Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1090 E. 2023/164 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)
ESAS NO : 2019/1090
KARAR NO : 2023/164

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 18.12.2017
ESAS-KARAR NUMARASI : 2013/343E., 2017/975K.
DAVACI :
VEKİLİ : Av. … – E tebligat
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av. …- E tebligat

Asıl ve birleşen davada taraf vekilleri tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Asıl davada;
Davacı vekili; taraflar arasında imzalanan Parça Hariç Bakım- Onarım Sözleşmesi gereğince 01.09.2012 tarihinde, 31.08.2013 tarihine kadar sözleşmenin ekinde yer verilen cihaz ve cihazların periyodik servis ayar ve bakım onarım işlerinin yapılmasının kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin sözleşme gereği yaptığı hizmet karşılığı ödenmesi gereken 45.241,87 TL’nin ödenmediğini, bu nedenle davalı tarafa Ankara 62. Noterliğinin 04.01.2013 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, davalı şirketin ise Ankara 54. Noterliğinin 23.01.2013 tarih ve … yevmiye nolu cevabi ihtarnamesini göndererek borçlarının olmadığını ve verilen yetersiz servis hizmeti sebebiyle itibar ve maddi kayba uğradıklarını, bu sebeple kendilerinin borçlu olmadıklarını aksine alacaklı olduklarını, ticari kurallara uygun olmayan davranış ve sözleşmeye aykırılık nedeniyle sözleşmeyi feshettiklerini bildererek, 70.000,00 TL tazminat talebinde bulunduklarını bildirdiklerini, ancak müvekkiline yüklenecek herhangi bir kusurun olmadığını, davalıyı zarara uğratmadıklarını belirterek, alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhinde başlatılan Ankara 4. İcra Müdürlüğü’nün 2013/6085 sayılı dosyasında yapılan takibe davalının itirazın iptaline, takibin devamına ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının dilekçesinde belirttiği şekilde bakım-onarım sözleşmesinin yapıldığını, bu kapsamda söz konusu cihazın 06.11.2012 tarihinde arıza vermesi üzerine davacı yan tarafından teslim alınan parçanın arızası giderildi denilerek cihaza takılması sonucu cihazda meydana gelen patlama sonucunda parçanın onarılmaz hale geldiğini ve tamamen değiştirilmesi gerektiğini, bu parçanın değişimi için davacı şirketçe 120.000 USD gerektiğini belirtmeleri üzerine kendilerinin piyasada 80.000 USD’ye temin etmeleri üzerine parçanın cihaza takılarak işler hale geldiğini ancak bu sürecin 70 gün sürmesi nedeniyle MR cihazına bakım onarım hizmeti vermediği halde bakım onarım hizmeti alacağı talebinde bulunmasının haksız olduğunu, bu süreçte müvekkilinin maddi kayıpları yanında kurumsal bir derneğe radyoloji hizmeti verdiğinden dolayı itibar kaybına uğradığını, yeni parça alınmasına sebebiyet verildiğini, bu nedenle de davacı ile yapılan bakım onarım sözleşmesinin 23.01.2013 tarihinde feshedildiğini, eksik de olsa cihaza bakım ve onarım yaptığı sürelere ilişkin fatura bedellerini tam ve zamanında ödediklerini savunarak, davanın reddine ve lehlerine %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Birleşen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/341 Esas Sayılı Dosyasında:
Davacı vekili; müvekkilinin dava dışı … Derneği ile hizmet alım sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşme kapsamında müvekkiline ait MR cihazının bu derneğe ait … Radyoloji Servisi’nde hizmete sunulduğunu, cihazın bakım-oranımı için de davalı ile hizmet sözleşmesi imzalandığını, 06.11.2012 tarihinde MR cihazında arıza meydana geldiğini, davalının bu arızayı gidereceğini söyleyip arızalı parçayı teslim aldığını, sözleşmenin 6-i maddesine göre arızanın 7 gün süre içerisinde giderilmesi gerektiği halde verilen arızalı parçanın onarılamaması ve de cihaza takılması nedeniyle meydana gelen patlamadan sonra yeni cihazın sipariş edilerek alınması ve sonrasında cihaza takılması nedeniyle bu süreden çok sonra yaklaşık 70 gün sonra cihazın çalışır hale geldiğini, ancak bu süre için MR çekimi yapılmadığından yüklü miktarda gelir ve prestij kaybına uğranıldığını belirterek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın noter ihtarının tebliğ tarihi olan 04.02.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili; öncelikle davanın zamanaşımı nedeniyle, aksi halde kısmi dava açılamayacağından dava şartı yokluğundan reddini, bilahare de servis hizmetinin davacıya verildiğine ilişkin personelinin imzasını taşıyan servis fişlerinde müvekili firma tarafından gerekli uyarıların yapıldığı, bu kapsamda sözleşmeye uygun olarak hizmetin verildiği ve bu kayıtlara itiraz edilmediği halde asıl dosyadaki davayı uzatmak ve borçlarından kurtulmak için bu iddiaların ileri sürüldüğünü, bu nedenle dava ve taleplerini kabul etmenin mümkün olmadığını, yine cihazdaki arızanın giderilmesi ya da yenisi ile değiştirilmesi hususunda müvekkiline atfedilecek bir kusurun bulunmadığını, davacının sigorta şirketinin talebi ile lehine bu sigorta şirketinin belirlediği üçüncü bir firma tarafından yapılan inceleme, tespit ve tamir sürecine ilişkin rapor ve yazışmaların bu durumu açıkça ortaya koyduğunu, bu hususa ilişkin delilleri de asıl dosyada mahkemeye delil olarak sunduklarını, hizmetin eksik verilmesinin söz konusu olmadığını, yine parça değişimi hususunda süresinde fiyat teklifi vermeyerek daha yüksek bedelle alınmasına neden olanın davacı olduğunu yine sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle sözleşmeden dolayı herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını, davacı taleplerinin de fesihten sonraki döneme ilişkin olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “Dava; MR cihazı parça hariç bakım ve onarım sözleşmesi kapsamında asıl dosyada, yüklenicinin verdiği hizmet karşılığı ödenmeyen fatura alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız takipte itirazın iptali, birleşen dosyada ise aynı sözleşmeden kaynaklı mahrum kalınan kar nedeniyle oluşan zarar ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Dosyamızda ve birleşen dosyada tarafların delilleri toplanmış, yine bakım hizmetinin verilip verilmediğine ilişkin olarak davacı tanıklarının bilgi ve görgülerinin alınması için talimat mahkemesine talimat yazılmış ve hazır edilen tanıklar dinlenerek bilgi ve görgüleri alınmıştır.
Her iki tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla dava konusu ticari ilişki dönemi için bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve mali müşavir bilirkişinin sunduğu 25.02.2016 tarihli raporda; her iki taraf ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve defter ve kayıtların birbirini teyit ettiği, takip tarihi itibariyle yüklenicinin işverenden 45.241,87 TL alacak kaydının bulunduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Ankara 4. İcra Müdürlüğü’nün 2013/6085 sayılı dosyası incelendiğinde; yüklenici … … Ltd Şti tarafından , işveren … … Ltd Şti aleyhinde bakım onarım sözleşmesi, hizmet bedeli ve yedek parça, sarf malzemesi bedelini gösterir 15 adet faturaya dayalı olarak 45.241,87 TL asıl ve 937,37 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 46.179,24 TL’nin takipten itibaren yıllık %13.75 oranı ve değişen oranlarda reeskont avans faizi ile tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu vekilinin ödeme emri tebliğ üzerine süresinde sunduğu borca itiraz dilekçesi nedeniyle takibin durdurulduğu, iş bu davanın yasal süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 01.09.2011 tarihinde … model MR cihazının 01.09.2011-31.08.2012 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 1 yıllık parça hariç bakım-onarım sözleşmesinin imzalandığı, bu sözleşmenin bitiminden itibaren taraflar “arasında 01.09.2012 tarihinden itibaren 01.09.2012-31.08.2013 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ikinci bir sözleşmenin de imzalandığı ve bu ikinci sözleşmenin 23.01.2013 tarihinde davalı tarafından feshedildiği görülmüştür.
Yukarıda belirtilen sözleşmelerin 6/i maddesinde ” Parça gerektiren hallerde firma, en geç 24 saat içerisinde, cihazda parça değişimi ya da parça onarımı gerektiğini müşteriye yazılı olarak bildirecektir. Müşterinin parça onarımını talep ettiği ve parça onarımının mümkün olduğu durumlarda firma en geç 7 gün içerisinde parça onarımını tamamlayıp cihazı tüm fonksiyonları ile çalışır durumda teslim edecektir. Parça onarımının firmanın bir kusuru olmaksızın gerçekleştirilememesi durumunda firma müşteriye parça değişimini (ek 2 listede mevcut fiyatlarla) yazılı olarak teklif edecektir. Parçalar müşterinin yazılı onayı olmadıkça değiştirilmeyecektir. Müşteri dilerse parça teminin başka bir firmadan sağlayabilecek, bu durumu firmaya bildirecektir. Müşteri firmanın parça önerisini yazılı olarak kabul etmesi halinde müşterinin yazılı onayından itibaren parça 7 işgünü içerisinde temin edilip, cihaz 24 saat içerisinde çalışır vaziyette teslim edilecektir. Parçanın bu süre içerisinde temin edilerek cihazın çalışır vaziyette müşteriye teslim edilmemesi halinde geciken her gün için sözleşme 1 (bir) gün ücretsiz uzatılır. Bu sürelere firma tarafından uyulmaması halinde müşteri dilerse sözleşmeyi tek taraflı olarak haklı sebeplerle fesih edebilecektir.” hususu kararlaştırılmıştır.
Yine sözleşmenin 8. maddesinde ” MR sisteminin arızasının müşteri tarafından firmaya yukarıda 7(a) maddesinde belirtildiği şekilde bildirilmesi üzerine, firma, bu bildirimden itibaren 1 (bir) gün içerisinde arızaya müdahale edecektir. Madde 6 daki hükümler geçerli olacaktır. Arızaya süresi içerisinde müdahale edilmemesi ya da arızanın en geç 7 gün içerisinde giderilmemesi durumunda müşteri tek taraflı olarak sözleşmeyi fesih hakkına sahip olacaktır” düzenlemesi yapılmıştır.
Davacı yüklenicinin dava dilekçesinde bildirdiği davalı işverenin söz konusu cihazın sigorta poliçesini yapan… Sigorta’dan hasar dosyası celp edilerek incelendiğinde; söz konusu hasarın 14.04.2015 tarihinde gerçekleşen arıza nedeniyle yapılmış bir ödeme olduğu, dava konusu döneme ilişkin cihaz arızasına ilişkin olmadığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanarak oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor ve ek raporlar alınmıştır. Alınan 03.11.2017 tarihli raporda; dosya kapsamındaki belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucunda, bahse konu cihaz arızasının 06.11.2012 tarihinde gerçekleştiğini ve yüklenici firmanın arızaya 07.11.2012 tarihinde müdahale ettiği , arızalı parçayı tamir amaçlı sökerek aldığı, bu nedenle takip konusu alacağın dayandığı 12.11.2012 tarihli fatura döneminde yüklenici firma tarafından bakım onarım hizmeti verildiği ve bu fatura nedeniyle alacaklı olduğu, ancak arızalı olan parçanın 15.11.2012 tarihinde … firmasına tamir için gönderildiği ve 08.12.2012 tarihinde tamir edilen parçanın cihaza takıldığı, ancak cihazın tekrardan çalışmadığı, 10.12.2012 tarihli ve… numaralı proforma faturada yüklenicinin 120.000 TL’lik parça teklifinde bulunduğu dikkate alındığında yüklenicinin sözleşmenin 6/i ve 8. maddesinde belirlenen süreler içerisinde cihazı tamir edemediği ve bu nedenle 10.12.2012 tarihli ve … numaralı fatura kapsamında sözleşmeye uygun herhangi bir bakım-onarım hizmeti sunamadığı ve bu fatura kapsamında bir alacağının oluşmadığının,bu nedenle yüklenici tarafından düzenlenen ve takip dayanağı olan toplam 17 adet fatura kapsamındaki bakiye alacağının 45.241,87 TL olduğu, ancak, 10.12.2012 tarihli ve … numaralı fatura kapsamında sözleşmeye uygun herhangi bir bakım-onarım hizmeti sunamadığı ve bu fatura kapsamında talep edebileceği bir alacağının bulunmadığı da dikkate alındığında, talep edebileceği alacak tutarının 45.241,87-3.200,00 = 42.041,87 TL olduğunun tespit edildiği , yine işverenin (karşı davacının) 73 günlük gelir kaybının 79.205,00 TL olarak hesaplandığı ve bu miktarı davacıdan (karşı davalıdan) talep edebileceğinin tespit ve hesap edildiği bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, asıl dosyada dava ve cevap ile birleşen dosyadaki dava ve cevap,taraflar arasındaki sözleşme, tarafların ticari kayıtları, faturalar, cihaz arızasına ilişkin servis kayıtları ve diğer belgeler ile usulüne uygun olarak hazırlanan ve hükme esas alınan 03.11.2017 tarihli bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında MR cihazının parça hariç bakım-onarımı için sözleşme imzalandığı, bu kapsamda yüklenici …’in sunduğu hizmetlere karşılık düzenlediği 17 adet faturanın bulunduğu ancak bunlardan 10.12.2012 tarihli fatura için sözleşme kapsamında bakım onarım hizmetinin sunulmadığının tespit edildiği, bu nedenle yüklenici …’in işveren …’dan toplam hizmet karşılığı alacağının 42.041,87 TL olduğu ,yine sözleşme kapsamında yüklenici …’in 06.11.2012 tarihinde bildirilen cihaz arızasını 7 gün içerisinde gidermediğinden ve de bu nedenle işverenin haklı olarak sözleşmeyi feshettiği 23.01.2013 tarihine kadar 73 günlük arıza dönemi için elde edemediği kar miktarının 79.205,00 TL olduğu ve bunu talep edebileceği anlaşılmıştır.
Her ne kadar işveren … arıza sürecinde itibar kaybına uğradığı gerekçesiyle manevi tazminat isteğinde bulunmuş ise de, manevi haklarına ne şekilde tecavüz edildiği ve de zarar gördüğü ispat edilemediğinden bu talebinin reddine gerekmiştir.
Yine yüklenici …in takipten , işveren … un ise davasından önce noter vasıtasıyla ihtar göndererek karşı tarafı temerrüte düşürdüğüde anlaşılmakla bu tarihlerden itibaren faiz talep edebileceği , yine yüklenici … faturalarının işveren … tarafından kabul edilip defterlerine işlendiği görülmekle bu miktar alacağı itirazının haksız olduğu icra inkar tazminatına mahkum edilmesi…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: asıl davada ihtarname ile davalı-borçlunun temerrüte düşürüldüğünü, takibin dayanağı olan faturalara yasal süre içinde itiraz etmemek suretiyle fatura içeriğini kabul etmiş olduğundan borçlu olmadığını ileri süremeyeceğini, asıl davanın tamamının kabul edilmesi gerektiğini, temerrüt tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmesi gerektiğini, bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin itirazlara rağmen giderilmediğini, birleşen davada alacak iddiasının dayanağının oluşturan süreç ve müvekkiline kusur atfeden bir tespit bulunmadığını, davalı firmanın kendi tercihleri ile hareket ettiğini, davalı tarafça sözleşmenin feshedilmiş olmasının müvekkilinin fesih öncesine ilişkin tüm sorumluluğunu kaldırdığını, kararın gerekçesinin olmadığını bildirerek, birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: bilirkişi raporlarında davacının müvekkiline vermediği ve sözleşmeye aykırı olarak ayıplı olarak verdiği hizmetleri görmezden gelerek sadece davacı tarafından düzenlenen faturaları esas alarak rapor düzenlendiğini, müvekkilinin arızadan önce verilen hizmet karşılığı düzenlenen faturaları eksiksiz ödediğini, 70 günlük döneme ait düzenlenen faturaların tahsili yönünde hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, asıl davada davacının basiretli bir tacir olarak üzerine düşen yükümlülüklerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirmediğinin dikkate alınmadığını, asıl davanın reddi gerektiğini, birleşen davada ise manevi tazminata hükmedilmediğini, ancak arızanın uzun süre giderilmemesi nedeniyle … Derneği bünyesinde müvekkilinin ticari itibarının zedelendiğini, yaklaşık 70 gün boyunca anılan dernek ile sürekli sorunların yaşandığını, dernek ile iş ilişkisinin kopma noktasına getirdiğini bildirerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Asıl dava, MR cihazı parça hariç bakım ve onarım sözleşmesi kapsamında asıl dosyada, yüklenicinin verdiği hizmet karşılığı ödenmeyen fatura alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız takipte itirazın iptali, birleşen dava ise, aynı sözleşmeden kaynaklı mahrum kalınan kar nedeniyle oluşan zarar ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
I- HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre, asıl davada davalı-birleşen davada davacı ……Ltd. Şti ve birleşen davada davalı … Tıbbi… Ltd. Şti vekillerinin tüm, asıl davada davacı … Tıbbi… Ltd. Şti vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer hususlara ilişkin istinaf başvurularının HMK m. 353/1,b,1 gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
II-İlk Derece Mahkemesince, hükme esas alınan 03.11.2017 tarihli bilirkişi raporunda, tarafların 2012-2013 dönem ticari defterlerinde noter açılış ve yıl sonu noter kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak süresinde yaptırıldığı, taraf kayıtlarının birebir örtüştüğü, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 01.09.2011 tarihli sözleşme ile başlayıp 10.12.2012 tarihine kadar devam ettiği, bu dönemde davacı tarafça toplam 140.530,00 TL bedelli 17 adet fatura düzenlendiği, davalı tarafça toplam 95.288,13 TL’lik ödeme yapıldığı,12.93.2013 takip tarihinde tarafların bakiye 45.241,87 TL alacak/borç kayıtlarının mevcut olduğu bildirilmiştir.
Her ne kadar Mahkemece, yüklenici …’in sunduğu hizmetlere karşılık 17 adet faturanın bulunduğu ancak bunlardan 10.12.2012 tarihli fatura için sözleşme kapsamında bakım onarım hizmetinin sunulmadığının tespit edildiği gerekçesi ile yüklenici …’in 3.200,00 TL fatura bedeline ilişkin talebi yerinde görülmeyerek asıl davada davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de taraf kayıtlarının birbiriyle örtüşmesi, asıl davada davalı tarafça faturaların defterlerine kaydedilmiş ve yasal süresinde itiraz edilmemiş olması karşısında hizmetin verilmediği iddiasının dinlenemeyeceği hususu gözetilerek asıl davanın tam kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Bu kapsamda, asıl davada davacı … Tıbbi…Ltd. Şti vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1,b,2, uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararını düzelterek asıl davanın kabulüne dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
I-Yukarıda (I) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; HMK m. 353/1,b,1 ve 359/3 hükümleri uyarınca, Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/343E., 2017/975K. sayılı dava dosyasında verdiği 18.12.2017 tarihli kararına yönelik asıl davada davalı-birleşen davada davacı ……Ltd. Şti ve birleşen davada davalı … Tıbbi… Ltd. Şti vekillerinin tüm, asıl davada davacı … Tıbbi… Ltd. Şti vekilinin diğer hususlara ilişkin İSTİNAF BAŞVURULARININ ESASTAN REDDİNE,
II-Yukarıda (II) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; asıl davada davacı … Tıbbi…Ltd. Şti vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK m. 353/1,b,2 gereğince, Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/343E., 2017/975K. sayılı dava dosyasında verdiği 18.12.2017 tarihli KARARINI DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
Buna göre:
“Asıl davada;
a)Davanın KABULÜNE, Ankara 4. İcra Müdürlüğünün 2013/6085 Esas sayılı dosyasında davalının 45.241,87-TL asıl alacak, 937,37-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 46.179,24-TL’ye yaptığı itirazın iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa (%13,75 oranını aşmayacak şekilde) değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle, icra harç-gider ve vekalet ücreti ile birlikte takibin devamına,
Kabul edilen miktarın %20’si olan 9.048,37-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
b)Alınması gerekli 3.154,50-TL harçtan peşin yatırılan 788,63 TL’nin mahsubu ile kalan 2.365,87 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
c)Davacı tarafından ilk derece aşamasında yapılan 561,10-TL yargılama gideri, 24,30-TL başvurma harcı, 788,63-TL peşin harç, 121,30-TL. istinaf yoluna başvurma harcı toplamı 1.495,33-TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d)Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Birleşen davada;
a)Davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 5.000,00-TL’sinin 04.02.2013 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
b)Manevi tazminat talebinin ise reddine,
c)Alınması gerekli 341,55-TL harçtan mahkememiz veznesine peşin yatırılan 426,95-TL’den mahsubu ile artan 85,40-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
d)Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 1.506,20-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranlarına göre takdiren % 20,00’i olan …,24-TL ile 25,20-TL başvurma ve 788,63-TL peşin harç toplamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
f)Davacı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup, 1.980,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
g)Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup, manevi tazminat yönünden 1.980,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,”
III-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.154,50-TL istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 732,84-TL’nin düşümü ile kalan 2.421,66-TL’nin asıl davada davalı … …Ltd. Şti’den alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179.90-TL.’den peşin olarak yatırılan 44,40-TL.’nin düşümü ile kalan 135.50-TL.’nin birleşen davada davacı … … Ltd. Şti.’den alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
IV-Birleşen dava yönünden harç peşin alındığından birleşen davada davalı … Tıbbi …Ltd. Şti.’nden harç alınmasına yer olmadığına,
Asıl davada davacı … Tıbbi … Ltd. Şti.’nce yatırılan maktu istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
V-Asıl ve birleşen davada taraf vekillerince yatırılan gider avansından harcınmayan kısmın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
VI-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
01.02.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 01.02.2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır