusu ödemeleri ilgili kurumlara öderken fazladan ödediği şeklinde bilirkişi raporunda yer alan hesaplamaların dayanaksız olduğunu;
Davalı firmalar ile müvekkilinin imzalamış oldukları sözleşme ile çalıştırdıkları işçilerin alacaklarının eksiksiz olarak kendileri tarafından ödeneceğini taahhüt etmiş olmalarına rağmen söz konusu alacakların dava konusu olduğunu;
Yargılama aşamasında yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılması taleplerinin kabul görmediğini, halbuki itirazlarının haklı olup olmadığının objektif olarak değerlendirilmesi gerektiğini;
Kararda ayrıca harç, yargılama giderleri, vekalet ücretlerinin, müvekkili aleyhine yanlış hesaplandığını;
Mahkeme kararını düzelten ek kararda davalı firmalardan …firmasının şirket statüsünün A.Ş. olarak gösterildiğini, doğrusunun Ltd. Şti. olacağını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
1-HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin asıl karara yönelik istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, taraflar arasında akdedilen hizmet alım sözleşmeleri kapsamında dava dışı işçilere ödenen alacakların alt işverenlerden rücuan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece 17.07.2018 tarihli ek kararın hüküm kısmında davalı … nin unvanı “Ltd. Şti.” olarak yazılması gerekirken yanlışlıkla “A.Ş.” olarak yazılmış ise de bu durum yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen maddi bir hata olduğundan HMK m 304 uyarınca ek kararın bu kısmının düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin asıl karara ilişkin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
II-Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin ek karara ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile:
HMK m. 353/1,b,2 gereğince, Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/190 E., 2018/599 K. sayılı dava dosyasında verdiği 17.07.2018 tarihli EK KARARINI DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE.
Buna göre:
17.07.2018 tarihli ek kararın hüküm kısmının 1 numaralı bendinde yazılı “…davalı …A.Ş.” ibaresinin çıkartılarak, yerine “…” ibaresinin yazılmasına, karardaki maddi hatanın bu şekilde DÜZELTİLMESİNE.
III-Peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde iadesine.
IV-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 30,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
V-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
23.11.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 25.11.2022
Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imza e-imza e-imza e-imza