Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1447 E. 2022/1576 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/1447
KARAR NO : 2022/1576

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 30.04.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2018/253 E., 2019/435 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında 60 personel ile 1 yıl süreli özel koruma ve güvenlik hizmeti işine ait hizmet sözleşmesi imzalandığını ve … Bankası’nın 160.000,00-TL’lik kati teminat mektubunun davalıya verildiğini, söz konusu işin müvekkili şirket tarafından 09.09.2017 tarihinde tamamlandığını, soğuk mühürlü SGK ilişiksiz belgesini davalıya iletip 05.01.2018 tarihinde teminat mektubunun iadesinin talep edildiğini, ancak davalı tarafından teminat mektubunun kötü niyetli bir şekilde iade edilmediğini beyan ederek teminat mektubunun müvekkiline iadesine, sebepsiz yere iade edilmeyen 08.09.2017 tarihinden itibaren fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili şirket tarafından bankaya ödendiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 100,00-TL teminat mektubu komisyonunun taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından davaya konu edilen kati teminat mektubunun iade edilebilmesi için davacı şirketin müvekkili olan fabrikaya herhangi bir borcunun bulunmaması gerektiğini, ancak davacı şirketin müvekkili fabrikadan ihale ile aldığı işte çalıştırmış olduğu işçilerin kıdem ve ihbar tazminatlarını ödememesi neticesinde müvekkili fabrika aleyhine açılmış bulunan davaların kabulüne karar verilerek kesinleştiğini ve halen devam eden yargılamaların bulunduğunu, kesinleşen dosyalarda dava konusu tazminatlardan davacı şirket ile müvekkili fabrikanın müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davacı tarafından işbu davaya konu edilen teminat mektubunun müvekkili fabrikaca haksız ve kötü niyetli olarak iade edilmediği iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyan ederek davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece Mahkemesi’nce “…Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi sonucunda; Taraflar arasında 15.08.2016 tarihli sözleşme ile davacı yüklenicinin davalı işverene 60 personel ile 1 yıl süreli Özel Koruma ve Güvenlik Hizmeti verme işini yüklendiği, söz konusu hizmetin 09.09.2016-09.09.2017 tarihleri arasında 08.09.2017 tarihli iş bitirme belgesine göre davacı tarafından sözleşmeye uygun biçimde ifa edildiği, davacı hakedişlerinin davalı tarafından davacıya ödendiği, ancak davacının davalıya sözleşme gereğince verdiği teminat mektubunun davacı talebine rağmen davalı tarafından iade edilmediği, davacı yüklenicinin ilişiksizlik belgesini 05.01.2018 tarihinde davalı işverene sunduğu, taraflar arasında yapılan sözleşme ve sözleşmenin atıf yaptığı yasal mevzuat olan 4735 Sayılı Yasa’nın 13. maddesine göre teminat mektubunun davacıya iade edilmesi gerektiği, her ne kadar davalı vekilince davacının çalıştırdığı işçilerin müvekkili aleyhine kıdem, ihbar tazminatlarının tahsili için davalar açıldığı, söz konusu dosyaların kesinleştiği ve halen devam eden davalar bulunduğu savunulmuşsa da; somut olarak bu davaların hangi mahkemede hangi sayılı dosyalar olduğunu ve bunlara ilişkin yaptığı varsa ödeme belgelerini mahkememize bildirmediği bu nedenle davalının bu konudaki ispat yükünü yerine getirmediği bu kapsamda davacının sözleşme ve yasal mevzuat gereğince tüm edimlerini yerine getirdiği ve teminat mektubunun davalıya iadesi koşullarının gerçekleştiği anlaşıldığından davaya konu teminat mektubunun davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Her ne kadar davacı vekilince teminat mektubu komisyon alacağının tahsiline de karar vermek istenmiş ise de, davacı vekilince ödenen komisyon bedeline ilişkin herhangi bir delil sunulmadığından davacı vekilinin bu talebinin ise reddine…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Davacı tarafından davaya konu edilen kati teminat mektubunun iade edilebilmesi için davacı şirketin müvekkili olan fabrikaya herhangi bir borcunun bulunmaması gerektiğini, ancak davacı şirketin müvekkili fabrikadan ihale ile aldığı işte çalıştırmış olduğu işçilerin kıdem ve ihbar tazminatlarını ödememesi neticesinde müvekkili fabrika aleyhine açılmış bulunan davaların kabulüne karar verilerek kesinleştiğini ve halen devam eden yargılamaların bulunduğunu, söz konusu kesinleşen dosyalarda dava konusu tazminatlardan davacı şirket ile müvekkili fabrikanın müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğuna dair kararın söz konusu işçiler tarafından icra takibine konu edildiğini, bunun üzerine her dosya için müvekkili fabrika tarafından davacı şirkete söz konusu işçilik alacaklarının ödenmesi konusunda defalarca ihtarda bulunulmasına rağmen davacı şirketçe bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, dolayısıyla icra takibine konu edilen işçilik alacaklarının tamamının müvekkil tarafından ödendiğini; yargılama süresi boyunca yazılı ve sözlü beyanlarında söz konusu bilgi ve belgelerin müvekkili şirkete bağlı … Fabrikası’ndan celbini defaatle talep ettiklerini, ancak yerel mahkeme tarafından müvekkili fabrikaya müzekkere gönderilmediğini; müvekkili tarafından teminat mektubunun iade edilmemesinde hiçbir hukuka aykırılık bulunmamakta olup, ihale sözleşmesinde belirlendiği üzere davacı şirket işçilerine ait işçilik alacaklarının müvekkili tarafından ödendiğini ve ödenecek tutarların, davaya konu teminat mektubunun nakde çevirilerek mahsubu ile geri kalan tutarın davacı tarafa iadesinin mümkün olacağını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, taraflar arasında akdedilen hizmet alım sözleşmesi gereği verilen teminat mektubunun iadesi ve teminat mektubu komisyon alacağının tahsili istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/253 E., 2019/435 K. sayılı dava dosyasında verdiği 30.04.2019 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 10.929,60-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 2.731,65-TL harcın düşümü ile kalan 8.197,95-TL harcın davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
19.10.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 20.10.2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …