Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1021 E. 2022/1938 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/1021
KARAR NO : 2022/1938

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 08.02.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2015/55E., 2019/117K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
Davacı ve davalı vekilleri tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; davacı şirketin 2011 yılı temmuz ayında canlı büyükbaş hayvan ithal edecek olması sebebiyle gümrük işlemlerinin davalı şirket tarafında takip edilmesi konusunda anlaşma yapıldığını ve işlemlerin yürütülmesi için davalı şirkete Karaman 1. Noterliğinin 12/07/2011 tarih ve… yevmiye numaralı vekaletnamesinin verildiğini, davalı şirketin gümrük müşavirliği hizmetleri karşılığında davalı şirkete tır başına 1000 USD+KDV ücret ödenmesi konusunda anlaşıldığını, 7 tır canlı hayvan ithalinin gümrük işlerinin yapıldığını, davacının davalı şirketin yapacağı işlemlerin masrafı ve alacağı ücret mukabilinde … Şubesi’nin … nolu hesabından 19/07/2011 tarihinde 30.000,00 TL, 22/07/2011 tarihinde 18.000,00 TL, 29/07/2011 tarihinde 13.000,00 TL, 02/08/2011 tarihinde 9.000,00 TL, 04/10/2011 tarihinde 6.850,00 TL ve 09/05/2012 tarihinde 1.500,00 TL olmak üzere toplam 78.350,00 TL avansın davalı şirketin … Şubesinin … nolu iban hesabına gönderildiğini, gümrük işlemleri tamamlandıktan sonra müvekkil şirketin davalı şirketten gümrük beyannamelerini, yapılan harcamaların belge asıllarını, davalı şirketin ücreti mukabilinde fatura kesmesini ve hesap mutabakatı yapmasını istediğini, ancak davalı tarafın sürekli olarak oyaladığını bir türlü hesap verme borcunu yerine getirmediğini, sadece iki adet faturanın fotokopisinin gönderildiğini, davalı şirkete gümrük işlemleri için vergi, fon, yolluk ve uygunluk belgeleri için toplam 23.871,76 TL ödendiğini, davacı şirketin davalıya gönderdiği toplam 78.350,00 TL avanstan, davalı şirketin yaptığı 23.871,76 TL masraf ve davalı şirketin kestiği 7.375,00 TL fatura bedeli çıkarıldığında davacıya 47.103,24 TL iade etmesi gerektiğini, taraflar arasındaki vekalet sözleşmesi değerlendirildiğinde vekilin sorumlulukları olduğunu, davalının hesap verme borcu olduğunu, bu borcun vekalet sözleşmesinde belirlenen işin niteliklerine uygun olarak gerekli fatura, makbuz, rapor gibi belge asıllarının da davacıya gösterilmesini kapsadığını, iade borcu kapsamında vekilin üçüncü kişilerden aldığı değerler ve paralar ile avanslar gibi işin ifa edilmesi için vekile verdiklerinden arta kalanların girdiğini, davalının bugüne kadar elindeki avansları iade etmediği gibi yaptığı harcamaların belgelerini davacıya vermeyerek hesap verme borcunu da yerine getirmediğini, davalı şirketin sadece 7.375,00 TL bedelli fatura keserek bu miktar kadar alacaklı duruma geçtiğini, davalının başkaca alacak talebinde bulunamayacağını, ödenmeyen avanslar nedeni ile 04/10/2011 tarihinden itibaren davacıya faiz ödeme yükümlülüğünün doğduğunu ileri sürerek, 47.103,00 TL’nin 04/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesini, dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili; yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, davanın Ankara Mahkemelerinde açılması gerektiğini, ibraz edilen vekaletnamenin bir sözleşme olmayıp Gümrük Kanunu uyarınca gümrük müşavirlerine verilen dolaylı temsil yetkisine ilişkin belge olup, bu belge ile davalıya verilen yetkiye istinaden hizmetin … Müdürlüğü’nde gerçekleştirildiğini, yetkili mahkemenin Karaman Mahkemesi olması yönündeki iddianın yersiz olduğunu, davacının yurt dışından getirmiş olduğu 7 araç canlı hayvanın ithalinin yapılmasına ilişkin işlemlerin bir bölümünün davalıya verilen vekaletname ile yerine getirildiğini, emtianın canlı hayvan olması ve ithalatın özelliği nedeniyle gümrük işlemlerinin iki aşamalı olarak yapıldığını, davalı şirketin üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, davacı şirketin… Bankasından kredi alabilmek için serbest dolaşıma giriş beyannamelerinin tescil edilmesi gerektiğini, banka transfer yazısını bilahare temin edeceklerini belirttiğini, bunun üzerine 04/10/2011 tarihinde 23510, 23511, 23517, 23524 sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamelerinin tescil edildiğini, ancak davacı şirketin banka yazısını ibraz etmeyerek bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, işlemlerin yarım kaldığını ve onay-muayene işlemlerinin yapılamadığını, zor durumda kalarak Gümrük Müdürlüğüne karşı sorumluluğunu yerine getiremediğini, dört adet taahhütname muhteviyatı canlı hayvanların ithal işlemlerine ilişkin hizmet faturasının kesilerek davacı şirkete gönderildiğini, bu meblağın birinci aşama olan taahhütnamelerle girişi yapılan işlemlerin bile tamamını kapsamadığını, kesilen faturaların bu hizmetin tamamı olmayıp işlemlerin sonuçlanması halinde kesilebileceğini, davacı şirketin 7 araç muhteviyatı canlı hayvan için nakliyeci firmalarca verilen gümrük hizmet bedeline yönelik fatura talep etmeyeceğini bildirdiğini, bu nedenle tek hizmet faturası alındığını, davacının isteği üzerine hayvanların … girişi ve … Müdürlüğüne transit nakli sonrası zaman diliminde yem ve bakım işleri için nakliyecilere ücret gönderilmesinin istenmesi üzerine gönderilmiş olan tutara ilişkin dekontun temin edilerek mahkemeye sunulacağını, gümrükçe görevlendirilen refakat memuru eşliğinde … Tarım İl Müdürlüğüne sevk izinlerinin takibinin davalı tarafından yapılarak aynı gün içinde zarar ve ziyansız olarak firmaya teslim edildiğini, işlemlerin sürüncemede kalmasının davalı şirketten kaynaklanmadığını, ithal evrakının temin yükümlülüğün davacıya ait olduğunu, davacının serbest dolaşıma giriş beyannamesine eklenmesi gereken belgeleri ibraz etmesi halinde işlemlerin sonuçlandırılarak teminatın firmaya iadesi yoluna gidileceğini, gerekli belgeler karşılığında serbest dolaşıma giriş beyannamesine ilişkin işlemlerin sonuçlandırılması ile ikinci aşamaya ait yine aynı tutardaki hizmet faturalarının kesileceğini ve davacı firma ile karşılıklı mutabakata varılmak suretiyle iş avansından muhtelif harcamalar düşüldükten sonra kalan bakiye tutarın iadesinin yapılacağını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “…Dava, hizmet sözleşmesi kapsamında verilen avansın iadesi istemine ilişkindir.
Ankara Ticaret Sicil Memurluğuna, Ankara Gümrük Müdürlüğüne, Ankara Tarim İl Müdürlüğüne, … Müdürlüğüne yazılar yazıldığı, yazı cevaplarının dosya içine alınmıştır.
Dosyanın Bilirkişi …’e rapor düzenlenmek için tevdi edildiği, bilirkişinin 27/11/2015 tarihli raporunda; “davacının davalıya toplamda avans olarak 78.350,00 TL gönderidiği, davalı şirketin de toplam olarak masraf ve ücret karşılığı 31.246,76 TL harcama yaptığı, bu harcama karşılığında 7.375,00 TL’lik kısma fatura tanzim edildiği, geriye kalan 47.103,24 TL’lik kısmının iade edilmesi gerektiği” sonucuna varıldığı, bilirkişi raporuna davalının itirazı üzerine Bilirkişi…’a verildiği, 25/12/2015 tarihli 2.bilirkişi raporunda; “davalının tüm edimlerini yerine getirmemiş ise davacının bakiye 47.103,24 TL alacağının olduğu, davalı tüm edimlerini yerine getirmiş ise davacının bakiye 39.141,07 TL alacağı olduğunun” bildirdiği görülmüş, bilirkişi…’un 25/12/2015 tarihli raporuna karşı taraf vekillerinin mali yönden yapılan itirazına ilişkin ek raporunda; “gümrük işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığı ile nakliye/bakım giderlerinin hangi tarafça yapıldığına yönelik beyanlar sunulduğunu, dosyaya sunulan yeni belgelerin bu hususların cevabına yönelik belgeler olduğu, ancak uzmanlık alanında olmayan, gümrük müşavirince değerlendirilebilecek hususlar olduğundan değerlendirme imkanı olmadığını, 25/12/2015 tarihli asıl raporla aynı sonuç ve kanaate sahip olduğunu” bildirmiştir.
Bilirkişi …’in 12/10/2016 tarihli ek raporunda; “beyannamelerin davalı tarafından sonlandırılmış olsa idi yapılan masraflar için ayrıca belgelendirilmesi gerekirken işlemlerin sonlandırılmadığını, bu nedenle bilirkişi tarafından düzenlenen kök rapor ve bilirkişi…’un raporunda da mali yönden itiraz olmadığından davalının 47.103,24 TL’yi davacıya ödemesi gerektiği sonucuna varıldığını” belirtmiştir.
Gümrük Müşaviri Bilirkişi…’ın 23/10/2017 tarihinde mahkememize sunduğu 3.bilirkişi raporunda; “davacı adına davalı tarafından yürütülen ithalat işlemlerinde ortaya çıkan KKDF’den dolayı davacı ithalatçının sorumlu olduğu, ancak davacı ithalatçıdan tahsili mümkün olmaması halinde ithalatçı adına dolaylı beyanda bulunan ve beyannamede imzası bulunan Gümrük Müşaviri ve Firmasının Gümrük Yönetmelği 113/1 Maddesinde tanımlandığı üzere müteselsil sorumluluğu olacağı, Gümrük İdaresi tarafından ithalatçıdan tahsil edilemeyen her türlü vergi ve vergi kayıplarının beyannemede imzası bulunan gümrük müşavirlerinin 4458 sayılı Gümrük Kanunun 181. Maddesinde yükümlü olarak kabul edildiğinden sorumlulu olacağı, bu durumda davalı … müşavirinin davacı ithalatçıdan avans olarak aldığı miktarı ithalat aşaması sonucuna kadar hapis tutması, ithalat aşaması sonucunda tüm harcamaların avanstan düşümü suretiyle taraflarca karşılıklı olarak mahsubunun yapılması gerektiği, 04/10/2011 tarihli, IM023510 – IM023511 – IM023517 – IM023524 sayılı serbest dolaşıma giriş beyannameleri eki faturalar ile kati uygunlukta belirtilen faturaların birbiri ile uyumsuz olduğu, Gümrük Müdürlüğü yazısından anlaşıldığından uyumsuzluğun sebebinin taraflarca ortadan kaldırılması gerektiği, 04/11/2011 tarihli IM023510-IM023511-IM023517-IM023524 sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamelerinin tescili aşamasında yurtdışı transfer belgeleri ile davacı tarafından duruşma sahfasında mahkemeye sunulan banka transfer belgelerinin tarihlerindeki farklılıkların taraflarca ortadan kaldırılması gerektiğini” bildirmi, aynı bilirkişi 12/11/2018 tarihli ek raporunda davalı tarafından 04/10/2011 tarihli IM023510-IM023511-IM023517-IM023514 sayılı serbest dolaşıma giriş beyannameleri açılmış ise de eki faturalar ile kati uygunlukta belirtilen faturaların birbiri ile uyumsuz olduğu, uyumsuzluğun ancak davacı tarafından 13/06/2016 tarihi itibariyle giderilebildiği ve beyannamelerin bu tarih itibariyle kapatılabildiği, Gümrük İdaresi tarafından tahsil edilmeyen vergi veya para cezası, idari para cezası kalmadığı anlaşıldığından, bu tür ithalatlarda alınan depo teminatının da Gümrük İdaresi tarafından çözülüp davacıya iade edilmiş olması gerektiği, davanın açıldığı tarih itibariyle beyannamelerin açık statüde olduğu, vekaletin yenilenmediği ve gümrük müşavirliği hizmet bedelinin ödenmediği, ithalatın tamamlanması için Tarım İl Müdürlüğünce davacı şirkete gönderilen kati uygunluk yazılarıın davalı … müşavirine verilmediği, hususları dosya içerisinde sabit olduğundan 2014 yılında açılan davanın açıldığı tarihteki durum ve koşullara göre değerlendirilmesi gerektiği düşünüldüğünden, bu tarih itibariyle henüz beyannameler kapatılmadığı için muacecel hale gelmemiş olan alacağın istenemeyeceği, mahkeme aksi kanaatte ise davacı tarafından davalıya ithalat işlemlerinde kullanılmak üzere avans olarak verilen 78.350,00 TL’den masraflar tutarı olan 23.871,76 TL’nin ve ayrıca bakiye avansın tutarından beyanname bazında davacı ve davalı arasında anlaşılan gümrük müşavirliği hizmet bedellerinin düşülmesi ile geriye kalan avansın bakiyesinin davalı tarafından davacıya ödenmesinin gerektiği, davanın açıldığı 01/07/2014 tarihinde açık statüde bulunan beyannamelerin dava süreci aşamasında davacı tarafından Ankara Gümrük Müdürlüğüne müracaatla 13/06/2016 tarihinde kapatıldığı, dava açıldığı tarihte de vekili Gümrük Müşaviri yerine asıl ithalatçı trafından da beyannamelerin Gümrük Müdürlüğünde kapattırılabileceği sonucunu ortaya koyduğundan 54.478,24 TL bakiye avansı dava açılış tarihinden davacı tarafından beyannamelerin kapattırıldığı 13/06/2016 tarihe kadar faiz uygulanmamasının gerektiği düşünülmekle birlikte, bakiye avansı dava açılma tarihinden dava hitamına kadar faiz uygulanıp uygulanmayacağı hususunun mahkemenin takdirine bırakıldığı” görülmüştür.
Tüm dosya kapsamından; taraflar arasında canlı hayvan ithali nedeniyle gümrük danışmanlığı hizmet sözleşmesi yapıldığı, buna dayanarak davacı şirketin davalıya peyder pey toplamda 78.350,00 TL avans verdiği, davalı şirketin avans olarak verilen paranın 23.871,76 TL’sını masraflar için harcadığı, harcanan miktarın belgelerle sabit olup tarafların da kabulünde olduğu, davalı şirketin hizmetine karşılık hak kazanacağı miktarın ise bilirkişi raporları ile toplam 15.337,17 TL olduğunun tespit edildiği (23.871,76 TL+15.337,17=39.208,93 TL), masraf ve hizmet bedelinin toplamının avanstan düşülmesi durumunda iadesi gereken miktarın 39.141,07 TL olduğunun anlaşılması karşısında ve davacı firmanın beyannameler eki faturalar ile kati uygunlukta belirtilen faturaların birbiri ile uyumsuzluğunu giderdikten sonra dosyada bulunmayan, ancak Ankara Tarım İl Müdürlüğü tarafından Gümrük Müdürlüğüne ve ithalatçı firmaya (davacıya) gönderilen kati uygunluk belgeleri ile müracaat ederek 13.06.2016 tarihi itibariyle serbest dolaşıma giriş beyannamelerini kapattığı anlaşılmış olmakla davalının ihtiyarında olmayan sebeplerle bu sürecin uzamış olması nedeniyle faiz başlangıcı olarak 13.06.2016 tarihi esas alınmış ve davanın kısmen kabulüne…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: gerekçeli kararda dava tarihinin 16.01.2015 olarak yazıldığını, dava tarihinin 25.03.2014 olması gerektiğini, hukuki sebebin taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi olarak tanımlanamayacağını, vekalet sözleşmesi olduğunun açık olduğunu, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan özen yükümlülüğünün mahkemece hiç irdelenmeden karar verildiğini, son bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmelerin hatalı olduğunu, davalının hapis hakkı olmadığını, faizin hukuka uygun olmayan bilirkişi raporuna göre beyannamelerin kapatıldığı 13.06.2016 tarihinden itibaren hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, faize en kötü ihtimalle 06.01.2014 tarihli ihtarın davalıya tebliğ edildiği 08.01.2014 tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
Katılma yoluyla istinaf yasa yoluna başvuran-davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: dava tarihi itibariyle beyannamelerin henüz kapatılmadığını, dava edilebilir bir işlemin mevcut olmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, tacirlerarası hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı ve davalı vekillerinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK m. 353/1,b,1 gereğince; Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/55E., 2019/117K. sayılı dava dosyasında verdiği 08.02.2019 tarihli kararına yönelik davacı ve davalı vekillerinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.673,72-TL’den peşin olarak alınan 668,43-TL’nin düşümü ile kalan 2.005,29-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Harçlar Kanunu gereğince davacı taraftan alınması gereken 80,70 TL istinaf harcından peşin alınan 135,97- TL’nın mahsubu ile bakiye 55,27- TL’nın davacıya iadesine,
3-Davalı ve davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
07.12.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 08.12.2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır