Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/156 E. 2022/1815 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/156
KARAR NO : 2022/1815

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19.07.2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2015/55 E., 2018/658 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : .
VEKİLİ
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatife ait bağımsız bölümü satın aldığını, ancak kooperatif üyesi olmak için başvuruda bulunmadığını, 2012 yılı ocak ayından itibaren hiçbir ödeme yapmadığını, müvekkilinin kooperatif üyesi … aleyhine de icra takibi yaptığını belirterek tahsilde tekerrüre neden olmamak üzere davalıdan 70.117,50-TL alacağın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı itirazında bulunarak davalının sadece taşınmazı satın aldığını, kooperatife üye olmadığını, bu nedenle kendisinden aidat talep edilemeyceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece Mahkemesi’nce “…Davalı kooperatife ait… parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde devam eden kooperatif faaliyeti sırasında dava dışı …’un kooperatif üyesi olup bağımsız bölüm 2 no’lu taşınmazın adına tescil edildiğini, bağımsız bölümün 18.10.2011 tarihinde … tarafından davalı …’e satıldığı Tapu Sicil Müdürlüğü kaydı ve kooperatif kayıtları ile anlaşılmıştır.

Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/519 esas, 2015/237 karar sayılı dosyasının incelenmesinde davacı … tarafından davalı kooperatif adına açılan davada adına tahsis edilen taşınmazın 18.10.2011 tarihinde …’e satıldığı bu nedenle aidat alacağı yönünden aleyhine başlatılan icra takibindeki aidat alacağının davacıdan talep edilemeyeceği iddiasında bulunduğu, yapılan yargılama sonunda davacının 06.03.2012 tarihli yönetim kurulu kararı ile üyeliği kabul edildiğini, üyelikten istifa etmediğini ve üyeliği taşınmaz ile birlikte devretmediği gerekçesiyle belirlenen aidat alacağı dışında borçlu olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar Yargıtay 23. Hukuk Dairesi tarafından onanmıştır.
Uyuşmazlık, kooperatif adına kayıtlı iken üyelik devredilmeksizin kooperatif üyesinden satın alınan taşınmaz için aidat alacağı talep edilip edilemeyeceği noktasında olup, Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası ile de dava konusu taşınmazın üyelik kaydının halen dava dışı … adına olduğu, davalı …’in kooperatife üye olmaksızın taşınmazı satın aldığı anlaşılmaktadır. Davacı kooperatifin davalıdan talep edebileceği ancak taşınmazın kullanılmasından kaynaklanan giderleri olup doğrudan üyeliğe bağlı aidat alacağı talep edilemeyeceğinden davanın reddine…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Davalı …’in, dava konusu borçlardan, taşınmazı satan kooperatif üyesi … ile müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalının hem rutin hizmetlerden hem de imalatların satın aldığı taşınmazına katacağı artı değerden eksiksiz faydalandığını; dava konusu borcunu ödememekle kötü niyetli davrandığını, satın aldığı tapunun kooperatif hissesi olduğunu bilmemesine, hatta bu durumdan 10.01.2013 tarihine kadar haberdar olmamasına imkan olmadığını; kooperatif hissesini devraldığı tarihten itibaren temerrüde düştüğünü, iddiasının aksine sebepsiz zenginleşme söz konusu olduğu an temerrüt halinin de mevcut olacağını; aidat borcu içinde yalnızca üyelik ödentisi olmadığını, ayrıca güvenlik, temizlik, elektrik, yol, imalat, tadilat vs. hizmetlerinin tamamı karşılığı genel kurulda kararlaştırılan ödemelerin alındığını, yerel mahkemenin en azından, dosyayı bir hesap bilirkişisine göndererek aidat borcu/üyelik ödentisi ile davalının yararlandığı hizmetler için alınan paraları ayrıştırması gerekirken davanın reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, kooperatifçe açılan alacak istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına; Ankara 3. ATM’nin 2013/519 E., 2015/237 K. sayılı dosyası ile davacıya taşınmazı devreden …’un eldeki davaya da konu edilen ve hem altyapı-inşaat hem de aidat giderini içeren borçtan sorumlu olduğuna karar verilmiş, kararın temyizen kesinleşmiş bulunmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/55 E., 2018/658 K. sayılı dava dosyasında verdiği 19.07.2018 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcının, peşin alınan 1.197,43-TL harçtan düşümü ile fazla alınan 1.116,73-TL’nin istek halinde davacıya iadesine.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
16.11.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 21.11.2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır