Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1630 E. 2023/790 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)

ESAS NO : 2019/1630
KARAR NO : 2023/790

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 14.03.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2018/47E., 2019/265K.
DAVACI :
VEKİLİ : Av. … – E tebligat
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … -E tebligat
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında 15/04/2016 tarihli, proje danışmanlık ve hizmet alım sözleşmesinin imzalandığını, sözleşme gereği davalı şirketin, müvekkili şirketin …’ya hibe başvurusu yapması ve hibe alındıktan sonra uygulama süreci ile ilgili danışmanlık desteği vereceği, hibe alındığı takdirde de alınan hibeden yüzde payı alacağının kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin hazırlanan proje ile …’dan hibe almaya hak kazandığını ancak sürecin tamamlanması için yapılması gereken başka işlemlerde bulunduğunu, zira ihale sürecinde gazetelere ilan verilmesi, satın alma sırasında ise ara raporların hazırlanması gerektiğini, sözleşmenin “verilecek hizmetler” başlıklı danışmanın sorumluluklarını düzenleyen bölümün h bendinde de “projenin hibe almaya hak kazanması ve uygulanması durumunda uygulama sürecinde yönlendirici danışmanlık hizmeti vermek ” denilmek sureti ile yalnız projenin hazırlanması ile danışmanlık görevinin bitmediğinin anlaşılacağını, müvekkili şirketin davalı danışman şirkete mail yolu ile ulaşarak h bendi kapsamında gerekli desteği vermediği hususunda yaptıkları ihtara cevap verilmediğini, sözleşmenin “diğer hükümler ” başlıklı bölümünün c bendinde mail yazışmalarının delil niteliğinde olduğunun taraflarca hüküm altına alındığını, davalı şirketin edimini eksiksiz ifa etmediği için müvekkili şirketin yapılan sözleşmeyi feshetmesinin en doğal hakkı olduğunu, bu nedenle davalı şirkete başarı primi ödemesi yapılmadığını, müvekkili aleyhine Ankara 2. İcra Dairesinin 2017/18674 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yönelik itiraz süresinde ulaşmadığı için icra takibinin kesinleştiğini belirterek, icra tehdidi altında ödenen 19.259,64 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan istirdadına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; taraflar arasında mevcut 11/04/2016 tarihli sözleşme uyarınca müvekkilinin danışmanlık hizmetini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davacının bu nedenle … Mali Destek Programı kapsamında fon ve hibeyi almaya hak kazandığını, davacı şirketin hibe almaya hak kazanmış olmasına rağmen sözleşme gereği hibe miktarının %3 +KDV tutarını içeren borçlarını ödememeleri nedeni ile söz konusu alacağın icraen tahsil edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “Dava, taraflar arasında mevcut 11/04/2016 tarihli proje danışmanlık hizmet alım sözleşmesi kapsamında, davacı şirketin edimini icra takibine konu başarı primini hak edecek şekilde ifa edip etmediği, buna bağlı olarak icraen yapılan tahsilatın istirdadının gerekip gerekmediğinin belirlenmesi noktasındadır.
Taraflarca delil olarak dayanılan belgeler dosyaya sunulmuş ve yazılan müzekkereler ile temin olunmuştur.
Ankara 2. İcra Müdürlüğünün 2017/18674 Esas sayılı dosyasının incelenmesinden, davacı (alacaklı) tarafından davalı (borçlu) aleyhine 11/04/2016 tarihli proje danışmanlık hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan ödenmemiş başarı pirimi ve peşin bedeli gerekçe gösterilerek 16.335,93 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile tahsili amacıyla 05/10/2017 tarihinde başlatılan icra takibinin itiraz olunmaksızın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 11/04/2016 tarihli “Proje Danışmanlık Hizmet Alım Sözleşmesi” başlıklı sözleşmenin varlığı ve davalının sözleşmenin 2.maddesinin h bendinde yer alan “projenin hibe almaya hak kazanması ve uygulanması durumunda, uygulama sürecinde yönlendirici danışmanlık hizmeti vermek” yükümlülüğü dışında edimini bütünü ile ifa ettiği tartışmasızdır.
Davacı, davalının hibenin alınması sonrasında danışmanlık hizmetinin verilmediği bu konuda sözleşmenin 9.maddesinin c bendinde yer aldığı üzere mail yazışmalarının delil niteliğinde olduğu, danışmanlık hizmetinin yerine getirilmesi hususunda davalı şirkete gönderdikleri mailin gereğinin yerine getirilmediğini, bu nedenle sözleşmeyi fesihte ve icraen yapılan ödemenin istirdatını istemekte haklı olduğunu iddia etmiş olmakla, davacı vekilinden iddiasına dayanak mail yazışmalarını dosyaya sunması için mehil verilmiş ancak iddiasını kanıtlar şekilde mail yazışmalarının dosyaya sunmamış olmakla, davacı tarafça iddia kanıtlanamadığı için davanın reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin davalı şirkete mail yolu ile h bendi kapsamında gerekli desteği vermedikleri hususunda ihtar etti ise de davalı şirketin maile cevap vermediğini, sözleşmenin c bendinde mail yazışmalarının delil niteliğinde olduğunun kararlaştırıldığını, davalının sözleşme gereklerini eksiksiz yerine getirmediğini, bu nedenle sözleşmeyi fesih etmesinin en doğal hakkı olduğunu, bu nedenle davalıya başarı primi ödemesi yapılmadığını, davalının yapmış olduğu icra takibi neticesinde itirazlarının icra dosyasına vaktinde ulaşmaması nedeniyle takibin kesinleştiğini ve 19.259,64 TL’nin ödenmek zorunda kalındığını, müvekkili ile davalı arasındaki mail yazışmalarının dava dilekçesi ekinde 18.01.2018 tarihinde dosyaya sunulduğunu, bu gerekçe ile davanın reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davanın ispatlandığını, tüm delillerin dava dosyası içinde mevcut olduğunu bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, 11/04/2016 tarihli proje danışmanlık hizmet alım sözleşmesi kapsamında, davacı şirketin edimini icra takibine konu başarı primini hak edecek şekilde ifa edip etmediği, buna bağlı olarak icra yolu ile yapılan tahsilatın istirdadının gerekip gerekmediğinin belirlenmesine ilişkindir.
I-Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan istinaf sebeplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
II-Taraflar arasında 11.04.2016 tarihinde imzalanan proje danışmanlık hizmet alım sözleşmesinin ücretlendirme başlıklı 7.md’de “verilecek danışmanlık hizmetinin bedeli 2 bölümden oluşmaktadır.
Proje geliştirme ön hazırlık çalışmalarına başlamak için peşinat olarak 2.500,-* TL + KDV proje hazırlama bedeli alınacaktır. Proje geliştirme ön hazırlık çalışmaları aşamasında her ne sebeple olursa olsun müşterinin sözleşmenin 3. bendinde belirtilen sorumlulukları yerine getirmemesi ya da proje hazırlamaktan vazgeçmesi durumunda dahi müşteri peşinat rakamını danışmanın hesabına yatıracaktır.
Hazırlanıp …’ya teslim edilen projenin hibe almaya hak kazanması (ilgili kurum tarafından müşterinin sözleşmeye davet edilmesi) durumunda, müşterinin almaya hak kazanmış olduğu hibe bedelinin %3+KDV oranındaki başarı pirimi sonuçların açıklandığı tarihten (ilgili kurum tarafından sonuçların ilanı) itibaren 2 ay içerisinde müşteri tarafından danışmanın hesabına yatırılacaktır. Başarı primi; danışman tarafından hazırlanan projenin hibe almaya hak kazanması durumunda danışmanın elde ettiği başarı nedeniyle oluşan ücretlendirmedir. Müşterinin, hibe almaya hak kazanmasına rağmen, mücbir sebep sayılan haller dışında projeyi uygulamaması, kurum ile hibe sözleşmesini imzalamamış olması, kurum ile hibe sözleşmesinin imzalanmasına rağmen sonradan hibe sözleşmesinin müşteri tarafından feshedilmesi, projenin iptal edilmesi müşterinin borcunu etkilemeyecektir….” şeklinde düzenlenmiştir.
Davacı şirketin davalı danışmanlık şirketinin hazırlamış olduğu proje nedeniyle …’dan hibe almaya hak kazandığı ihtilaf konusu değildir. Her ne kadar davacı, davalı şirketin sözleşmenin 2. maddesinin h bendi gereğince projenin hibe almaya hak kazanması durumunda, uygulama sürecinde yönlendirici danışmanlık hizmeti vermek borcu olduğunu ve bu edimini ifa etmediği gerekçesi ile ödenen danışmanlık ücretinin istirdadını talep etmiş ise de sözleşmenin 7. maddesi gereğince davalının ücrete hak kazanabilme şartları sayılmış ve açıkca başarı priminin, danışman tarafından hazırlanan projenin hibe almaya hak kazanması olarak belirtilmiştir. Uyuşmazlıkta, bu şartın gerçekleşmiş olduğu sabit olduğundan bu gerekçe ile davanın reddi gerekmekte iken, yazılı gerekçe ile reddedilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda Dairemizce, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararını gerekçe yönünden düzelterek, yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin REDDİNE,
II-Yukarıda (2) nolu bentte anlatılan nedenlerle,.
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
HMK m. 353/1,b,2 gereğince, Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/47E., 2019/265K. sayılı dava dosyasında verdiği 14.03.2019 tarihli KARARINI DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE.
Buna göre:
“1- DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harcın peşin alınan 328,91 TL harçtan mahsubu ile bakiye 149,01 TL harcın talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,”
II-Peşin alınan istinaf karar harcının iadesine,
III-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
IV-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
03.05.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 03.05.2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır