Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1192 E. 2023/105 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/1192 – 2023/105
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/1192
KARAR NO : 2023/105
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2016/922 E.-2018/994 K.
ASIL VE BİR.DAVADA
DAVACI :
VEKİLİ :
ASIL VE BİR.DAVADA
DAVALI :
VEKİLİ :

Asıl ve birleşen davada davalı müflis şirket iflas idaresi vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Asıl davada davacı vekili 02.09.2009 tarihli dava dilekçesinde; davalılar …. Şti.,…, …’e husumet yönelterek, müvekkili ile davalı…. Şti. arasında Yurtiçi Faktoring Sözleşmesi imzalandığını, davalı …. Şti.’nin …A.Ş.’ne sattığı ve teslim ettiği emtiadan olan alacağını 25.05.2009 tarihli faktoring işlemesi ile müvekkiline temlik ettiğini, bu sebeple … Şti.’ne 113.446,44 TL.’nin nakit olarak teslim edildiğini, temlikten doğan bu alacak sebebiyle davalı şirket tarafından müvekkiline 12.09.2009 tarihli 64.375,00 TL. bedelli çekin verildiğini, bu çekin Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/227 E. sayılı dosyasındaki tedbir kararı nedeniyle tahsil edilemediğini, Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2009/11361 E. sayılı dosyası ile davalılar hakkında tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine icra takibinin durduğunu, davalıların itirazlarının haksız ve kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, davalıların Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2009/11361 E. sayılı dosyasında itirazlarının iptaline, %40’dan az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, İlk derece Mahkemesince müflis davalı şirket ile ilgili davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmiştir.
Asıl davada davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; 64.375,00 TL. bedelli çeke dayalı olarak davacı tarafça başlatılan Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2009/11361 E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine müvekkillerince itiraz edildiğini, bir alacağın faktoring alacağı sayılması için mal ve hizmet satışından doğmuş ya da doğacak olması, faktoring şirketinin bu alacağı devralmak suretiyle ödemede bulunmuş ve finansman sağlamış olması gerektiğini, davacı vekilinin müvekkili şirkete 25.05.2009 tarihinde makbuz karşılığı 113.446,44 TL. elden ödeme yaptığını iddia ettiğini, faktoring şirketinin böyle bir ödemeyi elden yapmasına hukuken ve fiilen olanak bulunmadığını, böyle bir makbuz bulunmadığını, varsa bile davacı şirket tarafından gerçekleştirilmiş muvazaalı işleme dayandığını, Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmeliğin 22. maddesinde, “…Birinci fıkrada belirtilen hususlara ilave olarak faktoring şirketleri kambiyo senetlerine dayalı olsa bile bir mal ve hizmet satışından doğmuş veya doğacak fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilemeyen alacakları satın alamazlar veya tahsilini üstlenemezler.” hükmünün düzenlendiğini, buna göre kambiyo senedine dayansa bile faturaya dayanmayan alacakların faktoring şirketlerince tahsilinin mümkün olmadığını, müvekkili şirket geçerli bir sevk irsaliyesi ve faturaya dayalı alacağını davacıya temlik ettiğine göre ortada müvekkili şirketten tahsili gereken bir borcun söz konusu olmadığını, davacı şirketin müvekkilinin … firmasından olan alacağını tahsil etmesi gerektiğini, … firmasının çekler üzerine tedbir koydurmasının geçici bir durum olduğunu, davacı tarafça bu davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini, davacı ile müvekkili şirket arasındaki Yurt İçi Faktoring Sözleşmesinin geçersiz bir sözleşme olduğunu, sözleşmenin nüshasının davalı tarafa verilmediğini, ayrıca bu tür kuruluşların yaptıkları standart (tip) sözleşmeleri müzakere şansı tanımaksızın müşterilerine dayattığını, bu nedenle BK’nın 20/1. maddesi uyarınca mutlak butlanla sakat olduğunu, sözleşme geçerli olsa bile faiz oranının fahiş olduğunu, sözleşmedeki faiz şartının BK’nın 20/2. maddesine göre kısmi butlan ile malul olduğunu, müvekkili şirketin müzayaka hali nedeniyle sözleşmedeki fahiş faiz şartının imzalanmak zorunda kalındığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili 21.01.2013 tarihli dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı…. Şti. arasında Yurtiçi Faktoring Sözleşmesi imzalandığını, diğer davalıların sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, davalı …. Şti.’nin …A.Ş.’ne sattığı ve teslim ettiği emtiadan olan alacağını 25.05.2009 tarihli faktoring işlemesi ile müvekkiline temlik ettiğini, bu sebeple … … Ltd. Şti.’ne 113.446,44 TL.’nin nakit olarak teslim edildiğini, temlikten doğan bu alacak sebebiyle davalı şirket tarafından müvekkiline 12.09.2009 tarihli 64.375,00 TL. bedelli çekin verildiğini, bu çekin Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/227 E. sayılı dosyasındaki tedbir kararı nedeniyle tahsil edilemediğini, Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2009/11361 E. sayılı dosyası ile davalı şirket ve dava dışı borçlular hakkında tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçluların itirazı üzerine icra takibinin durduğunu, itirazın iptali davasının (asıl davanın) derdest olduğunu, aynı alacak ile ilgili çeke dayalı olarak davalı şirket aleyhine tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2009/12277 E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlatıldığını, davalının itirazının icra hakimliğince reddine karar verildiğini,
Yine davalı şirketin …A.Ş.’ne sattığı ve teslim ettiği emtiadan doğan alacağını 17.06.2009 tarihli faktoring işlemi ile müvekkiline devrettiğini, faktoring işlemi sebebiyle müflis şirkete 51.031,15 TL.’nin 17.06.2009 tarihinde nakit olarak teslim edildiğini, bu temlikten doğan alacak sebebiyle davalı şirketçe 28.08.2009 tarihli 58.000,00 TL. bedelli çekin müvekkiline tevdi edildiğini, Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/277 E. sayılı dosyasındaki tedbir kararı nedeniyle bu çekin de tahsil edilemediğini, dava dışı borçlular ve davalı şirket aleyhine Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2009/12830 E. sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibine başlandığını, davalıların takibe itiraz etmediklerini,
Takip alacaklarının müflis şirket ile yapılan Faktoring Sözleşmesinde dayalı olduğunu, müflis davalı şirket iflas masasına alacaklarının kaydı için başvurduklarını, iflas idaresince taleplerinin reddine karar verildiğini,
İleri sürerek, alacaklarının iflas masasına kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı şirket iflas idare memuru cevap dilekçesinde; mahkemece davanın 15 günlük yasal sürede açılıp açılmadığının araştırılması gerektiğini, davacının kambiyo senetlerine mahsus icra takibine dayalı olarak iflas masasına alacak başvurusunda bulunduğunu, kambiyo evrakının tek başına alacağın varlığını kanıtlamaya yeter belgelerden olmadığını, taraflar arasındaki temel borç ilişkisinin birbirini doğrulayan somut ve inandırıcı kanıtlarla kanıtlanması gerektiğini, alacak başvurusunda temel borç ilişkisine dayalı sözleşme, defter ve benzeri belgeler sunulmamış olduğundan alacak talebinin reddine karar verildiğini, bu nedenle iflas idaresinin kararının usul ve esas bakımından yasaya uygun olduğunu, kayıt kabul davalarında ispat külfetinin davacı yanda olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; “Dosyadaki bilgi belgeler ve bilirkişi raporlarından anlaşılacağı üzere taraflar arasındaki sözleşmenin mevzuata uygun tanzim edilmiş bir factoring sözleşmesi olduğu, temlik edilen alacağın tahsil edilememesi durumunda taraflar arasındaki sözleşmenin 8/5 maddesi uyarınca faktörün müşteriye rücu hakkının bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin ticari sözleşme olup TTK 8. Maddesi gereğince ticari işlerde faizin serbestçe belirleneceği ve dolayısıyla sözleşmedeki faiz oranında sorumlu olduğu ve takip tarihi itibariyle davacının talep ettiği asıl alacak ve ferileri yönünden talebinde haklı olduğu; …birleşen dosyada dava konusu 58.000,00 TL meblağlı çek yönünden takip yapılmış olup takip talebinde yıllık %19 faiz talep edildiği, davalı şirket hakkında 17/01/2012 tarihinde iflas kararı verilmiş olduğundan icra takibinde talep edilen %19 faiz üzerinden çek tarihi olan 28/08/2009’dan 17/01/2012 tarihine kadarki işlemiş faiz miktarı 22.506,02 TL olup BSMV’nin 1.125,30 TL olduğu, bu nedenle bu çek yönünden takipteki taleple bağlı kalınarak açılan davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği, asıl dosyada takip konusu olan 64.375,00 TL’lik çek yönünden yapılan takipte ise akdi faiz yıllık %360 olup bu oran üzerinden takip yapıldığından bu orana göre hesaplama yapıldığı, birleşen dosyada 64.375,00 TL bedelli çek yönünden yapılan talep asıl dosyada dava konusu olduğundan davacının birleşen dosyada bunu tekrar talep etmesinde hukuki yararı bulunmadığı” gerekçesiyle,
Asıl davanın kabulüne, 64.375,00 TL asıl alacak 571.650,00 TL işlemiş faiz 28.582,50 TL BSMV 203,60 TL ihtiyati haciz masrafı olmak üzere toplam 664.811,10 TL’nin davalı müflis … …A.Ş.’nin iflas masasına kayıt ve kabulüne,
Birleşen davanın kısmen kabulüne, 58.000,00 TL asıl alacak 22.506,02 TL işlemiş faiz, 1.125,30 TL BSMV olmak üzere toplam 81.631,32 TL’nin davalı müflis … ….A.Ş.’nin iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davacının birleşen dosyadaki 65.375,00 TL’lik çek yönünden açtığı davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Müflis davalı şirket iflas idaresi vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi heyetlerinin aynı kriterler esas alınarak yapılan hesaplamalarda farklı sonuçlara ulaştıklarını, çelişkiler giderilmeden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2009/11361 E. sayılı dosyasında faize ve faiz oranına itiraz edildiğini, 03.02.2011 tarihli bilirkişi heyeti raporunda %360 faiz oranının emsalinin bulunmadığı, bazı bankaların uyguladığı en yüksek temerrüt faizinin %126 olduğu görüşünün bildirildiğini, bilirkişi kurulu 3. ek raporuna itiraz dilekçelerinde ticari işlerde faiz serbestisi olması genel kural olmakla birlikte gelinen nokta itibariyle davalı şirketin iflas etmiş olması ve iflas tasfiyesinin kamusal niteliği gereği yani alacaklıların ve iflas masasının hak ve menfaatleri göz önünde bulundurularak TBK’nın 88 ve 120. maddeleri dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiğini talep ettiklerini, mahkemece itirazları üzerine bilirkişi kurulundan faktoring sözleşmesindeki faiz oranı ile avans faizi oranına göre ayrı ayrı hesaplama yapılmasına karar verildiğini ancak bilirkişi heyetinin ara kararı gereğini yerine getirmediğini, ilk derece mahkemesinin ara kararından rücu etmemesine rağmen ara kararı gereğinin yerine getirilmediğini, taraflar arasında faktoring sözleşmesi imzalandığı sırada davalı şirketin ekonomik açıdan güçsüz olduğunu, faktoring işleminden sonra davalı şirketin iflas erteleme başvurusunun ve iflas kararının bu durumun açık kanıtı olduğunu, davalı şirketin davacı tarafından önceden hazırlanan standart sözleşmeye katılma yoluyla girdiğini, sözleşmenin içinde bulunduğu nakit sıkışıklığı nedeniyle para alabilmek için imzalandığını, tarafların edimleri arasında hakkaniyete aykırı ve dengesiz bir durum bulunduğunu, birleşen davada davacı tarafın Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2009/12830 E. Sayılı dosyasına konu 58.000,00 TL. bedelli çek ile ilgili ispat külfetini yerine getirmediğini, söz konusu çek ile ilgili herhangi bir faktoring sözleşmesi bulunmadığının bilirkişi raporlarında tespit edildiğini belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Asıl ve birleşen dava, kayıt kabul istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca asıl ve birleşen davada davalı şirket iflas idaresi vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca asıl ve birleşen davada davalı şirket iflas idaresi vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken (179,90×2=) 358,00 TL. istinaf karar harcından peşin alınan (44,40×2=) 88,80 TL’nin mahsubuyla kalan 269,20 TL.’nin asıl ve birleşen davada davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Asıl ve birleşen davada davalı iflas idaresince yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden alınarak iadesine,
4-Asıl ve birleşen davada davalı iflas idaresince istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
25.01.2023 tarihinde, birleşen dava yönünden HMK’nın 362/(1)-a. maddesi uyarınca (Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranına göre belirlenen 238.730,00 TL. kesinlik sınırının altında kaldığından) KESİN; asıl dava yönünden HMK’nın 361/(1). maddesi uyarınca, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere, OYÇOKLUĞU ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 26/01/2023

Başkan
Muhalif
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza

KARŞI OY

Asıl ve birleşen davada uyuşmazlık, davacı ile davalı müflis şirket arasında imzalanan 30.11.2007 tarihli Yurtiçi Faktoring Sözleşmesi’nden kaynaklanan davacı alacağının, davalı müflis şirketin iflas masasına kaydı istemine ilişkindir.
Mahkemece bilirkişiden alınan rapor ve ek rapor uyarınca asıl davanın tam kabulüne, birleşen davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemenin hükme esas aldığı 26.08.2016 tarihli bilirkişi kurulu raporunda davacı şirket alacağının sözleşmedeki faiz oranı ve ayrıca avans faiz oranı esas alınarak alternatifli hesaplama yapılmış, mahkemece de raporun; sözleşmedeki faiz oranı dikkate alınarak yapılan hesaplama doğrultusunda asıl ve birleşen dava yönünden hüküm kurulmuştur.
Sayın çoğunlukla aramızdaki görüş farklılığı, davacı alacağının hesaplanmasında dikkate alınarak faiz oranı hususunda toplanmaktadır.
Bilindiği gibi iflas tasfiyesi, alacaklılarının alacağının tahsili için müflis şirketin mal varlığının külli tasfiyesi şeklindedir.
Şayet davacının (birleşen dava davacısı) alacağının iflas idaresince tamamen kabul edilip iflas masasına kaydedilmiş olması halinde bir başka müflis şirket alacaklısının açacağı kayıt terkin davasında davacı (birleşen davanın davacısı) alacağının hesabında bu hususun tartışılacağı kuşkusuzdur.
Zira diğer alacaklıların hakları ve menfaatleri düşünüldüğünde, ayrıca iflasın yukarıda belirtildiği gibi külli bir tasfiye olduğu olduğu nazar-ı dikkate alındığında hukukun genel prensipleri doğrultusunda davacı alacağının hesabında bilirkişi raporunun ikinci alternatif hesabı doğrultusunda avans faizi dikkate alınarak hüküm kurulması düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılamamaktayım.

Başkan
e-imza