Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1305 E. 2023/607 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/1305 – 2023/607
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2019/1305
KARAR NO : 2023/607

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 31/10/2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2015/1062E., 2018/679K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, ihale iş ve işlemleri mülga Ankara İl Özel idaresi tarafından yapılarak tamamlanan, … yapım işine ait 74 noktada 50 hareketli, 139 sabit kamera sistemi ve alt yapı tesislerine 31/05/2013 tarihinde, Ankara ilinde başlayan izinsiz gösteriler esnasında zarar verildiğini, oluşan zararın emniyet genel müdürlüğü bütçesinden karşılanmak suretiyle bir kısmının aktif hale getirildiğini, … Dahilinde bulunan tüm kamera sistemlerinin davalı sigorta şirketine sigorta ettirildiğini, hasar gören noktalarda olaşan zararlarla ilgili ödemenin sigorta kapsamında tazmin edilmesi için 02/07/2013 tarihinde hasar kaydı açtırıldığını, ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 151.925,00 TL’nin zarar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili şirketin dava konusu taleplere ilişkin sorumluluğunun bulunmadığını, taraflar arasındaki poliçenin özel şartlarında ”grev, lokavt, kargaşalık, halk hareketleri, kötü niyetli hareketler ve terör klozlarıyla ilgili teminat %100 sigorta bedelinin %20’si sigortalı üzerinde kalmak kaydıyla sigortalıyla müşterek sigorta şeklinde yapılır. Her bir hasarda sigorta bedeli üzerinden (sigortacının sorumlu olduğu kısım) %2’si oranında tenzili muafiyet uygulanır.” denildiğini, dolayısıyla tanzim edilen eksper raporunda %20 koasürans indirimi ve %2 muafiyet tenzili uygulandıktan sonra talebin muafiyet altında kaldığının tespit edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “… 31/05/2013 tarihinde başlayan izinsiz gösteriler esnasında Ankara’nın belirli yerlerinde bulunan kamera sistemlerine zarar verildiği, toplam 151,925 TL tutarında hasarın oluştuğu hususunda tarafların mutabık oldukları, söz konusu kamera sistemlerinin davalı sigorta şirketi nezdinde elektronik cihaz hasar poliçesi ile sigortalı olduğu, söz konusu poliçeye göre halk hareketlerinde teminatın, % 100 sigorta bedelinin %20’si davacı sigortalı üzerinde kalmak üzere müşterek sigorta şeklinde yapıldığı ve her bir hasarda sigorta şirketinin sorumlu olduğu kısmın % 2’si oranında tenzili muafiyet uygulanmak üzere zararın tespit edileceğinin belirlendiği, davalı sigorta şirketi tarafından aldırılan ekspertiz raporunda, toplam sigorta bedelinin % 80’i üzerinden % 2 muafiyet uygulanması sonucu hasarın % 80’inden davalının sorumlu olacağı, buna göre hasar bedelinin muafiyet tenzilinin altında kalması sebebi ile davalının sorumlu olduğu zararın olmadığı yönündeki tespitlerin yerinde olmadığı, denetime elverişli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, her bir hasar ve sigorta bedeli için ayrı ayrı hesaplama yapılarak davalının sorumlu olduğu miktarın belirlenmesi gerektiği, hasar bedelinin % 80’i, sigorta bedelinin % 80’inin %2 ‘si sonucu çıkan miktarın altında kalıyorsa sigorta şirketinin hasardan sorumlu olmadığı, üzerinde kalıyorsa sorumlu olduğu kanaatine varılarak, yapılan hesaplamada, davacı vekilinin de itiraz dilekçesinde belirttiği üzere 41 nolu lokasyonun hasar bedelinin 4.273,90 TL üzerinden hesaplanması gerekirken sehven 4.243,90 TL üzerinden hesaplandığı, bu kalem yönünden mahkememizce yapılan hesaplamada davalının 41 nolu hasar açısından 4.273,90 TLx%80 = 3.419,12 TL, 78.913TLx%80=63.130,40%2=1.262,61 TL, 3.419,12 TL-1.262,61 TL=2.156,51 TL’den sorumlu olması gerektiği, diğer hesaplamalarda herhangi bir hata olmadığı anlaşılmakla toplam 65.094,00 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, hasar ihbar tarihinin 02/07/2013 olduğu, TTK’nun 1427. maddesi uyarınca tazminat talebinin sigorta şirketine yapılan ihbardan 45 gün sonra muaccel olacağı anlaşılmakla davalının 17/08/2013 tarihinde temerrüte düştüğü kabul edilerek bu tarihten itibaren talep gibi tazminata yasal faiz işletilmiş ve davanın kısmen kabulüne…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Beyan ve itirazlarına rağmen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, temerrüt tarihinin maddi zararın meydana geldiği tarih olması gerektiğini, yerel mahkemece yeterli araştırma ve inceleme yapmaksızın karar verildiğini beyan ederek, kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, sigorta poliçesi kapsamında alacak istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1062E., 2018/679K. sayılı dava dosyasında verdiği 31/10/2018 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Davacı harçtan muaf olduğundan ayrıca harç alınmasına yer olmadığına.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4- HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
05/04/2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 05/04/2023

Başkan Üye Üye Katip