Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/125 E. 2022/1255 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(H Ü K M Ü K A L D I R A R A K Y E N İ D E N H Ü K Ü M K U R U L M A S I)
ESAS NO : 2019/125
KARAR NO : 2022/1255

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19/12/2017
ESAS-KARAR NUMARASI : 2015/940E., 2017/876K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin duruşmalı yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, … plakalı yolcu otobüsü içerisinde yolcu olarak seyahat eden müvekillinin 12/03/2012 tarihinde meydana gelen kazada yaralanıp malul kaldığını, davalı … AŞ nin zorunlu ferdi kaza koltuk sigorta poliçesi düzenlediğini, zararın tazmini için davalı şirkete başvurulduğunu ancak verilen cevapta sakatlık teminatının vücut kaybına değil uzuv kaybına göre değerlendirileceğinin bildirildiğini, oysa müvekkilininn %13 malul kaldığını ileri sürerek, şimdilik 1.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davada zamanaşımı süresinin tamamlandığını, talebin iki yılda zamanaşımına uğradığını, davanın reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak sakatlık teminatının 125.000,00 TL olduğunu, kazada birden fazla şahsın yaralandığını veya vefat ettiğini, ferdi kaza sigortası genel şartlarının 8/b maddesi uyarınca uzuv kayıplarının kapsamının açıklandığını, buna göre davacının sakatlık durumunu kanıtlaması gerektiğini, taleplerinin sigorta teminatı kapsamında olmadığını, kaldı ki kusur oranında sorumluluğun bulunduğunu, ceza dosyasında bekletici mesele yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce, aldırılan raporlara göre tazminatı gerektirir maluliyet bulunmadığı ve davanın kanıtlanamadığından bahisle reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Davacının yaralanmasına sebebiyet veren aracın davalı şirkete Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası kapsamında sigortalı olduğunu, dosya kapsamında yer alan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’nın 10.03.2016 gün ve … sayılı raporlarına göre, müvekkilinin geçirdiği trafik kazası sebebi ile çalışma gücü ve meslekte kazanma gücünden % 6,3 oranında kaybettiğini, iki ay süre ile bir başkasının bakımına muhtaç hale geldiğini, tıbbi iyileşme süresinin ise 9 ay olduğunun saptandığını, yerleşik yargı kararları uyarınca müvekkilinin geçirdiği trafik kazası sonucunda tazminatın belirlenmesi gerektiğinin ortada olduğunu, yerel mahkemenin yerleşik yargı kararlarının aksine ferdi kaza sigortası cetveline oranlı ve uyumlu bir maluliyet söz konusu olmadığı gerekçesi ile davalarını reddettiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası kapsamında tazminat istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına göre Ferdi Kaza Sigorta Poliçesinde daimi sakatlık teminatının 150.000,00 TL. olarak düzenlendiği, davacının geçirmiş olduğu trafik kazasının ardından…Devlet Hastanesine başvurduğu ,sağ ayak bileği ve sol tibia-fibüla orta hatta ağrısı olduğu, acil servise yatırıldığı, sağ ayak bileğinde açık kırığının olduğu, sağ fibüla distal epifiz kırığının, sol tibia ve fibüla parçalı kırığını olduğu, sağ fibüla alt uç kırığının kapalı redükte edildiği ve kanüllü vida ile fikse edildiği, sağ tibia ve fibülaya 21.03.2012 tarihinde İMN ve vida ile açık redüksiyon yapıldığı, … Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 10.10.2014 tarih ve 3113 sayılı Sağlık Kurulu Raporunda engel oranının %11 olarak belirlendiği, Mahkemece Hacettepe Üniversitesi Hastanesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 26.10.2016 tarihli raporda davacının Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlarının Sakatlık Teminatı başlıklı A.3.2.maddesi esas alınmak kaydıyla, hastanın Ferdi Kaza Cetveli kapsamında değerlendirilebilecek bir arızasının tespit edilemediği ve maluliyet tayinine mahal olmadığı kanaati bildirilmiştir.
Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası; zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı (ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı) bakımından Karayolları Trafik Kanununun 19/son maddesinde düzenlenen sıralı sorumluluk sistemine dahil bulunmayıp can sigortası türlerindendir. Bir meblağ sigortası olması itibariyle yaralanma halinde yapılan tedavi giderleri bakımından buna ilişkin limiti geçmemek üzere ve yapılan harcama kadar nispi, sürekli sakatlık halinde ise sakat kalma oranı ve sakatlığın derecesine göre limitin belli oranı olmak üzere, sigorta bedelini ödemekle yükümlüdür. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları doğrultusunda, davacının maluliyetinin Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları A.3.2. maddesi uyarınca poliçe şartlarında ve klozlarında düzenlenmiş olan maluliyet cetvellerinden hangisi kapsamında kaldığının, değilse bunların önem derecelerine göre, genel şartaların “Yukarıdaki cetvelde zikredilmemiş bulunan maluliyetlerin nisbeti, daha az vahim olsalar bile, bunların ehemmiyet derecelerine göre ve cetvelde yazılı nisbetlere kıyasen tayin olunur.” hükmü kapsamında, cetvelde yazılı oranlara göre doktor bilirkişi tarafından belirlenmesi gerekmektedir.
Buna açıklamalara göre Dairemizce; HMK’nın 356. maddesi uyarınca duruşma açılmasına ve Adli Tıp Uzmanı bilirkişiden genel şartlar hükmü dikkate alınarak “Dosyada bulunan davacıya ait tıbbi belgeler kapsamına göre, davacının trafik kazası sonucu uğradığı cismani zararın, Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlarının A.3.2. maddesindeki maluliyetlerden herhangi birine uygun olup olmadığı, hangisine uygun olduğu, sonucuna göre davacıya sakatlık tazminatı ödenmesi gerekip gerekmediği ve miktarının tespiti” bakımından gerekçeli, taraflar ile mahkemenin denetimine elverişli olacak şekilde rapor alınmasına karar verilmiştir.
Adli Tıp Uzmanı bilirkişi 04/07/2022 tarihli raporunda, Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Ferdi Kaza Sıgortası Genel Şartlarının B) Daimi Maluliyet Teminatı başlığı altında, “poliçe ile temin edilen bir kaza, sigortalının derhal veya kaza tarihinden itibaren iki sene zarfında daimi surette maluliyetine sebepverdiği takdirde tibbi tedavinin sona ermesini ve daimi maluliyetin kat’i surette tespitini müteakip, daimi maluliyet sigorta bedeli aşağıda münderiç nisbetler dahilinde kendisine ödenir” şeklinde olup, “Yukarıdaki cetvelde zikredilmemiş bulunan maluliyetlerin nispeti, daha az vahim olsalar bile, bunların ehemmiyet derecelerine göre cetvelde yazılı nispetlere kıyasen tayin olunur” hususunun belirtildiği, cetvelde zikredilen “kırılan bir bacağın iyi kaynamaması 20” nispeti dikkate alındığında, davacıdaki kemik kırıkları her ne kadar komplikasyonsuz iyileşmiş olsa da önceki sağlık durumuna göre fiziksel eylemlerinde fonksiyonel araza neden olduğundan, davacıdaki sağ fibüla ve sol tibia ve fibülanın komplikasyonsuz iyileşmiş kırıklara bağlı arazın, cetvelde belirlenen nisbete kıyasen, %9 nisbetinde malül sayılması gerektiği görüşü bildirilmiştir.
Dava, 1.000,00 TL için kısmi dava olarak açılmış olup; davacı vekili tarafından Dairemizce alınan rapordan sonra sunulan ıslah dilekçesi ile olay tarihinde sigorta poliçesi teminatının 150.000,00TL olmasına göre davacının zararı 150.000 x %9 = 13.500,00TL hesaplanarak bu miktara göre ıslah yapılmıştır ancak; HMK m 357/1, ” Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinde karşı dava açılamaz, davaya müdahale talebinde bulunulamaz, davanın ıslahı ve 166 ncı maddenin birinci fıkrası hükmü saklı kalmak üzere davaların birleştirilmesi istenemez, bölge adliye mahkemesince resen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz.” hükmünü haiz olduğundan ve ıslah mümkün bulunmadığından davacının ilk talebine göre değerlendirme yapılması gerekmiştir.
Buna göre Dairemizce, davacının Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlarının A.3.2. maddesine göre belirlenen 1.000,00 TL teminat bedelinin tahsili gerektiğinden davacı yanın istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 356/(2). maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararını kaldırarak davanın kabulüne dair aşağıdaki gibi yeniden hüküm verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile: Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/940E., 2017/876K. sayılı dava dosyasında verdiği 19/12/2017 tarihli HÜKMÜNÜN KALDIRILMASINA, YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA.
Buna göre:
“1-Davanın KABULÜNE; 1.000,00 TL.’nin 25.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL. karar ve ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 27,70 TL.’nin mahsubuyla, kalan 53,00 TL.’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gider kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.000,00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 59,50 TL dava açılırken yatırılan harç, 2.711,00 TL. Posta, bilirkişi ücreti, 98,10 TL istinaf yoluna başvuru harcı olmak üzere toplam 2.868,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,”

II-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
III-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 5.500,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine.
IV-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
13/09/2022 tarihinde, duruşmalı yapılan inceleme sonucunda, davacı vekili …’nun yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda;
HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 06/10/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …