Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1307 E. 2023/578 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/1307 – 2023/578
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/1307
KARAR NO : 2023/578

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 24.01.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2016/874 E., 2019/59 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında … proje hizmeti işlerine ilişkin sözleşme aktedildiğini, müvekkili şirketin …proje onay hizmeti işine ilişkin yaptığı işlere istinaden 8.850,00 TL bedelli faturaları düzenleyerek davalı şirkete gönderdiğini, davalı şirketin söz konusu faturaları tebellüğ etmesine rağmen müvekkili şirkete olan bakiye borcunu ödememekte ısrar etmesi ve temerrüde düşmesi üzerine, aleyhine Ankara 9 İcra Müdürlüğü’nün 2016/6567 esas sayılı dosyası ile fatura alacaklarına dayalı 7.800,36-TL tutarında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin 31.03.2016 tarihli itiraz dilekçesiyle hem borca hem de Ankara 9. İcra Müdürlüğü’nün yetkisine itiraz ederek, yetkili icra dairesinin İstanbul İcra Daireleri olduğunu belirttiğini ve bu haksız itirazları neticesinde icra takibinin durdurulduğunu, taraflar arasındaki borç ilişkisinin faturaya dayalı olduğunu belirterek Ankara 9. İcra Müdürlüğü’nün 2016/6567 sayılı takip dosyasına yapılan haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile takibin devamına, davalı şirketin %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, Bakırköy Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu bildirmiştir.
İlk derece mahkemesince “…Somut olayda; taraflar arasında sözleşmeye dayalı bir ticari ilişkinin bulunduğu, bilirkişi marifetiyle yapılan incelemelerde davacı …. Aş ve muhasebe defter ve kayıtlarının kanuni uygulamalar doğrultusunda gerçekleştiği, beyan edilen fatura ve belgelerle uyumlu olduğu, davacı firmanın defter incelemesine göre 10.08.2015 tarihinde 17.700,00 TL borç kaydı oluşturulduğu, 30.09.2015 tarihinde 3.000,00 TL tahsil edildiği, 17.02.2015 tarihinde 7.350,00 TL daha tahsilat yapıldığı ve başkaca tahsilat yapılmadığı, tahsilatların davalı firma hesaplarına mahsup edilerek davalı firmanın bakiyesinin 7.350,00 TL olduğu ve dolayısıyla davalı firmanın davacı firmaya 7.350,00 TL borcunun bulunduğu, davacı tarafından 18.03.2016 tarihinde davalı …. AŞ’ye Ankara 9 İcra Müdürlüğü aracılığıyla 7.350,00 TL alacağı için icra takibine geçmekte haklı olduğu, taraflar arasındaki sözleşme gereği davalı vekilinin yetki itirazının reddi gerektiği, davalı tarafın talimat mahkemesi aracılığıyla yapılan tebliğe rağmen ilgili ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmadığı, davalı tarafın davacının edimlerini yerine getirmediğine ilişkin olarak dosya kapsamına süresinde ve usulünce bilgi-belge sunmadığından bu yöndeki itirazlarına mahkememizce itibar edilmediği anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde toplanan deliller, icra dosyası, ticari defter kayıtları, sözleşme ve fatura örnekleri, bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriğine göre, davacı tarafın sözleşmeden kaynaklı fatura alacağına dayalı ve bilirkişi raporları ile hesaplanan alacaklar için icra takibi yapmakta haklı olduğu, davalı taraf icra takibinden önce temerrüde düşürülmediğinden faiz isteminin yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, bilirkişi raporunda hesaplanan alacak miktarı üzerinden itirazın iptaline icra takibinin devamına, nakdi alacak likit olduğundan hesaplanan %20 icra inkar tazminatı ve davanın kabulü oranında yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Davacının, müvekkili şirket adına …’a müracaatta bulunurken sözleşmedeki diğer bir şirket olan …. Şti’ne ait taşınmaz adına müracaatta bulunduğunu, dolayısıyla her ne kadar … tarafından GES için onay verilse bile verilen onay başka bir şirketin taşınmazı üzerine verilmiş olduğundan, müvekkilinin davacının kusurlu hizmeti nedeniyle güneş enerji santrali kurulumunu gerçekleştiremediğini, ancak mahkemece alınan bilirkişi raporunda yalnızca …’ın cevabi yazısı gözönüne alınarak davanın kabulüne karar verildiğini beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, hizmet sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/874 E., 2019/59 K. sayılı dava dosyasında verdiği 24.01.2019 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 502,08-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 125,52-TL harcın düşümü ile kalan 376,56-TL harcın davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
29.03.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 30.03.2023

Başkan Üye Üye Katip