Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2019/1280
KARAR NO : 2023/1699
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19/02/2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2017/585E., 2019/140K.
DAVACI :
VEKİLİ :
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; Davacı şirketin TC Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu IPARD 2 kapsamında et üreten işletmelere yatırım konusundaki programa başvurmak istediğini, davacı şirketin IPARD 2 hibe programı başvurusunda kendisine müşavirlik yapması için davalı … (…) ile konusu Ankara İl Koordinatörlüğü’ne sunulacak hibe başvuru dosyası hazırlama ve uygulama olan bir hizmet sözleşmesi imzaladığını, sözleşmenin 8. maddesi uyarınca hizmet bedelinin 20,000.00 TL olduğunu ve 10.000,00 TL’nin avans bedeli olarak teminat senedi karşılığında ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davacının bu sorumluluğunu 09.03.2016 tarihinde 5.000,00 TL ve 15.03.2016 tarihinde 5.000,00 TL olmak üzere 2 kalemde ödediğini, 04.11.2016 tarihinde kurumca gönderilen raporda iş planı değerlendirilmesi sonucunda iş planı 40 puanın altında olduğundan, sürdürülebilirlik kriterini sağlamadığı gerekçesiyle başvurunun IPARD 2 programı karşısında desteklenmediğini, sözleşmenin 5. maddesinde sözleşme kapsamındaki hizmetlerinin düzenlendiğini ve bu çalışmadan müşavirin sorumlu olacağının belirtildiğini, sözleşme hükümlerine dayanılarak iş planın hatalı ve eksik hazırlanması nedeniyle davalıya gönderilen ihtarname ile sözleşme şartlarının yerine getirilmemesi sonucunda sözleşmenin haklı feshi ve uğranılan zararlardan dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla yapılan 10.000,00 TL ödemenin iadesinin talep edildiğini ancak ihtarnameye rağmen ödemenin yapılmamasından dolayı Ankara 6. İcra Müdürlüğü’nün 2017/7047 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının ise takibe haksız yere itirazda bulanarak durmasına sebebiyet verdiğini belirterek, davalının borca haksız itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; taraflar arasında 09.02.2016 tarihinde hizmet sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğinin davalı tarafından yerine getirildiğini, 20.000,00 TL sözleşme bedelinin davacı tarafından ödendiğini, davalı …’e ait … firmasının şahıs şirketi olması nedeniyle ayrı bir tüzel kişiliği bulunmadığı ve hakkında açılan davanın reddi gerektiğini, davacının iddialarının yerinde olmadığını, davalının ücrete hak kazanması için kurum ile davacı arasında sözleşme imzalanması şartının bulunmadığını, başvurunun listede yer alması yani projenin kabul edilmesinin yeterli olduğunu, sözleşmeye dayalı tüm edimlerin davalı tarafından yerine getirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “… Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesine dayalı, davacı iş sahibi tarafından ödenen meblağın iadesinden kaynaklanan alacağa istinaden yapılan ilamsız icra takibine, davalının borca itirazı nedeniyle İ.İ.K’nun 67. maddesine göre açılan itirazın iptali davasıdır. Davanın yasal bir yıllık süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
…
Hükme esas alınan bilirkişi raporu diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasında TKDK’dan IPARD hibe projesi alımı ile ilgili hizmet alımı sözleşmesi imzalanmış, sözleşme kapsamındaki iş ise iki bölüm halinde değerlendirilmiş, ilk aşamada proje dosyasının ilgili kuruma teslim edilmesi, ikinci aşamada ise projenin hibeye hak kazanması halinde sözleşme imzalanmasını müteakiben davalı tarafından hizmet verilmeye devam edilmesi düzenlenmiş, sözleşme bedelinin ödenmesi de iki aşamalı olarak belirlenmiştir.
TKDK’dan gönderilen müzekkere cevabına göre, davacı şirketin proje dosyasının uygun bulunduğu, puanlama nedeniyle yedek listede yer aldığı, nihayet 50. yedek şirkete kadar gelindiği ve bütçe yetersizliği nedeniyle proje dosyasının reddedildiği anlaşılmaktadır.
Davalı tarafından davacı şirkete proje dosyasının teslim edildiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı, kurumla yapılan eksiklik yazışmaları değerlendirildiğinde her iki tarafın yükümlülüklerini içeren eksiklikler olduğu ve bu eksikliklerin proje dosyasını esastan etkilemediği belirlenmiştir. Davacı tarafından sunulan yazışmalara göre, proje dosyasının eksiklerinin takip edildiği süreçte (Mayıs/2016-Kasım/2016) taraflar arasında dosya eksiklerinin giderilmesine ilişkin görüşmelerin yapıldığı, bu görüşmelerde davalının ihmal ve kusuruna ilişkin bir tartışma da yaşanmadığı görülmektedir.
Taraflar arasındaki sözleşmede davalı tarafından verilecek hizmetin “projenin hibe hakkını kazanacağı” garantisi içermediği görülmüştür. Proje dosyasının davacıya teslim edilmesinin 10.000,00 TL’lik hizmet bedelinin ödenmesi için yeterli olacağı açıkça kabul edilmiştir. Tarafların serbest iradeleri ile kabul ettikleri sözleşme hükümlerine göre, kararlaştırılan hizmet davacıya verilmiş bulunmaktadır.
Taraflar arasında tanzim edilen sözleşme kapsamında, yapılan ödemeler karşılığı sözleşmede belirtilen hizmetlerin verildiği, böylece davacının davalıdan her hangi bir alacağının bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle; Davacının alacağının bulunmadığı ve davalı …’in borca itirazının haklı olduğu anlaşıldığından davanın … yönünden esastan reddine; davalı olarak gösterilen … firmasının ise şahıs şirketi olduğu ve ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunmadığı anlaşılmakla bu davalı yönünden davanın husumet nedeniyle reddine …” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: davalı müşavirlik firmasının, sözleşme ile yükümlenen işi sona erdiremediğini, davalının hazırlamış olduğu iş planı reddedildikten sonra hiçbir katkı sağlayamadığını, yeterli hizmet vermediğini, ücrete hak kazanmadığını bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, hizmet sözleşmesi kapsamında alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK m. 353/1,b,1 gereğince; Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/585E., 2019/140K. sayılı dava dosyasında verdiği 19.02.2019 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL’den peşin olarak yatırılan 44,40 TL’nin düşümü ile kalan 225,45 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
01.11.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 01.11.2023
Başkan … Üye Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır