Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1534 E. 2023/348 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)
ESAS NO : 2019/1534
KARAR NO : 2023/348

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21/05/2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2018/574E., 2019/486K.
DAVACI :… – …
VEKİLİ : Av. … – E/Tebligat
DAVALI :
VEKİLİ : Av. … – E/Tebligat
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, davacının davalı kooperatifin … numaralı üyesiyken 15/05/2018 tarihinde ihraç edildiğini, ihraç kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihraç kararını alan yönetim kurulu üyelerinin bu kararı almaya yetkili kişiler olmadıklarını, davacıya gönderilen ihtarnamelerin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, edilse bile içerik itibari ile ihtarnamelerin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kooperatif ana sözleşmesinin 14. maddesine uygun olarak ihtarname gönderildiğini, ihraç kararının usul, yasaya ve eşitlik ilkesine uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “…Davacıya gönderilen ihtarnamelerde emlak vergisi borcu da belirtilmiş ise de emlak vergisi alınmasına yönelik alınan genel kurul kararı olmadığı, emlak vergisinin kooperatif üyesi olmanın bir vecibesi olmadığı, emlak vergisi ödenmemesi nedeniyle üyenin ihraç edilmesinin mümkün olmadığı, kaldı ki davalı kooperatifin emlak vergisi ödediğine dair bir delil de sunmadığı görülmüştür.
Sonuç olarak, davacının kooperatif üyesi olduğu, ihtarname tarihi itibariyle 3.010,00 TL kesin maliyet bedeli ve 4.484,85 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.494,85 TL davalı kooperatife borcu olduğu, kooperatif tarafından düzenlenen ihtarnamelerde borç miktarı 8.251,45 TL olarak gösterilmiş ise de emsal nitelikteki Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2012/1339 esas, 2012/3549 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere davacıya ödeme bakımından zorlayacak miktarda ve fahiş bir farklılık bulunmadığı (756,60 TL), buna göre, davacının kooperatif üyeliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğinden, Kooperatifler Kanunu’ nun 27. ve 16. maddeleri gereğince alınan ihraç kararının yerinde olduğu…” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: İlk derece Mahkemesince delillerinin tamamı toplanmadan karar verildiğini, sonuçlanmasının beklenmesine gerek görülmeyen Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/191 E. sayılı dosyasının genel kurul kararlarının yokluğunun tespiti istemine ilişkin olduğunu, yine Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/308 E. sayılı dosyasında 27.06.2010 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararlardan 9, 10, 12 ve 14 numaralı gündem maddelerinin mutlak butlan ile batıl olduğuna karar verildiğini, 14 numaralı karar yönetim kurulunun seçimine ilişkin olduğundan ihraç kararı veren yönetim kurulu üyelerinin yetkisiz hale geldiğini, kooperatifin kesinleşmiş kesin maliyet raporu olmamasına rağmen usulsüz ihtarnameler göndererek müvekkilinin ihracına karar verdiğini, ihtarnamelerde müvekkilinden istenen borcun kaynağı, dönemleri, miktarı, ödenmediği takdirde ne ile karşılaşacağı, özelikle de hakkında ihraç kararı verileceği hususlarının açık ve net biçimde yer alması gerektiğini beyan ederek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
I-Dava, kooperatif yönetim kurulunun ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 27. ve davalı kooperatif anasözleşmesinin 14/2. maddelerinde parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen kooperatif üyelerinin ihracı prosedürü düzenlenmiş olup, bu tür davalarda, mahkemece öncelikle, aidat borcunun ödenmesi için üyeye iki ihtarın gönderilip gönderilmediği ve bu ihtarların usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, ilk ihtarnamenin ödemesi 30 gün geciktirilmiş borcu içerip içermediği, böyle bir borcun ödenmesi için birinci ihtarda 10 gün, ikinci ihtarda 1 aylık sürenin verilip verilmediği, bu süre içerisinde ödememe halinde müeyyidenin ne olduğunun ve ödenmesi istenen borcun miktarının ve neye ilişkin olduğunun açık ve anlaşılır olarak belirtilip belirtilmediği tespit edilmelidir. Tüm bu aşamalarda bir eksiklik bulunmaması halinde ihtarlarda istenen borcun gerçek borç olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.
Dosyada mevcut ana sözleşmenin 14. maddesinin parasal yükümlülükler ile ilgili ihraç prosedürüne ilişkin 2. fıkrasında ihraç kararı verilmeden önce parasal yükümlülüklerini 30 gün geciktiren ortaklara 10 günlük ödeme süresi içeren ilk ihtarnamenin gönderilmesi gerektiği öngörülmüştür.
Davalı kooperatif tarafından keşide edilen 07.03.2018 tarihli birinci ihtarnamede, 2018 yılı Şubat ayı dahil olmak üzere belirlenen borç miktarının ödenmesi istenilmiş olup, ödeme günü üzerinden 30 gün geciktirilmiş borcun istenmesi koşuluna uyulmamıştır.
Bu durumda mahkemece, ilk ihtarnamenin şekli bakımından incelemeye başlanıp, ödemesi 30 gün geciktirilmemiş aidat borcunun yer aldığı bu ihtarnameye dayalı olarak ihraç kararı verilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, davacının kooperatif üyeliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğinden bahisle ihraç kararının yerinde olduğu tespiti ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda Dairemizce, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararını düzelterek davanın kabulüne dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
II-Kararın niteliğine göre davacı vekilinin esasa ilişkin ihraç sebeplerine yönelik istinaf itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-Yukarıda (I) nolu bentte açıklanan nedenlerle; HMK m. 353/1,b,2 gereğince, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/574E., 2019/486K. sayılı dava dosyasında verdiği 21/05/2019 tarihli KARARINI DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE.
Buna göre:
“1-Davanın KABULÜNE, davalı kooperatif yönetim kurulunun 15.05.2018 tarihli 3 no’lu kararının davacı …’nun ihracıyla ilgili kısmının İPTALİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179.90 TL. karar ve ilam harcından peşin yatırılan 35,90 TL.’nin mahsubuyla kalan 144.00 TL.’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 1.000,00 TL. bilirkişi ücreti, 84,00 TL. tebligat gideri, 67,50 TL. posta gideri, 121,30 TL. istinaf yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 1.272,80 TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden alınarak yatırana iadesine”
II-Yukarıda (II) nolu bentte açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin esasa ilişkin ihraç sebeplerine yönelik istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
III-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
IV-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına
22/02/2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 361/1 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 22/02/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır