Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1358 E. 2023/635 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/1358
KARAR NO : 2023/635

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : Doç. Dr. … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 25.02.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2015/846 E., 2019/166 K.

DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI :
VEKİLİ : Av. … – E tebligat

Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352’nci maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davalı vekili davacının “Güvenlik Hizmeti Sözleşmesi” vermesi karşılığında bir hizmet sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin bitiş tarihinden itibaren bir yıl uzatıldığını, müvekkili şirketin sözleşme de hüküm altına alman görev ve hizmetini sözleşmeye uygun olarak ifa etmesine karşılık davalı şirket bu hizmet bedelin 57.180,92 TL’lik kısmını ödemediğini, 29.01.2014 tarihinden 01.10.2015 tarihine kadar C Blok yönetiminden ve verilen hizmet bedelinden … Yönetiminin sorumlu olduğunu, A ve B blok yönetimi ve verilen hizmet bedelinden davalı şirketin sorumlu olduğunu, 01.10.2015 tarihinden sonra A, B ve C blok yönetimlerini tamamından ve verilen hizmet bedelinden … Yönetiminin sorumlu olduğunu bildirerek davalının itirazın iptalini ve kötü niyet olarak itiraz etmesi nedeniyle %20’den az olamamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili taraflar arasında bir sözleşme bulunmadığını iddia ederek davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince “… yukarıda detayları belirtilen sözleşmenin taraflar arasında yapıldığının kabulünün gerektiği, zira davalı firmanın tek ortağı ve yetkili temsilcisi olan …’ün A ve B blok adına imzasının bulunduğu, C blok yönetimi adına ise … Sitesi yönetimi adına dava dışı …’ın sözleşmede imzasının bulunduğu, A ve B blokta bulunan dairelerin oturma (iskan) izninin henüz alınmadığı, bu suretle bu blokta bulunan daireler için verilen hizmetten inşaat ve dairelerin sahibi olan davalı şirketin sorumlu olması gerektiği, davacı firmanın yapımı sona ermiş C blok bakımından verdiği hizmete karşılık …’nin üzerine düşen edimleri ifa ettiği, tarafların açılış ve kapanış tasdikleri yapılan ticari defter ve kayıtları incelendiğinde 31.12.2015 tarihi itibarıyla davacı defterinde 57.051,11-TL borç bakiyesinin bulunduğu, davalı ticari defterlerinde ise davacı firmaya ait bir beyan bulunmadığı, davalı firmaya ait 2 adet tutarı 24.000,00-TL çekin davalı şirketin sahibi ve yetkilisi … adına düzenlenerek davacıya ciro edildiği, yine davalı tarafından davacıya banka havalesi olarak 14.09.2015 tarihinde 10.000,00-TL’nin …’ün hesabına borç kaydedildiği, dolayısıyla tespit edilen borçtan davalının sorumlu olması gerektiği …” gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde :
-Davalı şirketin sözleşmenin tarafı olduğuna dair hiçbir delilin bulunmadığını,
-Bütün faturaların … yönetimi adına düzenlendiğini,
-Faturaların 2015 yılına ait olduğunu konutların 2013 yılında teslim edildiğini,
-… imzalarının kendi ve yönetim adına atıldığını, şirket unvanı belirtilmeden atılan imzaların şirketi bağlamayacağını bildirerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NEDEN VE GEREKÇE :
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359’uncu maddesinin 3 numaralı fıkrası uyarınca dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olayın saptanmasında ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 düzenlemesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-HMK m. 353/1-b,1 gereğince; Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/846 E., 2019/166 K sayılı dava dosyasında verdiği 25.02.2019 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.897,16 TL’den peşin olarak yatırılan 974,29 TL’nin düşümü ile kalan 2.922,87 TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına
4-Kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine
5-HMK m.359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m.302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına
05.04.2023 tarihinde dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m.362/1-a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,-) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere OYBİRLİĞİYLE karar verildi. (GK Yazım Tarihi: 06.04.2023)

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır