Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/137 E. 2022/1843 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/137
KARAR NO : 2022/1843

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 04.09.2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2016/429 E., 2018/679 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, müvekkilinin özel ve kamu kurumlarına proje bazında temizlik, güvenlik ve bilgi-veri alanlarında hizmet verdiğini, müvekkili şirketin davalı kurum bünyesindeki havalimanlarında 2009, 2010 ve 2011 yılları içinde sağlık hizmet işlerini yaptığını, İş Kanunu ve bazı kanunlarda yapılan değişiklikler nedeni ile davalı kurumun müvekiline her ay SGK işveren hissesinin %5’ine isabet eden tutarı ödemesi gerekirken tam tersine bir uygulama ile bu tutarı keserek müvekkili şirkete ödemediğini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davalı kurum tarafından müvekkili şirketin hak edişlerinden haksız olarak kesilen 5510 sayılı Yasa’nın 81/1. maddesi kapsamındaki prim indirim tutarlarının kesinti tarihlerinden başlamak üzere ticari faizi ile ödenmek koşulu ile şimdilik 10.000,00-TL’sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili sunduğu ıslah dilekçesi ile, bilirkişi raporunda belirtilen … Havaalanı projesi için 9.655,97-TL ve … Havaalanı projesi için 16.333.64-TL olmak üzere toplam 25.989,61-TL’lik kısmı talep ettiklerini, 10.000,00-TL olan dava değerini 25.889,61-TL’ye çıkartıklarını belirtmiştir.
Davalı vekili, davaya konu kanun hükmünün uygulanmasına açıklık getirmek amacıyla müvekkili idarece SGK Başkanlığı’ndan konu ile ilgili görüş sorulduğunu, SGK Başkanlığı Sosyal Sigortalar Müdürlüğü Prim Tahsilat Daire Başkanlığı’nın 17.05.2010 tarihli yazısı ile Kamu İhale Kurumu’na müraacat edilerek görüş sorulması gerektiğinin bildirildiğini, Kamu İhale Kurumu Düzenleme Dairesi Başkanlığı’nın 24.05.2010 günlü 973-6521 sayılı cevabi yazısında, yapım işlerinde ve ihale dokümanında personelin sayısının belirlenmediği ve haftalık çalışma saatlerinin tamamının idare için kullanılmadığı hizmet alımlarında bu yönde bir uygulama yapılmaması gerektiğinin bildirildiğini, müvekkili kuruluş ile davacı şirket arasında imzalanan sözleşmenin “Fiyat Farkı” başlıklı 14.2. maddesinde asgari ücret ve yasal kesintilerdeki değişiklikten kaynaklanan farklar için 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’na göre ihalesi yapılacak olan hizmet alımlarına ilişkin fiyat farkı hesabında uygulanacak esasların sadece 8. maddesine göre fiyat farkı uygulaması yapılabileceğinin düzenlendiğini, söz konusu düzenleme uyarınca da Hazine tarafından karşılanan prim tutarının idare tarafından yüklenicinin hak edişinden kesilmesinin gerektiğini, müvekkili idarece yapılan işlemlerin mevzuat hükümlerine uygun olduğunu, bu nedenle açılan davanın haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece Mahkemesi’nce “…Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; taraflar arasındaki sözleşme ile davacının davalıya ait kurumun çeşitli illerdeki müdürlüklerinde sağlık hizmeti sunduğu, 5510 sayılı 81/1-ı. maddesi uyarınca hazine tarafından karşılanan %5 SGK işveren prim teşviğinin davalı tarafından davacıya ödenmesi gerektiği halde kesildiği, davacının yapılan kesintilerin haksız olduğu iddiasıyla iadesi için derdest davaı açıldığı anlaşılmıştır.
5510 sayılı Kanun’un 81/1-ı. maddesine göre sigorta primini düzenli olarak ödeyen özel sektör işverenlerine destek sağlama amacıyla getirilen teşvik niteliğindeki indirim olup davacının bu indirimden faydalanma şartlarına sahip olduğu, bu nedenle istihkaklardan kesilen %5 SGK primlerinin davacıya iadesinin gerektiği anlaşıldığından davacı daha önce miktarını belirterek davalıya ihtarname çıkartıp davalıyı TBK’nun 117. maddesi kapsamında temerrüte düşürmediğinden dava dilekçesinde belirtilen miktarın dava tarihinden itibaren ıslah ile artırılan miktarın ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Söz konusu kanun hükmünün uygulanmasına açıklık getirmek üzere SGK Başkanlığı’na ve Kamu İhale Kurumu’na yazılar yazıldığını, cevabi yazıda yapım işlerinde ve ihale dokümanında personelin sayısının belirlenmediği ve haftalık çalışma saatlerinin tamamının idare için kullanılmadığı hizmet alımlarında bu yönde bir uygulama yapılmaması gerektiğinin bildirildiğini; müvekkili ile davacı şirket arasında imzalanan sözleşmenin “Fiyat Farkı” başlıklı 14.2. maddesinde asgari ücret ve yasal kesintilerdeki değişiklikten kaynaklanan farklar için 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’na göre ihalesi yapılacak olan hizmet alımlarına ilişkin fiyat farkı hesabında uygulanacak esasların, sadece 8. maddesine göre fiyat farkı uygulaması yapılabileceğinin düzenlendiğini, söz konusu düzenleme uyarınca da Hazine tarafından karşılanan prim tutarının idare tarafından yüklenicinin hak edişinden kesilmesi gerektiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, 5510 Sayılı yasanın 81. maddesi kapsamında davalı tarafça davacının hak edişinden yapılan kesintilerin istirdatı istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/429 E., 2018/679 K. sayılı dava dosyasında verdiği 04.09.2018 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 1.768,52-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 35,90-TL harcın düşümü ile kalan 1.732,62-TL harcın davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
23.11.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 24.11.2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır