Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1545 E. 2022/1371 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(H Ü K M Ü K A L D I R A R A K
Y E N İ D E N H Ü K Ü M K U R U L M A S I)
ESAS NO : 2019/1545
KARAR NO : 2022/1371

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 25/04/2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2015/505E., 2019/377K.
DAVACI :
(KISMEN TEMLİK ALAN-DAVACI) :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Davacı ve davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin duruşmalı yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
Davacı vekili müvekkili ile davalı … tarafından açılan ihalede 2013/87270 ihale kayıt numaralı “41 Havalimanı ile Seyrüsefer Yardımcı İstasyonları ve Genel Müdürlük Hizmet Binasına 01.0.2014-31.12.2014 tarihleri arasında 2148 Personelle Özel Güvenlik Hizmeti Satın Alınması” işini aldığını ve bu çerçevede sözleşme imzaladıklarını,
Davalının çeşitli tarihlerde personel sayısını arttırdığını ve toplamda 2169 adet personel istihdam edildiğini,
Sözleşme kapsamında personele Sivil Havacılık Güvenliği Eğitimi verildiğini ve sözleşme gereğince 1.608.750,-TL’lik eğitim maliyetinin de davalı yanca karşılanması gerektiğini,
Hizmetin tam olarak verilmesine rağmen müvekkili tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafından eksik ödendiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.571.250,-TL’lik hak ediş alacaklarının, hak edişlerin ödeme günlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili özel güvenlik personelinin özel güvenlik temel eğitimini başarıyla tamamlamış olması yanında SHT-17.2 talimatı kapsamında Sivil Havacılık Güvenlik Eğitimini de almış olması gerektiğini; yüklenici şirketin bu eğitimleri dışarıdan aldırmak yerine sözleşme kapsamında çalıştırdığı eğitimleri bir plan dahilinde kendisinin ücret de ödemeden verdiğini, davacı şirketin sahip olduğu Hizmet İçi Eğitim Kuruluş Yetki Belgesi ile yalnızca kendi personeline eğitim verme imkanına sahip olduğunu, üçüncü kişilerden ücret karşılığında aldırmadığı hizmetin bedelini müvekkilinden talep edemeyeceğini bildirerek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince:
– Taraflar arasındaki ihtilafın sözleşme kapsamında görev yapan personele verilen sivil havacılık eğitimine ilişkin masrafların davalı taraftan sözleşme ve ekleri kapsamında istenip istenemeyeceği, istenebilecek ise miktarı noktasında toplandığı,
– Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 6’ncı maddesine göre 1.608.750,-TL tutarındaki sivil havacılık eğitiminin sözleşme bedeline dahil olduğu,
– DHMİ Genel Müdürlüğü özel güvenlik hizmeti satın alınması işinde uygulanacak şartnamenin 25.3.4. maddesinde davacının sahip olduğu belge ile bu eğitimi verme yeterliğine sahip bulunduğunun anlaşıldığı,
– Şartnamede eğitimlerin bizzat yüklenici tarafından verilmesini engelleyen bir düzenlemeye yer verilmediği ve davacı tarafından bizzat verilen eğitim bedelinin davalıdan sözleşme bedeli kapsamında istenebileceği,
– Davacının hak ediş raporlarına HİGŞ’nin 42’nci maddesinde gösterilen usulle ihtirazi kayıt koyduğu,
– Sözleşmenin 6 ve idari şartnamenin 25.3.4 maddesi uyarınca davacının talep edebileceği sivil havacılık eğitim giderinin 802.020,01 TL olduğu ve
– Davacının sözleşmeden kaynaklanan alacak için davalıyı dava tarihinden önce temerrüde düşürdüğünü iddia ve ispat edemediği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile 802.020,01 TL’nin dava tarihi olan 29.07.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ
Davacı vekili katılma yolu ile sunduğu istinaf dilekçesinde:
– Davanın tam olarak kabulünün gerektiğini, davalının mahkemenin kabulü dışında kalan kalemleri ödeme planına aldığını fakat ödeme aşamasında bunları emanet hesabına aktararak kendilerine ödemediğini, bu bağlamda ihtirazi kayıt konulmasına olanak bulunmadığını; davalı Genel Müdürlük ile yapılan yazışma ve itirazların bütün işyerleri için yapıldığının kabulünün gerekeceğini,
– Eğitim giderlerinin her bir fatura döneminde istendiğini ve davalı idareye bildirildiğini; davalı idarenin her bir ödeme için hakkediş dönemleri itibariyle temerrüde düştüğünün kabulünün gerekeceğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde:
– Sözleşmenin akdedildiği tarihte davacının eğitim için gerekli belgeye sahip olmadığını, bu eğitimi üçüncü bir kişiden hizmet alımı yolu ile alacağı düşünülerek eğitim giderinin sözleşmeye konulduğunu; oysa davacının herhangi bir gider yapmadan kendi imkanları ile bu eğitimi vermesi nedeniyle sözleşmedeki eğitim gideri kalemine hak kazanamayacağını;
– Aksi düşünülse bile yapılan hesaplamaların doğru olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NEDEN VE GEREKÇE
Uyuşmazlık özel güvenlik hizmet alımı sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
I- Davalı … Genel Müdürlüğü’nün istinaf başvurusu bakımından:
Yanlar arasında bağıtlanan sözleşmede davalı bünyesinde çalışan personelin “Sivil Havacılık Güvenlik Eğitimi” almış olmaları gerektiği hususunda çekişme bulunmamaktadır. Çözümlenmesi gereken ilk sorun bu eğitimin ne şekilde verileceği, bir diğer ifade ile davalının bu eğitimi bir üçüncü kuruluştan almak zorunda olup olmadığı ve bizzat vermesinin sözleşmeye aykırılık oluşturup oluşturmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki sözleşmede personelin sözü edilen eğitimi alması koşulu getirilmiş, ancak eğitimi kimin vereceği konusunda bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Davacı bu eğitimi, eğitim verme koşullarını sağlamak suretiyle bizzat vermiş ve personeli bakımından bu niteliği sağlamıştır. Davalının, bu eğitimin bir üçüncü kuruluş tarafından verilmesi amacıyla ek bir ödeme öngörüldüğüne, eğitimi bizzat davacının vermesi halinde bu ek ödemeyi hak etmeyeceğine ilişkin iddiası bu nedenle yerinde değildir. Kaldı ki davacı dahi bu eğitimi verme konusundaki ölçütleri yerine getirirken ve eğitimi verirken, normal iştigal sahasında çalıştığı sırada yaptığı giderlerden farklı giderler yapmış olup, sözleşmede öngörülen bu kalem ödemeyi hak etmiş sayılmalıdır.
Açıklanan nedenlerle davalı … Genel Müdürlüğü’nün istinaf başvurusunun HMK 353/1.b-1 m uyarınca esastan reddine karar verilmelidir.
II- Davacı … Güvenlik Hizmetleri AŞ’nin istinaf başvurusu bakımından:
Ticari kayıtlar Türk Ticaret Kanunu (m. 64 vd.) ve Vergi Usul Kanununda (m.171 vd.) düzenlenmiş; özellikle ticari defterlerin hukuk yargılamasında delil olarak değerlendirilmesi usulü Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222’nci maddesinde gösterilmiştir. Bu bakımdan hem tarafların ticari defterleri ve hem de bunların düzenlenmesine dayanak kılınan diğer ticari kayıtları öncelikle onların aleyhine delil teşkil eder. Bir diğer ifade ile tacirin kendi ticari kayıtları üzerindeki işlemleri, ilgili hukuki işlem için “kabul” anlamını taşır. Bu itibarla işlemlerinde basiretli bir iş adamı gibi tedbirli davranması gereken tacirin, bir işlemi defterine geçirmesi, ödeme tablosuna alması, bununla ilgili fatura keşide etmesi bu işlemi benimsediği şeklinde yorumlanır.
Somut olayda davalı, bizzat davacı tarafından verilen eğitim giderlerini kısmen faturaya bağlamış, kısmen ödemiş, kısmen ödeme planına alarak kabul iradesi göstermiş fakat sonrasında bunların bir kısmını sonraki istihkaklardan kesmek ya da hiç ödememek suretiyle eldeki davanın açılmasına neden olmuştur.
Davacının eğitimi dışarıdan sağlamak yerine bizzat verebileceği ve sözleşmede buna ilişkin olarak üzerinde uzlaşılan ücreti hak ettiği değerlendirildiğine ve az yukarıda belirtildiği gibi davalının da bu ücretin ödeneceğine dair kabul iradesini ortaya koyup sonrasında ödememek ya da ödediklerini istihkaktan kesmek şeklinde beliren davranışı çerçevesinde yaptırılan bilirkişi incelemesine göre davacının toplam alacağının 1.515.012,-TL olacağı ve öncesinde temerrüdün gerçekleştiğine dair delil bulunmadığından, bu tutara dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmalı ve yukarıda gösterilen tutarlar üzerinden yeniden hüküm kurulmalıdır (HMK m.353/1-b.2).
III- Hüküm kuruluşu bakımından:
Dava 1.571.250,-TL’nin tahsili istemi ile … Güvenlik Hizmetleri AŞ tarafından açılmış ve ilk derece mahkemesince 25.04.2019 günü 802.020,01 TL üzerinden kabul edilmiştir.
Karar davacı tarafından davanın tam olarak kabulünün gerektiği iddiasıyla 30.05.2019 günü istinaf edilmiş; daha sonra 10.06.2019 günü davacı (dava konusunun tamamını değil) sadece davada kabul edilen tutarı … Yönetim, Danışmanlık, Temizlik Hizmetleri, İnş. Taah. AŞ’ye temlik etmiştir.
Dosya Dairemizin önüne 1.571.250,-TL için, temlikten önce ve davacı tarafından getirilmiştir. Bu haliyle alacağın bir kısmının temlik edilmesi ile bu kısım hakkındaki niza da devam etmektedir. Bir diğer ifade ile dava konusunun 802.020,01 TL’lik kısmı … Yönetim, Danışmanlık, Temizlik Hizmetleri, İnş. Taah. AŞ’ye intikal etmiş ise de 769.229,99 TL’lik kısım halen temlik eden … Güvenlik Hizmetleri AŞ’nin tasarrufundadır.
Dairemizde icra edilen duruşmaya sadece temlik alan … Yönetim, Danışmanlık, Temizlik Hizmetleri, İnş. Taah. AŞ vekili katılmıştır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 358’inci maddesinin 1 numaralı fıkrası uyarınca davacı sıfatını dava konusunun bir kısmı için muhafaza eden … Güvenlik Hizmetleri AŞ’nin kendisini duruşmada temsil ettirmemesinin sonuca bir etkisinin olmadığı değerlendirilmiştir.
Duruşma sırasında tefhim edilen kısa kararda hata ile “temlik eden” yerine “(temlik alan) … Güvenlik Hizmetleri AŞ’nin istinaf başvuru sebeplerinin kabulü” denmiş ise de bunun her zaman düzeltilebilir bir yazım hatası olduğu (HMK m.183/1 ve 304/1), istinaf başvurusunun temlikten önce adı geçen şirket tarafından yapıldığı ve dava konusunu kısmen temlik eden ve temlik alan arasındaki temlikname uyarınca aralarında pay edebilecekleri anlaşıldığından gerekçeli kararda bu hususun açıklanması ile yetinilmiştir.
HÜKÜM :
I-Davalı … Genel Müdürlüğü’nün istinaf başvurusunun HMK 353/1.b-1 m uyarınca esastan reddine,
II-Davacı (temlik alan) … Güvenlik Hizmetleri AŞ’nin istinaf başvuru sebeplerinin kabulü ile;
Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/505 E., 2019/377 K sayılı dava dosyasında verdiği 25/04/2019 tarihli HÜKMÜNÜN KALDIRILMASINA, YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA.
Buna göre:
“1. Davanın kısmen kabulü ile;
1.515.012,-TL’nin dava tarihi olan 29.07.2015’den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine; fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 103.490,47 TL olduğundan peşin alınan 26.833,03 TL harcın mahsubu ile bakiye 76.657,44 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul ve red oranına göre hesaplanan 169.200,96 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul ve red oranına göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 7.688,80 TL (dava açılış masrafı, bilirkişi ücreti ve posta gideri olmak üzere) davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 7.413,60 TL yargılama gideri ile davacı tarafından peşin harç olarak yatırılan 26.833,03 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine”

III-a)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54.785,98 TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak alınan 13.696,50TL’nin mahsubuyla kalan 41.089,48‬ TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
b) Peşin alınan istinaf karar harcının temlik alan … Güvenlik Hizmetleri AŞ’ye iadesine.
IV-Davalı tarafından istinaf aşamasında sarfedilen yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
-Davacı tarafından istinaf aşamasında sarfedilen 44,50 TL yargılama posta giderinin davalıdan alınarak davaıya verilmesine,
V-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.500,00 TL. istinaf duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
VI-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, oybirliğiyle hazır olan tarafların (temlik alan davacı … Yönetim, Danışmanlık, Temizlik Hizmetleri, İnş. Taah. AŞ vekilinin) yüzüne karşı diğer tarafların (davalının) yokluğunda karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 27/09/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır