Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1029 E. 2023/335 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C… BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)

ESAS NO : 2019/1029
KARAR NO : 2023/335
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ :… 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/02/2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2017/527 Esas-2019/87 Karar
DAVACI : ….
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Taraf vekillerince, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 12.04.2007 tarihinde “sistem kullanım anlaşması” ile; 23.06.2008 tarihinde “bağlantı” anlaşması imzalandığını, davalı tarafından müvekkilinin Ağustos-2016 dönemine ilişkin olarak sistem kullanım ceza ücreti açıklamalı “ceza faturası” gönderildiğini, faturaya müvekkili tarafından itiraz edildiğini ancak haciz tehdidi altında kalmamak için de ihtirazi kayıt ile dava konusu ceza faturası bedelinin 20.07.2017 tarihinde ödendiğini, davalı tarafından gönderilen ceza faturasının taraflar arasındaki sözleşmelere aykırı olduğunu, müvekkiline yazılı bir uyarıda bulunulmadığını, bu nedenle dava açma zarureti doğduğunu ileri sürerek; dava konusu ceza faturasının ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu uyarınca yargı yolu itirazında bulunduklarını, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, ayrıca düzenlenen ceza faturasının taraflar arasındaki sözleşmeler ve hukuka uygun olarak düzenlendiğini, davanın haksız açıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “
Tüm dosya kapsamı ve deliller, taraflar arasında yürürlükte bulunan sistem kullanım ve sistem bağlantı anlaşmaları kapsamı hep birlikte gözönünde bulundurulduğunda; taraflar arasında revize edilen sistem kullanım anlaşmasında uyarı koşulu bulunmamakta ise de; ihlalin uyarı koşulu bulunan bağlantı anlaşmasında açıkça düzenlendiği, sadece cezai şartlar yönünden sistem kullanım anlaşmasına atıf yapıldığı, taraflar arasındaki bağlantı anlaşmasının revize edilmediği ve yürürlükten kaldırılmadığı, bu durumda taraflar arasında geçerliliğini koruduğu, taraflar arasındaki bağlantı anlaşmasında kararlaştırıldığı üzere kullanıcı davacı tarafından iletim sisteminin her bir ölçüm noktasından aldığı gücün anlaşmada yer alan maksimum alış kapasitesini aşması halinde, davalı … tarafından uyarıda bulunulması, uyarıda verilen süreye rağmen ihlalin sona erdirilmemesi durumunda ise ikinci bir uyarı yapılmasına ve süre verilmesine gerek kalmaksızın cezai şartın uygulanması gerektiği, somut olayda davalı … tarafından ilk ihlalin gerçekleşmesi durumunda sözleşmeye uygun bir uyarının yapıldığına ilişkin bir savunma bulunmadığı gibi delilde sunulamadığı anlaşıldığından, bilirkişi tarafından yapılan tespitler ile yetinilerek varılan sonuca katılmayarak ihtirazi kayıtla ödendiği anlaşılan ceza tutarının davacıya iadesi gerektiği değerlendirilerek davanın kabulüne” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle: Davaya bakma görevinin idari yargıya ait olduğunu, yargı yolu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, bu nedenle davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca müvekkili idarece düzenlenen davaya konu faturanın taraflar arasındaki sözleşmeler ve hukuka uygun olduğunu, yerel mahkeme kararının hatalı olduğunu, kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
UYUŞMAZLIK :
Uyuşmazlık; taraflar arasında akdedilen “sistem kullanım anlaşması” ve “bağlantı” anlaşması nedeniyle davalı tarafça düzenlenen ceza faturasının ihtirazi kayıtla davacı tarafından ödenmesinden kaynaklanan davanın idari yargı yoluyla mı yoksa adli yargı yoluyla mı çözümlenmesi gerektiği hususlarında toplanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
1-Dava, taraflar arasında imzalanan sistem kullanım anlaşması gereğince davalı tarafça davacı aleyhine düzenlenen cezai şart faturasının davacı tarafça ihtirazi kayıtla ödenmesi nedeniyle bedelin istirdadına ilişkindir.
02/12/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/11/2020 tarihli 7257 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasına (ç) bendinden sonra gelmek üzere (d) bendi eklenmiş, buna göre “İletim sisteminin normal işletme koşulları içerisinde işletilmesi ile işletme güvenliği ve bütünlüğü üzerinde risk oluşturan durumlara ilişkin olarak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerinin takibini yapmak, ihlal durumu tespit edilen tüzel kişilere sistem kullanım anlaşmasında düzenlenen ceza-i şartları ve diğer yaptırımları uygulamak” …’ın görev ve yükümlülükleri arasında gösterildikten sonra 6446 sayılı Kanun’a Ek madde 3 ile “8 inci maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinin uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargıda görülür.” hükmü eklenmiş, 46. madde ile de Kanun’un yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir.
Buna göre; 7257 sayılı Kanun ile bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerine ilişkin ceza-i şartlara ilişkin uyuşmazlıkların idari yargı yolunda görüleceği hükme bağlandığından yargı yoluna ilişkin bu değişikliğin usul hükmü niteliğinde olması nedeniyle derhal ve kesinleşmemiş tüm uyuşmazlıkları da kapsar şekilde uygulanması gerektiği anlaşıldığından, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-b maddesine göre dava şartı olan “yargı yolunun caiz olmaması” nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Bu durumda Dairemizce, HMK’nın 353/(1)-a.4. maddesi uyarınca, esası incelenmeden İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Kararın kaldırılması nedenine göre davalı vekilinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığı değerlendirilmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-a)Yukarıda (1) no’lu bentte belirtilen nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile: HMK’nun 353/1-a/4.maddesi gereğince, Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/527E., 2019/87K. sayılı dava dosyasında verdiği 07/02/2019 tarihli kararın, ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
b)Yukarıda (2) no’lu bentte belirtilen nedenlerle, kararın kaldırılması nedenine göre davalı vekilinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
2-Peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından hükümle birlikte değerlendirilmesine,
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
22/02/2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 353/1,a ve 362/1,g gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 22/02/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza