Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1416 E. 2023/282 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)

ESAS NO : 2019/1416
KARAR NO : 2023/282

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 29.03.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2018/552 E., 2019/305 K.
DAVACI : … – …
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, davacının davalı kooperatifin … numaralı üyesi iken davalı kooperatif yönetim kurulunun 15.05.2018 tarih ve 3 numaralı kararı ile bir ve daha fazla ay olmak üzere 2.318,07-TL tutarında borcu olduğu ve borcunu ödemediği gerekçe gösterilerek ihraç kararı verildiğini, ancak söz konusu çıkarma kararını alan ve usulüne uygun olmayan ihtarnameleri gönderen kişilerin böyle bir kararı vermeye yetkili olmadıklarını, bu ihraç kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek 15.05.2018 tarih ve 3 numaralı kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının ihraç edilmesine konu borcunun olmadığına ilişkin itirazların tamamen yersiz ve dayanaksız olduğunu, davacının toplam 2.318,07-TL borcu olup gönderilen ihtarnamelere rağmen yasal sürede ödeme yapmadığından Kooperatifler Kanunu’nun 27. maddesi ve ana sözleşmenin de 14/2. maddesi hükümleri uyarınca davacının ortaklıktan çıkarılmasına karar verildiğini, tasfiye yönetim kurulunun fiilen ana sözleşme ve Kooperatifler Kanunu gereği yetkili ve görevine yasal olarak devam etmekte olduğunu, bu nedenle davacının bu kişilerin yetkili olmadıklarına dair itirazlarının da yersiz ve dayanaksız olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “…Davacı taraf dava dilekçesinde davalı kooperatifin kendisine gönderdiğini iddia ettiği ihtarnamelerin (İhraç kararı öncesindeki 1. Ve 2. İhtarnameler) kendilerine yani davacıya usulüne uygun olarak yapılmadığını ve tebliğ edilmediğini de iddia etmiştir. Davanın niteliği gereği ihraç kararı öncesi gönderildiği iddia edilen 1. ve 2. ihtarnamelerin davacı üyesine usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini ispat yükü davalı kooperatif üzerindedir. Bu yönden davalı kooperatife yazılan müzekkereye verilen cevap ve ekindeki tüm tebligat belgeleri incelendiğinde davalı kooperatifçe 1. ve 2. İhtarnamelerin noter kanalıyla gönderildiği, ilk ihtarın Kayseri 1. Noterliği’nin 07 Mart 2018 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinin 09.03.2018 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, 2. İhtar olan Kayseri 1. Noterliği’nin 26 Mart 2018 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinin 29/03/2018 tarihinde davacıya tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Bu nedenlerle sonuç olarak davalı kooperatifçe davacı üyesine ihraç öncesi gönderildiği iddia edilen 1. ve 2. ihtarnamelerin davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği kabul edilmiştir.
1. ve 2. İhtarnamelerin usulüne uygun olarak düzenlenmiş olması gerekir. Yani davacı üyeden istenen borcun kaynağı, dönemleri, miktarı, ödenmediği taktirde yasal sonuçlarının ne olacağı, özellikle de ihraç kararı verileceğinin ihtarlarda açıkça ve hiçbir tereddüde yol açmayacak şekilde yazılı olması gerekir. Bu yönden 1. ve 2. ihtarnameler incelendiğinde, ödenmesi istenen bedeller olarak şerefiye borcu olarak 499,98-TL, işlemiş faiz borcu olarak 1.083,72-TL ve emlak vergisi borcu olarak da 734,37-TL olmak üzere toplam:2318,07-TL’lik borcunun bulunduğu ve ödenmesinin istendiği, davalı kooperatifin davacıya gönderdiğini iddia ettiği ve ihraç kararına dayanak gösterdiği söz konusu 1. ve 2. ihtarnamelerin içeriğinin kooperatifin ana sözleşme hükümlerine ve kooperatifler yasasına uygun olduğu görülmüştür.15/05/2018 tarih 3 sayılı kooperatif ihraç kararının davacıya 21.05.2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Bu şekilde şekil olarak ihtarnamelerde bir usulsüzlük olmadığı sabittir.

İhtarnamelere konu şerefiye kesin konut maliyetine ilişkin işlemiş faiz oranı 08/01/2017 tarihli genel kurul toplantısında aylık %1,5 olarak karar alınmış olup 08.01.2017 tarihli genel kurul kararının iptali için mahkememizin 2017/191 esas sayılı dosyasında halen davanın derdest olduğu, anılan dosyada alınan bilirkişi raporunda genel kurul kararın iptalini gerektirecek bir usulsüzlük olmadığının belirtilmiş olduğu, genel kurul kararları iptal oluncaya kadar geçerli olduğundan anılan dosyanın sonucunun beklenmesine gerek görülmemiştir. Bu halde işlemiş faiz oranının Kooperatif Sözleşmesine ve TBK’nın 120. maddesine uygun olduğu açıktır.

Davacıya gönderilen ihtarnamelerde emlak vergisi borcu da belirtilmiş ise de emlak vergisi alınmasına yönelik alınan genel kurul kararı olmadığı, emlak vergisinin kooperatif üyesi olmanın bir vecibesi olmadığı, emlak vergisi ödenmemesi nedeniyle üyenin ihraç edilmesinin mümkün olmadığı kaldı ki davalı kooperatifin emlak vergisi ödediğine dair bir delil de sunmadığı görülmüştür.
Sonuç olarak, davacının kooperatif üyesi olduğu, ihtarname tarihi itibariyle 499,98-TL şerefiye borcu ve 1.083,72-TL işlemiş faiz borcu olmak üzere toplam 1.583,70- TL davalı kooperatife borcu olduğu, kooperatif tarafından düzenlenen ihtarnamelerde borç miktarı 2.318,07-TL olarak gösterilmiş ise de emsal nitelikteki Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2012/1339 esas, 2012/3549 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere davacıya ödeme bakımından zorlayacak miktarda ve fahiş bir farklılık bulunmadığı, buna göre davacının kooperatif üyeliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğinden, Kooperatifler Kanunu’nun 27. ve 16. maddeleri gereğince alınan ihraç kararının yerinde olduğu sonuç ve kanaatine varılmış ve davanın reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
08.01.2017 tarihli genel kurul kararlarının yok hükmünde ve batıl olduğunu tespiti talebiyle açılan Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/191 E. sayılı dosyasının sonuçlanmadan ve deliller toplanmadan alınan bilirkişi raporuna göre hüküm verildiğini, ayrıca Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/308 E. sayılı kesinleşmemiş dosyasında 27.06.2010 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararlardan 9, 10, 12 ve 14 numaralı gündem maddelerinin mutlak butlan ile batıl olduğuna karar verildiğini, seçilmiş olan yönetim kurulu üyelerinin bu durumda yetkisiz hale geldiğini, yetkisiz kişilerce verilmiş olan ihraç kararlarının da hukuken geçersiz olduğunu, ihraç işlemini yapan yönetimin yetkisinin hiç olmadığını ispat edecek bir dosyanın sonucunun beklenmemesinin hukuka aykırı olduğunu, yönetim kurulunun 15.05.2018 tarihli 3 sayılı kararı ile müvekkilinin kooperatif üyeliğinden ihracına bir ve daha fazla ay borcu olduğu ve borcunu ödemediği gerekçe göstererek karar verdiğini, müvekkilinin böyle bir borcu olmadığını, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/308 E. sayılı dosyasının 20.01.2017 tarihli bilirkişi raporunda da görüleceği üzerine kooperatifin geçmişe etkili faiz kararı alıp uygulamasının mümkün olmayacağını, davalı kooperatifin 2010 yılı genel kurulunun 12. maddesinde alınan kararın içeriğine göre geçmişe yönelik olarak yani kıymet takdiri ve konut kesin maliyet bedeli borçlarını ödemeyenlere hesap kesim tarihi itibariyle aidatlara ödenen aylık gecikme faizinin aynen uygulanmasına ve bu faizin de aylık %10 oranında uygulanmasına dair karar verildiğini, bu maddenin Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/308 E. 2019/115 K. sayılı kararı ile iptal edildiğini, talep edilen gecikme farkının dayanaksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 27. ve davalı kooperatif ana sözleşmesinin 14/2. maddelerinde parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen kooperatif üyelerinin ihracı prosedürü düzenlenmiş olup bu tür davalarda mahkemece öncelikle, aidat borcunun davacıya ödenmesi için üyeye iki ihtarın gönderilip gönderilmediği ve bu ihtarların usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, ilk ihtarnamenin ödenmesi 30 gün geciktirilmiş borcu içerip içermediği, böyle bir borcun ödenmesi için birinci ihtarda 10 gün, ikinci ihtarda 1 aylık sürenin verilip verilmediği, bu süre içerisinde ödememe halinde müeyyidenin ne olduğunun ve ödenmesi istenen borcun miktarının ve neye ilişkin olduğunun açık ve anlaşılır olarak belirtilip belirtilmediği tespit edilmelidir. Tüm bu aşamalarda bir eksiklik bulunmaması halinde ihtarlarda istenen borcun gerçek borç olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.
Dosyada mevcut kooperatif anasözleşmesinin 14. maddesinin parasal yükümlülükler ile ilgili ihraç prosedürüne ilişkin 2. fıkrasında ihraç kararı verilmeden önce parasal yükümlülüklerini 30 gün geciktiren ortaklara 10 günlük ödeme süresi içeren ilk ihtarnamenin gönderilmesi gerektiği öngörülmüştür.
Davalı kooperatif tarafından keşide edilen 07.03.2018 tarihli birinci ihtarnamede, 2018 yılı Şubat ayı dahil olmak üzere belirlenen borç miktarının ödenmesi istenilmiş olup, ödeme günü üzerinden 30 gün geciktirilmiş borcun istenmesi koşuluna uyulmamıştır.
Bu durumda mahkemece, ilk ihtarnamenin şekli bakımından incelenmesine başlanıp, ödemesi 30 gün geciktirilmemiş aidat borcunun yer aldığı bu ihtarnameye dayalı olarak ihraç kararı verilemeyeceği gerekçesiyle yetinilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, davacının kooperatif üyeliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğinden ihraç kararının yerinde olduğu tespiti ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda, HMK m. 353/1,b,2 uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararı düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/552 E., 2019/305 K., sayılı dava dosyasında verdiği 29.03.2019 tarihli KARARINI DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE.
Buna göre:
“Davanın kabulü ile:
Davalı Kooperatif yönetim kurulunun davacının kooperatif ortaklığından çıkartılmasına yönelik 15.05.2018 tarih ve 3 sayılı kararının İPTALİNE.
Karar ve ilam harcı:
Alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90-TL harcın düşümü ile kalan 144,00-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
Yargılama giderleri ve gider avansı:
Davacı tarafça sarf edilen 35,90-TL peşin harç, 135,35-TL posta masrafı ve 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.171,25-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
Gider/delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak ilgili tarafa iadesine.
Vekalet ücreti:
A.A.Ü.T. uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine. “
2-Peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde iadesine.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 35,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
15.02.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 17.02.2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır