Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1547 E. 2023/613 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/1547
KARAR NO : 2023/613

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19.12.2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2017/50 E., 2018/1031 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, 2 yıl süreli 227 personel ile temizlik işçiliği işi ihalesinin kazanıldığını, ihaleye katılan bir başka firma tarafından 14.12.2012 tarihinde …’e şikayette bulunulduğunu, …’in 31.12.2012 tarihinde düzeltici işlem kararı verdiğini, idarenin 14.01.2012 tarihinde ihale dışı bırakıldığını müvekkiline bildirdiğini, müvekkilinin 15.01.2013 tarihinde …’in düzeltme kararının iptali için Ankara 4. İdare Mahkemesi’nde dava açtığını, 01.04.2013 tarihinde yürütmenin durdurulması talebinin reddedildiğini, itiraz üzerine Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nin 24.04.2013 tarihinde itirazı kabul ederek yürütmenin durdurulmasına karar verdiğini, …’in 05.06.2013 tarihinde mahkeme kararına uyarak 31.12.2012 tarihli düzeltici kararını iptal ettiğini, bankanın 05.07.2013 tarihinde müvekkilini 16.07.2013-31.01.2015 dönemine ilişkin sözleşmeyi imzalamaya davet ettiğini, 108.739,71-TL sözleşme gideri ödendiğini, Ankara 4. İdare Mahkemesi’nin 24.10.2013 tarihinde davanın reddine karar verdiğini, bu karar üzerine …’in 13.01.2014 tarihinde 05.06.2013 tarihli kararını iptal ettiğini, düzeltici işlem yapılması gerektiğini belirttiğini, davalı Bankanın 10.02.2014 tarihi itibariyle sözleşmeyi feshettiğini, Ankara 4. İdare Mahkemesi’nin 24.10.2013 tarih ve 2013/63 E., 2013/1134 K. sayılı kararının Danıştay 13. Hukuk Dairesi’nin 31.03.2014 tarih ve 2014/1224 K. sayılı kararıyla bozduğunu, sözleşmenin iptalinde kusurunun bulunmaması nedeniyle sözleşmenin imzalanması aşamasında yapılan masrafların menfi zararı oluşturduğunu beyan ederek 108.739,72-TL zararın şimdilik 15.000,00-TL’sinin ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 26.10.2018 tarihli dilekçesiyle de talebini 108.739,71-TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, 03.10.2012 tarihinde ihale yapıldığını, ihale kararının tebliğ edildiğini, itiraz üzerine …’in 31.12.2012-5103 tarihinde … firması teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasına karar verdiğini, ikinci en iyi teklif veren … Madencilik iş ortaklığı ile 31.01.2013 tarihinde sözleşme imzalandığını, … firmasının … kararının iptali için Ankara 4. İdare Mahkemesi’nde dava açtığını, 24.04.2013 tarihinde yürütmenin durdurulması kararı verildiğini, mahkeme kararına dayalı olarak …’in 05.06.2013-171 sayılı kararıyla 31.12.2012-5103 kararın iptal edildiğini bildirdiğini, bunun üzerine … firmasıyla 16.07.2013 tarihinde sözleşme imzalandığını, bankanın …’in 13.01.2014-15 sayılı kararıyla 10.02.2014 tarihi itibariyle sözleşmeyi feshettiğini, Danıştay 13. Dairesi’nin 31.03.2014 tarih ve 2014/63 E., 2014/1224 K. sayılı kararıyla Ankara 4. İdare Mahkemesi’nin 24.10.2013 tarih ve 2013/63 E., 2013/1134 K sayılı kararının bozulduğunu, …’in 13.01.2014-15 sayılı kararının iptal edildiğini, bankanın … firmasını 13.08.2014 tarihinde yeniden sözleşme yapmaya davet ettiğini, şirketin yasal süresi içerisinde sözleşme yapmadığını, 488 sayılı Kanunda kağıtlar için ödenmiş bulunan verginin iade edileceğine dair hüküm bulunmadığını, damga vergisine tabi bir kağıt düzenlendikten sonra söz konusu kağıdın düzenlenmesine esas teşkil eden işlemin iptal edilmesi halinde vergiyi doğuran olay ortadan kalkmayacağından kesilmiş damga vergisinin iadesinin mümkün olmayacağını, vergi sorumlusu olarak bankaca damga vergisi ve karar pulunun … nolu tahakkuk fişiyle … Vergi Dairesi’ne, … payının da …’e yatırıldığını, bankanın sorumluluğu ve kusurunun bulunmadığı beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince “…Somut olayda; davacının davalının yapmış olduğu 03/10/2012 tarihli temizlik işçiliği ihalesine katılarak teklif verdiği ve ihale kararının 20/11/2012 tarihinde davacı şirkete ihale edildiğinin bildirildiği, karara karşı ihalede en avantajlı ikinci teklifi veren … Tem… şirketinin 14/12/2012 tarihinde Kamu İhale Kurumuna başvurarak ihalenin iptalini istediği, Kamu İhale Kurumu tarafından 12/12/2012 tarihi ile davacının teklifini değerlendirme dışı bırakarak düzeltici işler tesis ettiği, bu karar uyarınca davalı banka tarafından alınan kararın 14/01/2013 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, yine bu karara karşı davacı tarafından 15/01/2013 tarihinde Ankara 4. İdare Mahkemesine dava açıldığı, İdare Mahkemesi tarafından verilen karara karşı yapılan itiraz üzerine Ankara Bölge İdare Mahkemesi tarafından yürütmeyi durdurma kararı verildiği, bu karar doğrultusunda Kamu İhale Kurulu tarafından daha önce verdikleri düzeltici işlem kararının iptal edildiği, karar sonrasında davalı tarafından 05/07/2013 tarihinde davacının sözleşmeye davet edildiği ve sözleşmenin 15/07/2013 tarihinde imzalandığı, 6.9339.36,74-TL bedelli sözleşme uyarınca; 65.785,10-TL damga vergisi, 39.484,94-TL karar pulu, 3.469,68-TL … payının da davalı kuruma ödendiği, Ankara 4. İdare Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda Kurul Kararının İptaline karar verilmiş, bu karar doğrultusunda davalı banka tarafından 10/02/2014 tarihinden sözleşme tek taraflı olarak feshedilmiştir. İdare Mahkemesinin kararı temyiz edilerek Danıştay 13. Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda, davacının kusuru bulunmadığından ilk derece mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir. Bunun üzerine davacı tarafından kendi kusuru olmaksızın sözleşmenin tek taraflı fesih edildiği sebebiyle ödemiş olduğu, damga vergisi, karar pulu ve … paylarının iadesi talep edilmiştir. Banka tarafından yatırılan bu kalemlerin kendi uhdelerinde bulunmadığı, ilgili vergi dairesine yatırıldığı gerekçesiyle talep reddedilmiştir. Mahkememizce yapılan değerlendirmede davalının yargı yolu itirazı ödenen ücretin yapılan sözleşme kapsamında ödendiği ve tarafların da tacir sıfatı bulunduğundan yargı yolu itirazının reddine karar vermek gerekmiş esas ilişkin yapılan incelemede davacının, sözleşmeye güvenle talebe konu tutarları bizzat davalının hesabına yatırdığı fakat daha sonra sözleşmenin feshi ile bu tutarları iade alamadığı sabittir. Davacı bu kapsamda ifa edilmesi artık imkansız olan sözleşmeden kaynaklanan menfi zararlarının tahsilini isteyebilecektir. Davacı sözleşmenin yürürlükte kaldığı süre içerisinde sözleşmeye uygun olarak gerekli hizmeti vermiş ve bunun karşılığı olarak hesaplanan hakedişlerini almıştır. Davacı tarafından sözleşmenin tek taraflı feshi uyarınca fesih tarihi itibari ile yaptırılmayan iş bedeli 3.677.897,89-TL olduğu bilirkişice tespit edilmiş ve bu miktar üzerinden yapılan hesaplama uyarınca 34.866,47-TL damga vergisi. 20.927,23-TL karar pulu, 1.838,95-TL … payı alacağı olmak üzere toplam 57.632,65-TL fazla ödeme yaptığı mahkememizce kabul edilmiş davacının ihale öncesi ve sonrası bir kusurunun bulunmadığı, davacının ihaleyi kazandığı inancı ile sözleşmeyi imzalamak için bu masrafları yaptığı kanaatine varılmış, hesaplanan bu tutarların davacıya iade edilmesinin gerektiği ve yine tarafların tacir sıfatının bulunması nedeniyle alacağa temerrüt tarihinden itibaren avans faiz uygulanmasına…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Davacı ile imzalanan hizmet alım işi sözleşmesinden kaynaklanan karar pulu ve damga vergisinin, bankaları tarafından sorumlu sıfatıyla bağlı bulundukları … Vergi Dairesi’ne; … payının ise Kamu İhale Kurumu’na ödendiğini, davacı şirket tarafından yatırılan damga vergisi ve karar pulu vergi dairesince tahsil edilmiş olduğundan iadesi için vergi mahkemelerinde dava açılması ve husumetin Vergi Dairesi Başkanlığı’na yöneltilmesi gerektiğini, ayrıca … payı Kamu İhale Kurumu’na aktarıldığından iadesi için Kamu İhale Kurumu’na başvurulması ve sonuç elde edilememesi durumunda Kurumun hasım gösterilerek idare mahkemelerinde dava açılması gerektiğini, dolayısıyla müvekkilinin işbu talep ve dava bakımından husumet ehliyeti bulunmadığını; davanın yargı yolu yönünden görevsizlik nedeniyle reddi gerektiğini;
İmzalanmak suretiyle hukuken tekemmül eden ve verginin konusuna giren bir kağıdın hükmünden istifade edilmemiş olması veya kısmen istifade edilmiş olmasının, o kağıdın bir hususu ispat ve belli edebilecek belge olma vasfını ortadan kaldırmayacağı gibi kağıt tekemmül ettikten sonra, kağıda konu muamelelerin feshedilmiş olmasının da vergilendirmeyi etkilemeyeceğini;
Kağıtlar üzerine tesis edilen bir mükellefiyet olan damga vergisi uygulamasının, temelde bazı ticari işlemler ile borçlar hukuku konusuna giren bir kısım işlemlerin vergilendirilmesine yönelik olduğunu, ancak vergileme tekniği açısından diğer vergilerden farklı olarak hukuki işlemlerin bizzat kendisinin değil, işlemin dayanağını teşkil eden belgelerin vergilendirilmesi esasının geçerli olduğunu, dolayısıyla damga vergisine tabi bir kağıt düzenlendikten sonra söz konusu kağıdın düzenlenmesine esas teşkil eden işlemin iptal edilmesi halinde, vergiyi doğuran olay ortadan kalkmayacağından, kesilmiş bulunan damga vergisinin iadesinin mümkün olmayacağını, bu nedenle ihaleye konu sözleşme bedeli üzerinden ödenen binde 5,69 karar pulu ile binde 9,48 damga vergisinin davacıya iade edilmesinin mümkün bulunmadığını;
Sonuç olarak, dava konusu talepler bakımından müvekkilinin herhangi bir sorumluluğu ve kusuru bulunmadığını, sözleşmenin feshinin, Ankara 4. İdare Mahkemesi’nin kararı doğrultusunda alınan Kamu İhale Kurulu’nun 13.01.2014 tarih ve 2014/MK-15 sayılı kararı üzerine gerçekleştirildiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/50 E., 2018/1031 K. sayılı dava dosyasında verdiği 19.12.2018 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 3.936,89-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 984,23-TL harcın düşümü ile kalan 2.952,66-TL harcın davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
05.04.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 06.04.2023

Başkan Üye Üye Katip