Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/158 E. 2022/2104 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/158
KARAR NO : 2022/2104

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 24/09/2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2015/553E., 2018/692K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLİ :

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, davalı kooperatifin üyesi olan müvekkilinin noterlik aracığı ile gönderdiği 25.01.2011 tarihli ihtarname ile üyelikten istifa ettiğini, ihtarname tebliğine rağmen birikiminin kendisine iade edilmediğini, müvekkilinin yaptığı ödemeler ile ilgili kendisinde belge bulunmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik 1.000,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş; 04.06.2018 tarihli ıslah dilekçesiyle dava değerini 6.241,37 TL. olarak artırmıştır.
Davalı vekili, davadan haberdar olunması ile müvekkili kooperatif kayıtlarında yapılan incelemede; davacının düşülmesi gereken gider payı düşüldükten sonra davalı kooperatiften 4.092,43 TL alacağı bulunduğunun tespit edildiğini ancak davacının kooperatif kayıtlarında iletişim bilgileri yer almadığı için kendisine ulaşılamadığını ve bir ödeme yapılamadığını, davacının davadan önce ilgili ödemenin gerçekleştirilmesi için yaptığı hiç bir başvurunun bulunmadığını, davalı kooperatifin 4.092,43 TL’yi ödemeye hazır olduğunu, bu bedelin ödenmemesinin müvekkilinin kusuru olmadığını bu nedenle vekalet ücreti ve dava masraflarına hükmedilmemesi gerektiğini savunarak, 4.092,43 TL’yi aşan kısım yönünden davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “… davacının, Ankara 54. Noterliği vasıtasıyla davalıya gönderdiği ihtarıyla üyelikten istifa ettiği ve ödediği aidatların iadesini talep ettiği, davalı Kooperatif yönetim kurulu tarafından 18.02.2011 tarihli 2 nolu karar ile davacının istifasının kabul edildiği, bu durum karşısında davalının davadan önce davalıya başvurmadığı, aidatların iadesini talep etmediği savunmasının yerinde görülmediği, yukarıda ayrıntısına yer verilen Kooperatifler Kanunu’nun 17 ve davalı Kooperatif ana sözleşmesinin 15. maddeleri uyarınca devir dışında bir nedenle ortaklığı sona erenlerin sermaye ve diğer alacaklarının, o yılın bilançosunun genel kurulca kabulünden bir ay sonra muaccel olacağı, davacıya iadesi gereken meblağın, toplam ödenen aidat bedelinden ayrıldığı yılsonu bilançosunda yer alan genel giderlerden davacı payına isabet eden miktarın mahsubundan sonra kalan miktar olduğu, buna göre yapılan hesaplamada davacının talep edebileceği miktarın 6.241.37 TL bulunduğu,davacının istifa ettiği 2011 yılına ait 23.06.2012 tarihli 2011 yılı Olağan Genel Kurulu Toplantısının 5. gündem maddesiyle; ayrılan üyelere kooperatif alacaklarının 3 yıl sonra ödenmesine karar verildiği, bu durumda; davacının alacağının üyelikten istifa ettiği 2011 yılı bilançosunun kabul edildiği 23.06.2012 tarihinden bir ay sonra 23.07.2012 tarihinde muaccel olacağı, alacağın ödemesinin 23.06.2012 tarihli genel kurulda 3 yıl süre ile ertelenmesi neticesinde; davacının alacağının dava tarihinden önce 23.06.2015 tarihi itibariyle istenebilir hale geldiği, davalı taraf ıslaha karşı zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de kısmi olarak açılan davada ıslah tarihi itibariyle, Kooperatifle Kanunu’nun 17/2. maddesi uyarınca davacı alacağının istenebilir hale geldiği 23.06.2015 tarihinden işleyecek 5 yıllık zamanaşımı süresinin henüz dolmadığı bu nedenle davalının zamanaşımı itirazının yerinde görülmediği, davacının davasının kısmi dava olması karşısında ve taleple de bağlı kalmak kaydıyla dava dilekçesi ile talep edilen kısma dava tarihinden ıslahla talep edilen kısma ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği” belirtilerek, davanın kabulüne, 6.241,37 TL.’nin 1.000,00 TL.’sinin dava tarihinden, 5.241,37 TL.’sinin ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: cevap dilekçesindeki savunmalarını tekrar ederek, İlk derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, bir üyenin varlığı nedeniyle artan genel giderlerden, üye ayrıldığında üyeyi sadece son yılın genel giderleri ile sorumlu tutmanın ortaklığı devam eden üyeler ve kooperatifin amacı açısından hakkaniyetle bağdaşmadığını, kabul ettikleri 4.092,43 TL. yönünden müvekkilinin yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiğini belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve kabul ettikleri kısım dışındaki talebin reddine, müvekkilinin herhangi bir yargılama giderinden ve/veya vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, çıkma payı alacağının tahsili istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/553E., 2018/692K. sayılı dava dosyasında verdiği 24/09/2018 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 426,34 TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak alınan 106,90 TL’nin mahsubuyla kalan 319,44‬ TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine,
4- HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
28/12/2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 28/12/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır