Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1346 E. 2023/605 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/1346 – 2023/605
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/1346
KARAR NO : 2023/605

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 05.02.2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2015/680 E., 2018/72 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, müvekkili ortak girişim ile davalı arasında 01.01.2013 başlangıç tarihli, 24 ay süre ile … Fabrikaları İşletme Müdürlüğü bünyesinde bulunan tüm ana üretim, yan ve yardımcı tesislerin kanal temizliği, her türlü kat ve zemin temizliği, her türlü kurutucuların iç ve dış temizliği, tank içi temizliği, toz filtrelerinin temizliği, filtre bez dikimi, çatı temizliği, nakliye bandı temizliği, inşaat işleri, işletme müdürülüğü sorumluluk alanı içerisinde tüm birimlerin çevre ile ilgili hizmetlerin yerine getirilmesi ve … pompa istasyonunun talimata uygun olarak çalıştırılması ve bakımının yapılması ile ilgili olarak hizmet alım sözleşmesi akdedildiğini, işbu sözleşmenin bitiminden sonra yapılan yeni dönem ihalesini başka bir şirketin kazandığını ve taraflar arasında yeni dönem hizmet alım sözleşmesi düzenlendiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 23. maddesinde, yüklenicinin işin bitiminde çalıştırdığı tüm işçilerin iş sözleşmelerini tasfiye ederek işçilerin bu sözleşme kapsamında, yüklenicide çalıştıkları döneme ilişkin hak etmiş olduğu ihbar, kıdem, yıllık ücretli izin, fazla çalışma ve diğer tüm alacaklarını ödeyeceklerini, bu madde uyarınca işçilere sözleşmelerinin tasfiyesi nedeniyle yapılacak ödemelerden karşılıklı olarak, yüklenicinin hak edişlerinden %10 oranında kesinti yapılabileceğini, yapılan bu kesintilerin kesin kabul yapıldıktan sonra yükleniciye ödenebileceğini, kesintilerin kesin kabulden önce de avans teminat mektubu karşılığı yükleniciye ödenebileceğini, yüklenicinin çalıştırdığı işçilerin iş sözleşmelerini tasfiye ettiğini gösterir işten çıkış haklarının ödendiğine dair banka dekontu ve ibranameleri ibraz edilmedikçe kesin kabul işlemleri yapılamayacağını beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 69.081,61-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesine; davalı kurum uhdesinde bulunan 55.000,00-TL’lik ve 23.000,00’TL’lik 2 adet avans teminat mektubu ile 72.335,00-TL’lik kesin teminat mektubunun müvekkiline iadesine, mümkün olmadığı takdirde bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davacı iş ortaklığı ve ortaklığı oluşturan şirketlerin Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş birer tacir olduklarını, davacı tarafın işin bitiminde çalıştırdığı tüm işçilerin iş sözleşmelerini tasfiye ederek, işçilerin bu sözleşme kapsamında ve kendi bünyesinde çalıştırdıkları döneme ilişkin hak etmiş oldukları ihbar, kıdem, yıllık ücretli izin, fazla çalışma ve diğer her türlü haklarını ödeyeceğine ilişkin hizmet alım sözleşmesi ve ekinde yer alan hükmü bilerek ihaleye katıldığını ve en uygun teklifi vererek sözleşmeyi imzaladığını, davacı tarafın imzalayarak kabul ettiği sözleşmenin aksine, yapılan hakediş kesintisi ile teminat mektuplarının iadesi için açılan davada hukuken korunan bir yön bulunmadığından tamamen haksız ve yasal dayanaktan yoksun olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince “…… Girişimi davalı … İşletme Müdürlüğü arasında imzalanan, 01.01.2013 başlangıç tarihli 24 ay süreli “… İşletme Müdürlüğünün muhtelif hizmet alımına ilişkin tip sözleşme imzalandığı, davacı iş ortaklığının davalı kuruma 55.000,00 TL lik ve 23.000,00 TL lik iki adet avans teminat mektubu ile 72.335,00 Tl kesin teminat mektubu verdiği, gibi, davalı tarafından davacının hak edişlerinden %10 oranında toplam 144.317,65 TL ve son hak edişten de 6.442,29 TL lik kesinti yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı iş ortaklığı işin bidirildiğini, eksik bırakılmadığı, bu nedenle davalı kuruma verdiği teminat mektuplarının davalı kurumda bulunmasını gerektirecek bir dayanağı bulunmadığı, yapılan kesintilerin de sözleşme hükümlerine göre kendisine iadesinin gerektiğini bildirerek dava açmıştır.
Gerçekten de, taraflar arasındaki sözleşme gereği, işçilik alacaklarını karşılamaya yönelik olarak hak edişlerden kesintiler yapıldığı gibi güvence olarak sözleşme gereği avans nitelikli iki adet teminat mektubu ile bir adet kesinteminat mektubu verildiği, Davacı iş ortaklığı tarafından eksiksiz olarak ikmal edildiği, davalı kurumunda davacı iş ortaklığının hak edişlerini ödediği, tarafların kabulünde olduğu gibi getirtilen deliller ve bilirkişi raporundan da anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşme ve bu sözleşmeye göre davacı iş ortaklığına ödenen satım bedeli içinde çalışan 22 işçinin işçilik alacaklarının yani kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, hafta sonu çalışma ücreti ve yıllık izin ücreti şeklindeki ödemelerin yer almadığı, sözleşme süresi yada süresinden sonra, çalıştırılan işçiler tarafından talep edilecek işçilik alacaklarının karşılanması için yüklenicinin hak edişinden %10 kesintiler yapıldığı ve teminat mektuplarının alındığı taraflar arasında bu sözleşme nedeniyle doğmuş bir ihtilaf bulunduğu, yada çalıştırılan işçiler ile iş sahibi davalı idare ve davacı yüklenici arasında bir itilaf veya dava bulunduğu bildirilmediğine, bu konuda dava açılmadığına göre, davalı idarenin teminat mektuplarını elinde tutuması için yasaya yada sözeşmeye dayalı bir gerekçesi bulunmadığı gibi, kesintileri de iade etmesi gerektiği anlaşılmış, kesilen nakit teminatların taha önceden ihbar yapılmadığı için dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle iadesine, alınan teminat mektuplarının da yine davacıya iadesine…” gerekçesi ile “…1-Davanın KABULÜ ile 69.081,61 TL %10 kıdem tazminatı kesintisi alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
2-Davacı İş Ortaklığını oluşturan … San A.Ş iş ortaklığı tarafından yapılan sözleşme gereği davalıya sunulan … Bankasına ait 19.10.2012 günlü 40.000,00 TL bedelli; …Katılım Bankasına ait 19.10.2012 günlü 32.335,00 TL bedelli 2 adet kesin teminat mektubu ile … Bankasına ait 19.06.2013 tarih 28.000,00 TL bedelli ve … Bankasına ait 12.08.2014 Tarih 55.000,00 TL bedelli avans teminat mektuplarının davalıdan alınarak davacı iş ortaklığına verilmesine, …”karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Davacı ……Ltd. Şti. ortak girişimi ile 29 ay süre ile hizmet alım sözleşmesi imzalandığını ve sözleşme kapsamında müvekkiline teminat mektupları verildiğini, davacının 01.01.2013 tarihinde işbaşı yaptığını, 31.05.2015 tarihi itibariyle de sözleşme süresi sona erdiğinden işin tasfiye edildiğini, davacı bünyesinde iş sonu itibariyle çalışan 25 kişinin yeni yükleniciyle çalışmaya devam ettiğini, 1 kişinin ise işe devam etmediğini;
Hem müvekkilinin hem davacının tacir olduğunu ve iş görme edimini, kurallarını karşılıklı istek ve iradeleri ile belirledikleri sözleşme çerçevesinde gerçekleştirdiklerini;
Hükme esas alınan bilirkişi raporunun çelişkili olduğunu, davacı ile imzalanan sözleşmede, işin bitiminde tüm işçilerin iş sözleşmelerinin tasfiye edilerek sözleşme kapsamında hak etmiş oldukları kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, fazla mesai vb. işçilik alacaklarının davacı tarafından ödenmesi gerektiğinin, ödenmediği taktirde gerek hak edişinden gerekse de müvekkilinde bulunan ve bu iş kapsamında verilen teminat mektuplarının tahsil edileceğinin karşılıklı olarak mutabakat altına alındığını;
Müvekkilince, çalıştırmış olduğu işçilerin işçilik alacaklarını ödemesine karşılık, sözleşme uyarınca işin sonunda 144.317,65-TL’lik kesinti ve son hakedişinden de 16.442,29-TL’lik blokaj kesintisi yapıldığını, davacı tarafından iadesi talep edilen bloke edilen hakediş kesintisi ile teminat mektuplarının kendi çalışanlarına ödenecek kıdem, ihbar ve diğer işçilik alacakları için iade edilmediğini, bu nedenle teminat mektuplarının iade edilmesi gerektiği yönünde karar verilmesinin kabul edilemeyeceğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, taraflar arasında akdedilen hizmet alım sözleşmesi kapsamında alacak ve teminat mektuplarının iadesi istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/680 E., 2018/72 K. sayılı dava dosyasında verdiği 05.02.2018 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 4.718,96-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 1.179,74-TL harcın düşümü ile kalan 3.539,22-TL harcın davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
05.04.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 06.04.2023

Başkan Üye Üye Katip