Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1605 E. 2023/337 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2019/1605
KARAR NO : 2023/337

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 02/04/2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2018/129E., 2019/305K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, davacının davalı tarafa her ay iş sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin hizmet vermesi konusunda sözleşme yapıldığını, davalı tarafından iş bedelinin ödenmemesi üzerine ilamsız icra takibine başladığını, davalı şirket tarafından takipteki borca haksız olarak itiraz edildiğini, alacağın likit ve muayyen olduğunu ileri sürerek, davalının haksız itirazının iptali ile %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının üstlenmiş olduğu hizmet ve edimleri tam olarak yerine getirmediğini, bu nedenle müvekkili şirketin ciddi zararlara uğradığını, davacı şirketin teftiş sonrasında olası tüm eksiklikleri bilmesine rağmen bu konuda müvekkili şirkete fayda sağlamadığını, bu nedenle davacı şirketin açık ve ağır ihmal/kusurları sebebiyle davalı … 29.700.00 TL zarara uğrattığını, 09.02.2017- 03.03.2017 tarihleri arasında müvekkili işyerinde yapılan teftiş sonucunda 10 farklı madde altında toplam 29.700.00.-TL idari para cezasına hükmedildiğini, önceden gelen uyarı yazısının davacı yetkililerince bilinmesine rağmen davalı şirketin bilgilendirilmediğini ve eksikliklerin düzeltilmediğini davacı şirket yetkilileri ile yapılan görüşmelerde anlaşma neticesinde cari hesap alacağının silindiğinin müvekkili şirkete bildirildiğini, hatta bu konuda müvekkili şirkete ekstra bir ödeme yapılacağı ve zararın ortaklaşa karşılanacağı şeklindeki beyanların iletildiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “…Davalı vekilince, davacı şirket yetkilileri ile dava öncesi yapılan görüşmelerde anlaşma sağlandığı ve cari hesap alacağının silindiğinin müvekkili şirkete bildirildiği, hatta bu konuda müvekkili şirkete ekstra bir ödeme yapılacağı ve zararın ortaklaşa karşılanacağı şeklindeki beyanların iletildiği, ancak her hangi bir ödeme yapılmadığı ve güvenildiği için de tutanak tutulmadığı ileri sürülmüş ise de, dosya kapsamına göre bu iddianın kanıtlanamadığı anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde mevcut bilirkişi raporunda da vurgulandığı üzere, İşçi sağlığı ve İşyeri Güvenliğine ilişkin mevzuat hükümlerinden de anlaşılacağı üzere iş sağlığı ve işyeri güvenliğine ilişkin olarak, dava dışı idareye karşı esas sorumluluğun davalı işverende olduğu, işyerinde iş güvenliği açısından eksikliklerin işverene yazılı olarak iletilmesinin esas olduğu, teftiş neticesinde tespit edilen eskiliklerin işverene tebliğ edildiği ve düzeltilmesi için 20 günlük süre verildiği ve işverenin de bu eksiklikleri gidereceğine dair süre istemesine göre, söz konusu noksanlık ve aykırılıklardan işverenin haberdar olduğu, buna rağmen eksikliklerin giderilmediğinin anlaşıldığı, belirtilen eksikliklerin davacı şirket tarafından giderilmesine yönelik bir talimat verildiği ve buna rağmen eksikliklerin davalı şirket tarafından giderilmediğine yönelik bir tespitin de dosya kapsamına göre mevcut olmadığı, dosya içerinde mevcut teftiş raporu incelendiğinde, mevcut eksikliklerin tamamına yakınının ancak işveren/davacı şirket tarafından giderilmesi gereken hususlara ilişkin olduğu (örneğin: Kalıp altı iskelesinde merdiven sistemi kurulmaması, inşaatta dış etkilere karşı korunaklı panolar kullanılmaması v.b) anlaşılmakta olup, buna göre davalı şirket vekilinin hizmetin ayıplı olarak verildiği iddiasını ispatlayamadığı anlaşılmakla, davanın kabulüne…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: mahkemece tüm deliller toplanmadan karar verildiğini, fatura ve diğer hususların taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmadığını, asıl ihtilafın meydana gelen cezadan dolayı ayıplı ifa ve sözlü mahsuplaşma nedeniyle bakiye alacak olup olmadığı konusunda olduğunu, tanıklar dinlenmeden rapor düzenlendiğini beyan ederek,kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi kapsamında ödenmeyen hizmet bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/129E., 2019/305K. sayılı dava dosyasında verdiği 02/04/2019 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 544,90 TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak alınan 136,23 TL’nin mahsubu ile kalan 408,67‬ TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4- HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
22/02/2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 22/02/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır