Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1494 E. 2023/1362 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/1494 – 2023/1362
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)
ESAS NO : 2019/1494
KARAR NO : 2023/1362

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19/09/2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2014/94E., 2018/481K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, davacı şirkete haciz ihbarnameleri gönderildiğini, birinci haciz ihbarnamesinin hiç tebliğ edilmediğini, ikinci haciz ihbarnamesinin ise usulsüz olarak tebliğ edildiğini, usulsüz tebligat ve yanıltma nedeniyle davacının itiraz hakkını kullanamadığını, davacının borçlu görünen ……Ltd. Şti. ile hiçbir ticari ilişkisi, mal alım satımı bulunmadığını ileri sürerek, davacının davalılara borçlu olmadığının tespitini istemiştir.
Davalı …….Ltd. Şti. vekili, borçlu ……Ltd.Şti. ve … aleyhine başlatılan icra takibinde söz konusu şahısların hak ve alacaklarının haczi için davacı şirkete ve kardeş şirket olan ve aynı adreste ikamet eden … İnş…Ltd. Şti. Ne haciz ihbarnameleri gönderildiğini, usulüne uygun olarak ihbarnamelere itiraz edilmediğini savunarak, davanın reddi ile % 20 den aşağı olmayacak şekilde tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı borçlu ……Ltd. Şti.’ne dava dilekçesi tebliğ edildiği halde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince, “…davalı ……Ltd.Şti.vekili tarafından borçlu olarak ……Ltd.şti. Ve … aleyhine Ankara 11.İcra Müdürlüğünün 2013/1482 sayılı dosyasında kambiyo senedine mahsus icra takibi yapıldığı, bu dosyada davacı ve aynı adreste ikamet eden … İnş….Ltd.Şti.ne 89/1 ihbarnamelerinin çıkartıldığı, itiraz olmaması üzerine 89/2 haciz ihbarnamesi çıkartılırken davacı tebligatının içine … İnş….Ltd.Şti.ne gönderilen ikinci haciz ihbarnamesinin eklendiği, nitekim mahkememizce ısrarla İcra Müdürlüğünden davacıya çıkartılan ikinci haciz ihbarnamesi istenildiği halde bu belge yerine … İnş…Ltd.Ştine çıkartılan ihbarname içeriğinin gönderildiği, tebligatın dışında ……Ltd.Şti.yaz makla birlikte içinden çıkan tebligatın … İnş…Ltd.Şti.ne hitaben 89/2. İhbarnamesi olduğu ve bu tebligatın bu hali ile usulsüz olduğu, davacının bu ihbarnameye itiraz edememesinin İcra Müdürlüğünün yaptığı hatalı işlemden kaynaklandığı sonuçlarına davacının katlanmasının beklenemeyeceği, aldırılan bilirkişi raporunda davacının davalıya herhangi bir borcu da bulunmadığı, özellikle davalının da davacıdan borçlunun somut bir alacağının bulunduğuna dair bir iddiası ve delili de bulunmadığı dikkate alındığında, davacının İİK.nun 89.maddesi kapsamında icra dosyasında borçlu görünen … A.Ş.ne borçlu olmadığının tespitine;…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: kararın eksik ve hatalı olduğunu, her iki davalıya borçlu olunmadığının tespiti gerektiğini beyan ederek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, İİKnın 89/3. maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra “Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.” hükmü ile nispi ticari davaya ilişkin de düzenleme yapılmış olup, buna göre tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.
İİK’nın 89/3. maddesinin, üçüncü cümlesi, “..İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur…” hükmünü içermektedir. Bu hükümde belirtilen mahkemenin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK’nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 12.04.2016 tarih ve 3568 E., 6425 K. ve 17.12.2015 tarih ve 7065 E., 17162 K., sayılı ilamları da bu yöndedir.
Somut olayda, davacı ile davalı alacaklı arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi, uyuşmazlık davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde, borçluya borcu bulunduğu gerekçesiyle çıkarılan haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemesi nedeniyle yedinde sayılan borçtan dolayı borçlu olmadığının tespiti istenmektedir.
6100 sayılı HMK’nın 1. maddesindeki göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğu hükmü ile HMK’nın 353/(1)-a.3. maddesinin mahkemenin görevli olmamasının mutlak kararın kaldırılması nedeni olduğuna ilişkin hükmü karşısında, görev hususu somut olayda olduğu gibi, açıkça istinaf istemine konu edilmese dahi istinaf mahkemesince re’sen gözetilmelidir.
Bu durumda İlk derece Mahkemesince, İİK’nın 89/3. maddesine dayalı olarak açılan davada, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, HMK’nın 114/(1)-c ve 115/(2). maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esası incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Buna göre Dairemizce, HMK’nın 353/(1)-a.3. maddesi uyarınca, HMK’nin 114(1).c ve 115/2. maddeleri uyarınca görev yönünden usulden red kararı verilmesi ve HMK’nin 20. maddesinde belirtilen görevsizlik veya yetkisizlik kararı üzerine yapılacak işlemlerin yerine getirilmesi için esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.

2-Kararın kaldırılması nedenine göre davacı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
HMK m. 353/1,a.3 gereğince, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/94E., 2018/481K. sayılı dava dosyasında verdiği 19/09/2018 tarihli kararın, ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE.
Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenle; davacı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
2-Peşin alınan istinaf karar harcının iadesine.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından hükümle birlikte değerlendirilmesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
20/09/2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 353/1,a ve 362/1,g gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 20/09/2023

Başkan Üye Üye Katip