Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1516 E. 2023/606 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/1516
KARAR NO : 2023/606

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 16.11.2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2017/750 E., 2018/843 K.
DAVACI
VEKİLİ
DAVALI
VEKİLİ
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, müvekkilinin halsizlik, iştah kaybı şikayeti ile … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurduğunu, enfeksiyon bölümünde yapılan tahlillerde değerlerinin yüksek çıktığını ve 12 gün hastanede yattığını, ilaç tedavisi gördüğünü, taburcu olacak iken kan değerlerinin düştüğünü ve romatoloji servisinde de bir hafta kadar yattığını, Salazopyrin ilacının yazıldığını ve 1 ay sonra kontrole gelmesinin söylendiğini, müvekkilinin ilacı kullandığı ilk gün sıkıntılar yaşayarak rahatsızlandığını, kullanmış olduğu ilaç sebebiyle aplastik anemi olduğunu ve buna bağlı olarak ilik nakli yapıldığını, müvekkilinin kullandığı ilacın ağır olduğu ve vücuduna zarar verdiği için aplastik anemi olduğunun hastane kayıtları ile sabit olduğunu, hastaneye başvurduğu tarih, uygulanan ilaç ve tedavilere ilişkin hastane kayıtlarının da mevcut olduğunu, doktorun özen ve tedbir yükümlülüğüne aykırı davranışı nedeniyle müvekkilinin sağlığının bozulduğunu, maddi ve manevi hasara uğradığını belirterek 100.000,00-TL manevi tazminat ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminatın fiilin gerçekleşmesinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın görülmesinde tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu ve 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, tedaviyi uygulayan hekim Dr. …’ın müvekkili şirkete S-102746656 nolu Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile 09.08.2017-2018 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, sorumluluğun belirlenebilmesi için konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınması, maddi zararın ve sebebinin somut delillerle kanıtlanması gerektiğini, manevi tazminat taleplerinin ise zenginleşmeye sebep olacak yükseklikte ve fahiş olduğunu, bu nedenle miktar bakımından da taleplerinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince “…Mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre; denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere; davacının Temmuz – Ağustos 2014 tarihlerinde … Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon hastalıkları ve romatoloji kliniklerinde tedavi edildiği, entropatik artrit teşhisi konulduğu, sülfasalazine tedavisine başlanıldığı, tedavi başlangıcından sonra bulantı, halsizlik gibi hafif düzeyde geçici yan etkiler görüldüğü, hasta tarafından bu hususta doktorun bilgilendirildiği, olası ilaca bağlı aplastik anemisinin geliştiği, medical tedavilere yanıt vermemesi nedeniyle 2015 yılının mart ayında kemik iliği nakli yapıldığı, Temmuz – Ağustos 2014 tarihlerinde … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tetkik ve tedavi aşamasında teşhis edilen entropatik artrit tanısının doğru olduğu, sülfasalazine ilacının, entropatik artrit tanısında kullanılabilecek ilaçlardan olduğu, aplastik anemi komplikasyonu sülfasalazine ile ilişkili olabileceği ancak bu hususun çok nadir bir yan etki olduğu ve ilaç dozundan bağımsız olarak duyarlı hastalarda oluşan önceden öngörülemeyen bir durum olduğu, hastada sulfasalazine kullanımından kısa bir süre sonra aplastik anemi gelişmesinin doktor hatası olmayıp, ilaç dozundan bağımsız nadir görülen ve önceden öngörülemeyen bir yan etki niteliğinde olup, doktorun teşhis, tanı ve tedavi sürecinin tıbben uygun şekilde yürüttüğü, davalı … şirketinden tazminat talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmakla açılan davanın reddine…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Yapılan yargılamada bilirkişi raporu alındığını, taraflarınca bilirkişi raporuna itirazda bulunulduğunu ve konu ile ilgili sorularının cevaplanmasının istenildiğini, ancak alınmadığını, böylesine teknik ve özel bilgi gerektiren konularda mahkemenin bir sonuca varmasının mümkün olmadığını, sorularının cevaplarının da gerekçeli kararda yer almadığını, bu durumun hem savunma haklarının kısıtlanmasına hem de dikkate alma ve değerlendirme yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğini;
Müvekkilinin romatoloji servisinde bir hafta yattıktan sonra, doktorun müvekkiline … ilacını yazdığını ve bir ay sonra kontrole gelmesini söylediğini, müvekkilinin ilacı kullandığı ilk günü sıkıntılar yaşadığını ve rahatsızlandığını, aynı gün içerisinde hastaneye gittiğini ve doktorla görüştüğünü, doktorun “sen bir ay kullan sonrasına bakarız” şeklindeki ifadelerle müvekkilini geri gönderdiğini, müvekkilinin kullanmış olduğu ilaç sebebi ile aplastik anemi olduğunu ve buna bağlı olarak ilik nakli yapıldığını;
Bilirkişi raporunda ise olayın sanki doktorun enteropatik artrit teşhisinin yanlış tanı ve tedavi edildiği, hastalığın tedavisinde kullanılan … ilacına bağlı olarak aplastik aneminin hasıl olduğu gibi değerlendirme yapıldığını, ancak böyle bir iddiaları olmadığını;
… Hastanesi’nde düzenlenen epikriz incelendiğinde de görüleceği üzere müvekkilinde meydana gelen aplastik aneminin kullanmış olduğu ilacın dozundan kaynaklandığının belirtildiğini, müvekkilinin esas hastalığı inflamatuar barsak hastalığı iken sigortalı hekim yüzünden aplastik anemi olduğunu ve ilik nakli yapıldığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına ve istinaf kanun yoluna başvuranın sıfatına göre, davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/750 E., 2018/843 K. sayılı dava dosyasında verdiği 16.11.2018 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 44,40-TL harcın düşümü ile kalan 135,50-TL harcın davacıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin Dairemizce yapılmasına.
05.04.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 06.04.2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …