Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1052 E. 2023/1896 K. 22.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/1052
KARAR NO : 2023/1896

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : Doç.Dr. … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2017/898 E.-2018/995 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : .

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; davalı kooperatiften istifa eden müvekkilinin haklarının ödenmesi konusunda 2012 yılında davalıya bildirimde bulunulduğunu, bu bildirime cevap gelmediğini fakat müvekkilinin isminin hazirun listesinden çıkarıldığını, istifadan sonra ilk genel kurulda istifaya ilişkin bir karar alınmadığını, bunun üzerine müvekkilince gönderilen 04.06.2015 tarih ve 12141 tarihli yevmiye numaralı ihtarname ile çıkma payı alacağının kendisine ödenmesini istediğini, davalı koooperatifçe müvekkiliyle beraber pek çok üyenin istifa ettiği, yeni üye alımı yapılamadığı, geri ödeme planı oluşturulamadığı, ödemelerin alınamaması sebebiyle inşaatın durdurulduğu ve 5 yılı aşmamak koşuluyla 36 ay vadeyle ödenebileceği hususlarının bildirildiğini ileri sürerek, HMK’nın 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak davalarının kabulüyle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL çıkma payı alacağının temerrüt tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş;
12.11.2018 tarihli ıslah dilekçesiyle, talebini 19.723,09 TL.’ye artırmıştır.
Davalı kooperatif yetkilileri; kooperatiften pek çok üyenin istifa ettiğini, davacı tarafın istifa dilekçesinin ellerine geçtiğini fakat aidat geri ödemeleriyle ilgili tam anlamıyla geri dönüş yapamadıklarını, bu ödemelerle ilgili ödeme planlarının ekonomik koşullar sebebiyle oluşturulamadığını, 5 yılı aşmamak koşuluyla 36 aya yayılarak ödemelerin yapılabileceğini, davacı iletişim sağlarsa 2018 yılı içerisinde oluşturulacak geri ödeme planı ile sırası geldiğinde imkânlar dahilinde geri ödemesinin yapılacağını savunmuştur.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince, “…davacının davalı kooperatifin üyesi iken dilekçe göndererek istifa ettiğini belirttiği, dilekçenin tarihi olmadığı, kooperatif yönetimince 01.04.2014 tarihli 39 numaralı kararla istifa işleme konulduğu, bu tarihin kooperatiften istifa/çıkma tarihi olarak kabulü gerekmiş, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 17. maddesi uyarınca kooperatiften ayrılan ortak ödemiş olduğu aidatlarını talep edebileceği, Yargıtay Özel Dairesi 11. H.D’nin içtihatları uyarınca ortağın yerine ortak alınmamış ise ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre genel gider payı tenzil edildikten sonra kalan kısmı çıkma payı olarak hükmedilmesi gerektiği, bilirkişi tespitine göre davanın toplam ödemesinin 21.100,00 TL olduğu, ayrıldığı yıl olan 2014 yılı genel gider payı hesaplanarak yapılan düşüm sonucunda davacının payı alacağının 19.723,09 Tl olduğu, davacının ortaklık sıfatının 2014 yılında sona ermesinden sonra kooperatifler yasası ve ana sözleşmenin 15. maddesi gereği ayrıldığı yılın bilançosunun görüşüldüğü 06.06.2015 tarihli genel kurulda, genel kurul tarafından ödemelerin geciktirilmesi hususunda karar alınmadığından davalı kooperatif vekilinin savunmasına itibar edilmemiş, yasa gereği genel kurulun yapılmasından 1 ay sonra 06.07.2015 tarihinden alacağının muaccel olduğu, davalı kooperatifin bu tarih itibari ile temerrüte düştüğü” gerekçesiyle, davanın kabulüne, 19.723,09 TL çıkma payı alacağının temerrüt tarihi olan 06.07.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: düzenlenen bilirkişi raporlarına yapılan itirazların dikkate alınmayarak eksik inceleme yapıldığını, davacı tarafın 14.10.2005 tarihinde kooperatife üye olduğunu ve bu tarihten itibaren düzenli ödemeler yapmadığını, üyelik borcunu yerine getirmediğini, genel kurullarda kararlaştırılan gecikme faizlerinin ödenmediğini, davacının üyelik süresi içerisindeki borçlarının faizi ile birlikte hesaplanması gerektiğini, Kooperatifler Kanunu m.17/2’ye göre, kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikteki iade ve ödemelerin genel kurulca 3 yılı aşmamak geciktirilebileceğini, bu konu hakkında 22.06.2013 tarihli genel kurulda karar alındığını belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, çıkma alacağının tahsili istemine ilişkindir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu`nun 17/1. ve anasözleşmenin 15. maddeleri gereğince, kooperatiften ayrılan ortak, ödemiş olduğu aidatın tamamını değil ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep hakkını haiz olup, bilançonun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra bu hak talep edilebilir. Çıkma payı alacağı ortağın ödemiş olduğu aidat tutarları esas alınarak hesaplanacağından, davalı vekilinin davacı ortağın üyeliği süresince oluşan işlemiş faiz borçlarının da düşülmesi gerektiğine yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Aynı Kanun’un 17/2. maddesi uyarınca, kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek olması nedeniyle ödemelerin geciktirilmesine ilişkin bir kararın, anılan aynı (somut olayda 06.06.2015 tarihli) genel kurulda alınması gerekmektedir. Davacının daha önce istifasını noter ihtarı ile davalı kooperatife bildirdiği veya davalı kooperatifçe istifanın daha önce kabul edildiği yolunda dosyada bir delil ve belge bulunmamasına göre, davalı kooperatifin 22.06.2013 tarihli genel kurulundaki istifa eden ortaklara yapılacak ödemelerin ertelenmesine ilişkin kararın davacı yönünden uygulanmaması doğru olmuştur.
Bu açıklamalara ve dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.347,28 TL TL. istinaf karar harcından peşin alınan 336,82 TL’nin mahsubuyla kalan 1.010,46 TL.’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden alınarak iadesine,
4-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
22.11.2023 tarihinde, HMK’nın 362/(1)-a. maddesi uyarınca (Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranına göre belirlenen 238.730,00 TL. kesinlik sınırının altında kaldığından) KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 23/11/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza