Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1551 E. 2023/805 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)

ESAS NO : 2019/1551
KARAR NO : 2023/805

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 28.03.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2016/830E., 2019/214K.
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …-E tebligat
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … – E tebligat

Taraf vekilleri tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; müvekkili şirketin 04.12.2015 tarihinde dava dışı sigortalı …’ya ait taşınmazı … numaralı ‘Geniş Kapsamlı Yangın Paket Sigorta Poliçesi (Enflasyon Korumalı) ile sigortalandığını, sigortalı taşınmazın yapı müteahhidinin davalı şirket olduğunu, 13.03.2016 tarihinde meydana gelen toprak kayması ile, sigortalanan taşınmazda hasar meydana geldiğini, bu nedenle müvekkili şirket tarafından sigortalıya 03.08.2016 tarihinde 89.349,86 TL ödeme yapıldığını, anılan hasarın davalının kusurundan kaynaklandığını, kusur ve ihmallerden dolayı yapı müteahhidinin BK m.470 vd. gereği sorumluluğu bulunduğundan, müvekkil şirketin ödemiş olduğu tazminatı davalıya rücu hakkı doğduğunu, Kahramankazan İcra Dairesi’nin 2016/1077E sayılı dosyası ile davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak borçlu tarafından borcun tamamına itirazla icra takibi durdurulduğunu ileri sürerek, davanın kabulü ile Kahramankazan İcra Dairesi Müdürlüğü’nün 2016/1077E sayılı dosyasında sunulan itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine alacağın en az %20’si oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacı sigortanın, dava dışı … ile yaptığı sigorta poliçesine dayanarak ödediği 89.349,86-TL’yi elinde herhangi bir dayanak ya da mahkeme kararı olmadan, Kazan İcra Müdürlüğü’nün 2016/1077E sayılı dosyası ile icra takibine konulduğunu, müvekkilinden talep edildiğini, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında herhangi bir sözleşme olmadığı gibi, hasarla ödendiği iddia olunan bedelle de bir ilgisi, ilişiği bulunmadığını, hasarın ödenmesi için gerekli şartların mevcut olmaması halinde, işbu paranın sigortalıya ödenmemesinin gerektiğini, davacı şirketin muhatabının müvekkili değil dava dışı sigortalı olacağını, bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını, davanın husumet yönünden reddini talep ettiklerini, müvekkili şirketle … arasında İPART kapsamında bir sözleşme imzalandığını, bu sözleşmeye göre; müvekkilinin sorumluluğunun sadece statik ve mimari projeye uygun olarak gerekli imalat ve inşaatların yapımından ibaret olduğunu, Kahramankazan Belediye Başkanlığı ve Türkiye Tarımsal Kalkınma Destekleme Kurumu’nun onayından geçtikten sonra, bunlara uygun olarak inşaatları gerçekleştirmek üzere de müvekkili şirkete teslim edildiğini, müvekkili şirketin de aynı şekilde gerek taraflar arasındaki, gerekse iş sahibi ile TKDK arasındaki sözleşmelere, gerekse statik ve mimari projelere uygun olarak inşaat ve imalatların gerçekleştirildiğini, inşaatların gerek Kahramankazan Belediyesinin, gerekse TKDK’nın onayından geçmesinden sonra iş sahibi ve diğer kurumlar nezdinde kesin kabulleri yapıldığını, davacı … şirketinin de bu kesin kabulü yapılan inşaatı ve projelerini görerek sigortaladığını, sorumlu aranacak ise, böyle bir inşaatı sigortalayan davacı şirket olduğunu, yine tüm sözleşme ve projeleri hazırlatan, onaylatan iş sahibinin, bu projelerin müellifleri, hatalı olduğu iddia edilen proje ve inşaatlara izin, ruhsat, onay ve kredi veren kurum ve kuruluşlar olduğunu, müvekkili şirketin bir sorumluluğu olacak ise, bu kişi ve kurumların sorumluluklarından sonra olması gerektiğini, iddia edildiğinin aksine, tip proje şeklindeki İPART projelerinde yüklenicilerin yetkileri ve sorumlulukları, aynı zamanda da gelirlerinin sınırlı olduğunu, sözleşmeye göre müvekkili şirketin bu işten elde edeceği gelirin toplam proje maliyetinin %4’nü aşmamakta olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmelere ve projelere uygun hareket ettiğini, bu nedenle müvekkiline kesinlikle sorumluluk yüklenemeyeceğini, olayın tabii afet niteliğinde olduğunu, sigortanın sorumluluğunun burada başladığını, icra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacağın likit ve tartışmasız olması ya da ilam ve resmi bir belgeye dayalı olmasının gerektiğini, talebin usul ve yasaya aykırı olduğunu savunarak, davanın reddine, takip bedelinin %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “Dava; sigorta sözleşmesine konu rizikonun gerçekleşmesi nedeniyle dava dışı sigortalıya ödenen bedelin, rizikonun gerçekleşmesinde kusurlu olduğu iddia edilen ve inşaatı yapan davalı yükleniciden rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı, 89.340,00 TL asıl alacak, 2.287,30 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 91.627,30 TL nin tahsiline yönelik olarak ilamsız icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 10/11/2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 17/11/2016 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı … tarafından, davalı tarafından inşa edilen ve dava dışı sigortalının maliki olduğu tesisin toprak kayması nedeniyle zararı tazmin edilmiştir. Sigortalının halefi olarak davacının iddiası, taşınmazın usulüne göre inşa edilmemesi nedeniyle davalının sorumlu olduğuna yöneliktir. Davalı yan ise; inşaatın usulüne uygun yapıldığını, projenin dava dışı sigortalı tarafından çizdirildiğini ve bu edimin sigortalıda olduğunu, belediyeden gerekli izin ve onayların verildiğini savunmuştur.
Dava konusu taşınmazda keşfen inceleme yapılmış ve bilirkişi raporu alınmıştır. 13/03/2018 ve 14/02/2019 tarihli bilirkişi asıl ve ek raporlarında; dava konusu edilen hasarın toprak kaymasından ileri geldiği, yağmur nedeniyle kayganlaşan zeminin dik şev nedeniyle önündeki istinat duvarını aştığı ve dava dışı sigortalıya ait tesiste zarar meydana geldiği, istinat duvarının yapımı sırasında dik şevin davalı yüklenici tarafından hesaplanarak inşa edilmesi gerektiği, her ne kadar projeler iş sahibince çizdirilmişse de yüklenicinin bu hususta kontrol yükümü bulunduğu, duvarın arkasındaki şevin yatırılması suretiyle inşaatın yapılması gerektiği, işin fen ve sanat kurallarına uygun yapılmadığı, yüklenicinin %60 oranda kusurlu olduğu, dava dışı sigortalının ise projelerin çizimi sırasında bu hususu gözetmemesi nedeniyle %40 oranda kusuru bulunduğu, davacının sigortalıya ödediği miktardan 53.219,00 TL sini talebinde haklı olduğu, kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; davacı … tarafından sigorta edilen hayvansal ürünler üretimi yapılan tesiste maydana gelen toprak kayması nedeniyle tesiste zarar meydana geldiği, tesisin davalı yüklenici tarafından inşa edildiği, teknik bilirkişilerce yapılan tespitlere göre istinat duvarı inşa edilirken dik şevin yatırılmamasında davalının kusurunun bulunduğu tespit edildiğinden, davacı … şirketinin ödediği bedeli sigortalının halefi olarak, davalının kusuru oranında, istemekte haklı olduğu kanaatiyle davanın kısmen kabulüne ve davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmiştir. …” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: dava dışı işverene kusur yüklenmesinin hatalı olduğunu, yargılamaya konu ödemenin gerekçesi olan hasarın ortaya çıkmasının yapı müteahhidi olan davalının kusurundan kaynaklandığını, davanın kısmen reddinin doğru olmadığını bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran-davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: davalının kusuru olmadığını, bilirkişi raporunda heyelandan sonra ahırın onarımı için ortaya çıkan bir şartnamenin heyelandan önce ahırın onarımı için yapılmış gibi kabul edildiğini, tarafların yükümlülüklerinin 03.08.2015 tarihli sözleşmede belirlendiğini, davalının tek sorumluluğunun mevcut projelere göre inşaatı tamamlamak olduğunu, bilirkişi ek raporuna yapılan itirazlarının karşılanmadığını, olayın meydana gelen bir doğal afet olduğunu, sigortanın asıl amacının bu durumdaki riskleri karşılamak olduğunu, zarardan sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, zararın ispat edilemediğini, davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesinin doğru olmadığını, zararın yargılamada yapılacak kusur incelemesi ve bilirkişi raporu ile belirleneceğini, davacı aleyhine kötüniyet tazminatına da hükmedilmediğini bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, “Geniş Kapsamlı Yangın Paket Sigorta Poliçesinden” kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
I-Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer hususlara yönelik istinaf sebeplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.

II-İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. ( emsal Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2017/4009E., 2017/18414K. 28.12.2017 tarihli ilamı )
Somut olayda, 13.03.2016 tarihli toprak kayması sonucu hasarlanan sigortalı taşınmazda meydana gelen hasar miktarından dolayı davalı müteahhidin kusurunun olup olmadığı, kusurlu ise kusur oranı yargılamayı gerektirdiğinden, alacak likit olmadığından davacı lehine icra inkâr tazminatına karar verilmesi doğru olmamıştır. Davacının icra inkâr tazminatı talebinin reddi gerekir.
Bu durumda Dairemizce, davalı vekilinin icra inkâr tazminatına yönelik istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararını düzelterek icra inkar tazminatı yönünden yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-Yukarıda (I) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin reddine,
II-Yukarıda (II) nolu bentte açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
HMK m. 353/1,b,2 gereğince, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/830E., 2019/214K. sayılı dava dosyasında verdiği 28.03.2019 tarihli KARARINI DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE.
Buna göre:
“1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE, Davalının Kahramankazan İcra Müdürlüğü’nün 2016/1077 esas sayılı dosyasına vaki itirazının 53.219,00 TL asıl alacak ve 1.362,55 TL işlemiş avans faizi olmak üzere toplam 54.581,55 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktarlar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alınması gereken 3.728,46 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.564,77TL harcın mahsubu ile bakiye 2.163,69 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 1.564,77 TL peşin harç, tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla icra dosyasına yatırılan 446,70TL peşin harç, 29,20TL başvuru harcı, 4,30TL vekalet harcı olmak üzere toplam 2.044,97 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 195,00 TL tebligat ve posta gideri ile 2.800,00TL bilirkişi ücreti, 221,80 TL keşif harcı, 220,00 TL keşif araç ücreti olmak üzere toplam 3.436,80 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 2.047,27 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı tarafından ilk derece aşamasında sarfedilen 48,35 TL yargılama gideri ile istinaf aşamasında yatırılan 121,30 TL. istinaf yoluna başvurma harcı, 4,50 TL. tebligat gideri olmak üzere toplam 174,15 TL. yargılama giderinin davanın red oranına göre 69,66 TL.’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine artan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, bakiye delil avansının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 6.353,97TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın ret oranına göre takdir ve hesap edilen 4.425,03 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,”
III-Peşin alınan istinaf karar harcının davalıya iadesine; alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 44,40-TL harcın düşümü ile kalan 135,50-TL harcın davacıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
IV-Davalı tarafından yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
V-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
03.05.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 03.05.2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır