Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1172 E. 2022/311 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(K A R A R I K A L D I R A R A K
Y E N İ D E N E S A S H A K K I N D A K A R A R)
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
….

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 28.02.2019
ESAS-KARAR NUMARASI :…
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, davalı kooperatifin üyesi olan müvekkilinin kooperatif ortaklığından çıktığını, kooperatifin maddi sıkıntıları olduğu gerekçesiyle yapmış olduğu ödemelerin kendisine iade edilmediğini, 294.920,00 TL. alacağının işlemiş faiziyle birlikte tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili kooperatifte istifa eden ortakların alacakları mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikte olduğundan 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 17. maddesinde yazılı hükümler doğrultusunda ortaklıklarına ait sermaye ve diğer alacakları olan birikmiş ödentilerinin kendilerine geri ödenmesinin 3 yıla kadar ertelenmesine karar verildiğini, alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkâr tazminatı talebinin yasal dayanağının bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; davacının davalı kooperatifin ortağı iken 13.03.2017 tarihli dilekçesi ile davalı kooperatif ortaklığından ayrılma talebinde bulunduğu, davalı kooperatif yönetim kurulunun 15.03.2017 tarihli kararı ile istifa dilekçesinin işleme konulmasına karar verildiği, yerine yeni ortak kaydedilmediği, 31.03.2018 tarihli genel kurul toplantısında ayrılan ortaklara yapılacak ödemenin bilanço tarihinden itibaren 3 yıl sonra ödenmesine karar verildiği, davacının ana sözleşmenin 15. maddesine göre alacağı muaccel olmadan 13.12.2017 tarihinde icra takibine giriştiği, davacının icra takibine kötüniyetli olarak giriştiği sabit olmadığı gerekçesiyle, davanın ve davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporu taraflı ve eksik olup hüküm kurmaya elverişli olmadığını, müvekkilinin kooperatife yaptığı ödeme tutarını yanlış belirlediğini, davalı kooperatifin ana sözleşmesinde, kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikteki iade ve ödemelerin genel kurulca geciktirilebileceğine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığını, bu nedenle 1163 sayılı Kanunun 17/2. maddesinin iş bu davada uygulanmayacağını, aksinin düşünülmesi halinde alınan kararın anılan hükme uygun olmadığını belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
1-Dava, çıkma payı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili istinaf aşamasında sunulan 15.02.2022 tarihli dilekçede, tarafların dava konusu ihtilaf üzerinde anlaşmış olmalarından dolayı müvekkilinin davadan feragat ettiğini, söz konusu sözleşme gereğince, tarafların birbirinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığını açıklamıştır. Davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
HMK’nın 5. kısım 3. bölümünde yer alan ve davaya son veren taraf işlemlerinden olan feragat, 6100 sayılı HMK’nın 311/(1). maddesi hükmü uyarınca, kesin hüküm sonuçlarını doğurduğu gibi, aynı Kanun’un 309/(2). maddesi uyarınca karşı tarafın kabulüne de bağlı bulunmamaktadır. Öte yandan, aynı Kanun’un 310/1. maddesi uyarınca davadan feragat karar kesinleşinceye kadar her aşamada mümkündür.
Bu durumda Dairemizce, davacı vekilinin karar kesinleşmeden önce, istinaf aşamasındaki davadan feragati nedeniyle, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın feragat nedeniyle reddine ilişkin yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş; sunulan sözleşmede vekalet ücreti ve yargılama giderleri ile ilgili bir hüküm bulunmadığı ve davalı vekilince bu konuda beyanda bulunulmamış olduğu görülerek, davalı lehine vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmiştir.
2-Kararın niteliğine göre, davacı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili herhangi bir karar verilmesine gerek görülmemiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.02.2019 tarih ve 2018/358 E., 2019/187 K. sayılı kararının kaldırılmasına ve aşağıdaki gibi YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
Buna göre;
“1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL harcın, peşin alınan 5.318,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.274,10 TL’nin kararın kesinleşmesini müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 24.635,65 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,

II-Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
III-Davacı vekilince yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
IV-Karar tebliği işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
Dair, 23.02.2022 tarihinde, HMK’nın 361/(1). maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’da temyizi kabil olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 24.02.2022