Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 20.12.2017
DAVACI : …. …
Taraf vekilleri tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirket adına kayıtlı arsa üzerinde yine davalı tarafından inşa edilecek inşaatın … işinin, 20.03.2014 tarihli … ve 04.04.2014 tarihli Özel Sözleşme ile müvekkilince üstlenildiğini, sözleşmenin yürürlüğe girebilmesi için 20.03.2014 tarihinde….. “yapıya ilişkin bilgi formu (…)” doldurularak, … numarası alındığını, buna dair işlemlerin ikmali için 07.04 2014 tarihinde…… “…” makbuzu karşılığı “… bedeli” yatırıldığını ve … Belediye Başkanlığı’na başvurularak 21.04.2014 tarihli “yapı ruhsatı” alındığını, bu ruhsata bağlı olarak da … ….. 14.05.2014 tarihli “işyeri teslim tutanağı” düzenlenerek bu inşaatın denetim işinin resmi olarak müvekkiline verildiğini, müvekkilinin … işinde görevlendirilmek üzere …… ile sözleşmeler aktedildiğini, ayrıca şirket bünyesinde görev yapa… geniş bir kadro oluşturulduğunu, davalı tarafından 15.09.2014 tarihinde Kayseri 4. Noterliği’nden … yevmiye no ile bir ihbarname keşide edilerek … sözleşmesinin feshedildiğinin bildirildiğini, müvekkilinin bu şekilde sözleşme feshinin mümkün olmadığına ve sözleşmenin feshinin yasal prosedür ve hukuki sonuçlarına ilişkin karşı ihtarına cevaben davalının, davaya konu inşaatın bir başka müteahhide verildiğini ve bir başka … firmasıyla sözleşme yapılacağını, bu nedenle kendilerinin müteahhitlik sıfatının sona ermesi nedeniyle, mevcut sözleşmeyi tek taraflı feshetmelerinin haklı nedene dayandığını bildirdiğini, bilgilendirme ihtiyacı duyulmadan müvekkili şirket üzerindeki davaya konu inşaata dair “…. …” … kimlik nosunun müvekkili şirket üzerinden boşaltılmasının sağlandığını, müvekkilinin yüklendiği … görevini aksatma veya yerine getirmeme durumu söz konusu olmadığı halde hiç bir ödeme yapılmadığını, taraflar arasındaki 04.04.2014 tarihli sözleşmenin 7. maddesinde, “Yapı sahibi veya vekili bu sözleşmeyi tek taraflı feshedemez. Mücbir sebepler haricinde fesh etmek işlediği takdirde, … temsilcisine, yapı denetimi hizmet bedelinin %10’sini ödemekle yükümlüdür” şeklinde hüküm bulunduğunu, davalının bu fesih nedeniyle … hizmet bedeli 91.964.650 TL.’nin %10’una karşılık gelen 9. 196,46 TL.’yi ödemesi gerektiğini; bunun dışında müvekkilinin bu iş dolayısıyla personeline m² karşılığı hizmet bedeli ödediğini, davalının sözleşmeyi haksız olarak feshettiği tarih itibariyle 6 aylık bir hizmet süresi bulunduğunu, bunun personel giderlerine karşılık gelen kısmının 12.843,06 TL. olduğunu; ayrıca müvekkilinin dışarıdan anlaşma yaptığı 3 ayrı mühendis için 2.242,00 TL. tahakkuk etmiş hizmet bedeli bulunduğunu; müvekkilinin … hizmetine hasrettiği ofisin yürütülen işlerin toplamına karşılık gelen ve davalı şirket hissesine düşen 6 aylık kirası karşılığının 1.750,00 TL.; araç kirası ve yakıt giderinin 360,00 TL.; kırtasiye giderinin de 200,00 TL. olduğu; bundan başka davaya konu … işinin dayanağı inşaatın 6 ay sonunda gelmesi gereken makul seviyenin %35 seviyesi olması gerektiğini, … şirketlerinin denetlediği iş kadar yeni iş alma hakkı bulunduğundan davalı şirketin iş bu 6 ay içinde herhangi bir inşa faaliyette bulunmaması dolayısıyla inşaat seviyesini denetim yapılacak bir seviyeye getirememesi, buna bağlı olarak da müvekkili şirketin yeni iş alma imkanının kapatılmasına karşılık gelen kaybın ise 26.750,00 TL. olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 53.341,52 TL.’nin taraflar arasındaki sözleşmenin davalı şirketçe fesih iradesinin ortaya koyulduğu 15.09.2014 tarihinden itibaren ticari reeskont faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep edilen tazminat miktarının hangi kriterlere göre hesaplandığının belirgin olmadığını, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında akdedilen sözleşmenin Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinin 23/5 maddesi gereğince yasal zorunluluklar sebebiyle tek taraflı olarak, haklı nedene dayanılarak feshedildiğini, müvekkilinin davacı ile aktedilen sözleşmeye konu inşaatın artık müteahhidi olmadığını, bu inşaatın başka bir müteahhit firma tarafından yapılacak olması nedeniyle yasal zorunluluk gereği sözleşmenin feshedilmek zorunda kalındığını, inşaatın yeni müteahhidinin kendi tercihleri doğrultusunda muhtemelen başka bir…. sözleşme yapmak durumunda olduğunu, müvekkiline atfedilebilecek bir kusur olmadığını, sözleşmenin mücbir sebeplerle feshedildiğini, davacının personel giderleri, mühendislik giderleri, bürosunun 6 aylık kira bedeli, araç kirası ve yakıt gideri ve hatta kırtasiye giderleri taleplerinin kabul edilmesinin mümkün olmadığını, yine yeni iş alma imkanının kapatılmasına karşılık gelen kayıpların da tahsili talebinin hukukun genel ilkelerine ve hakkaniyete aykırı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; “…toplanan tüm deliller, dosya kapsamı, dosya kapsamına uygun, her iki bilirkişi kurulu raporunun birbirini doğrular nitelikte olması, gerekçeli ve mahkememizce de hüküm kurmaya elverişli bulunması nedeni ile, taraflar arasında, Kayseri ili, … İlçesi,….. numarasında kayıtlı arsa üzerine inşa edilecek yapının projelerine, ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılmasının denetlenmesi için 20/03/2014 tanzim tarihli “…” düzenlendiği ayrıca devamında 04/04/2014 tarihli özel sözleşme düzenlendiği, … şirketinin sözleşmede belirlenen ücretin ve yine sözleşmede belirlenen oranlara göre her yapı bölümü için, bu bölümlerin tamamlanmasını müteakiben hakediş raporunu tanzim edileceği ve fiziki seviyelerin geçildiği tarih itibariyle, geride bırakılan seviyeye dair hakedişin … kuruluşuna ödeneceği hususunda her iki tarafın anlaşma sağladığı, davalı şirket tarafından davacı şirkete sözleşmenin feshine ilişkin çıkarılan ihtarnamenin davacıya 19/09/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından sözleşmenin tek taraflı feshi nedeniyle 04/04/2014 tarihli sözleşmenin tek taraflı feshinden dolayı 04/04/2014 tarihli sözleşmenin 7. maddesi gereği, sözleşme bedeli olan 91.964,60 TL nin %10’u olan 9.196,46 TL’yi davacıya ödemesi gerektiği anlaşılmakla, sözleşmeden dönme bedeli olan 9.196,46 TL’nin dava tarihi olan 28.11.2014 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiştir.
Dönme cezası dışında davacı tarafından sözleşmenin haksız feshi nedeniyle, bu sözleşme nedeniyle yapmış olduğu giderleri zararı olarak talep etmekte ise de, davacının işin yürütülmesi ve görülmesi için gerekli olduğunu iddia ettiği ve dava dilekçesinde kalem kalem açıkladığı masrafların taraflar arasında düzenlenen sözleşmede kararlaştırılan bedele zaten dahil olduğu, mühendisler için hizmet bedelleri, kira bedeli, araç kirası, yakıt gideri, kırtasiye gideri gibi zararları talep edemez. Keza davacı ivazlı olarak başka bir sözleşme yapmadığını, davalının sözleşmeyi feshetmesi nedeniyle meydana gelen boşluğu yeni bir sözleşme yaparak dolduramadığını ileri sürüp zararı olduğunu da ileri sürmüşse de bu yönde delili yoktur. Vekalet sözleşmesi niteliğinde olan … sözleşmesinin feshi nedeniyle TBK.’nun 512 maddesi uyarınca vekalet verenin haklı olmayan feshi halinde karşı tarafın bundan doğan zararını talep edebileceği öngörülmüştür. Madde hükmüne göre, vekil haksız azil halinde güvendiği vekalet ilişkisinin uygun olmayan zamanda ortadan kalkmasından dolayı uğradığı menfi zararları isteyebilecektir. Bu tazminatın dayanağı sözleşmenin ihlal edilmiş olması değildir. Her zaman sözleşmeyi sona erdirme hakkının olumsuz sonuçlarını gidermeye yöneliktir. Bu çeşit masrafın varlığını ve tutarını vekilin kanıtlaması gerekir. Ayrıca vekilin müspet zararı doğmaz. Davacının başka bir işin alınmaması nedeniyle talebi hususunda kaçırılan iş olduğu ile ilgili isbatı gerekir, bu yönden bir delil yoktur. Kaldı ki … Yönetmeliği’nin 23. maddesi gereği seviye tespit tutanağının yapılması zorunludur. İşin % 35′ inin 6 ay sonunda biteceğine dair iddia farazidir. Bu konuda bir tespit tutanağı yoktur.
Davacının davalı şirketten istediği diğer taleplerin vekalet sözleşmesi hükümleri uyarınca müspet zarar niteliğinde olduğu, menfi zarar niteliğinde ileri sürülen başka bir iş alınmaması nedeniyle kaçırılan başka işin varlığının davacı tarafça ispat edilemediği, yapı ruhsatı alınan dava konusu olayda, fesih sebebiyle kayıt altına alınması gerekli hususların tutanağa bağlanması, yapının fiziki durumun belirleyen seviye tespit tutanağı tanzim edilmesi kanun gereği olduğundan, ilgili belediyeden bu yönde bir seviye tespit tutanağının düzenlenmediği anlaşılmakla, davacının fazlaya ilişkin sair tüm taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, 9.196,46 TL dönme cezasının dava tarihi olan 28.11.2014 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek, muhtemelen davayı anlamayan ve anlamamakta direnen bilirkişilerin, sunmuş oldukları hatalı kök raporda ısrarları sonucu, yerel mahkemece de karar duruşmasında hukuki manada gerekli hassasiyet gösterilmemek suretiyle, son derece eksik bahis konusu rapora dayalı olarak karar verildiğini, bilirkişilerin çok basit ve yüzeysel bir değerlendirme ile sözleşme değerinin %10’u kadar bir ceza miktarı olmak üzere 9.196.46 TL’nin davalı şirketten alınarak müvekkili şirkete ödenmesi, bunun dışında davaya konu inşaatın sıfır (0) seviyesinde olması dolayısıyla verilen bir hizmet bulunmadığı gibi hukuka aykırı bir değerlendirme ile diğer talepleri yönünden davanın subut bulmadığı yönünde görüş sunduklarını, inşaatın sıfır (0) seviyesinde olmasının müvekkilinin hukuki haklarını ilgilendirmediğini, bilirkişilerin müvekkili şirket üzerine alınan … ve müvekkilinin üstlendiği davaya konu denetim hizmetine hasren oluşturduğu kadro, harcama, en önemlisi de söz konusu …’in iş yapma kontenjanını bloke etmesi dolayısıyla yeni iş alınamaması gibi çok önemli hukuki ve teknik sonuçlarının olduğunu itiraz ve beyan dilekçelerinde izah etmiş olmalarına rağmen ek raporda hatada ısrar ettiklerini, mahkemece bu doğrultudaki itirazları yerinde görülerek dosyanın bilirkişi raporu düzenlenmek üzere Ankara’ya tevdii edildiğini, ancak oluşturulan bilirkişi heyetinin de davayı anlamış ve gereğince içselleştirerek bir inceleme yapmış olmadığını, son alınan bilirkişi raporu üzerine dosyaya sundukları 17.10.2017 tarihli beyan dilekçelerinde, olaya doğrudan hakim müdahalesi suretiyle değerlendirme yapılması ve 9.196.46 TL’den başka taleplerinin de kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirtmelerine rağmen, yerel mahkemenin bu yönde hareket etmediğini, …’in haksız iptali dolayısıyla Kayseri 1. İdare Mahkemesi nezdinde ikame ettikleri ….E. sayılı iptal davalarının karara çıktığını, karar örneği karar duruşmasında yerel mahkemeye sunularak bu karar dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesini istediklerini, ancak yerel mahkemece bu karar dikkate alınmaksızın karar verildiğini, bahse konu Kayseri 1. İdare Mahkemesi’de önce… K. sayılı kararı ile aynen bu davada olduğu gibi davaya konu inşaatın sıfır (0) seviyesinde olması dolayısıyla müvekkili şirket |üzerindeki …’in iptalinin hukuka aykırı olmadığı yönünde karar verildiğini, temyiz talepleri üzerine Danıştay 6. Dairesinin….K. sayılı kararı ile söz konusu …’in iptalinin hukuka uygun olmadığı yönünde karar verdiğini, dosyayı yeniden ele alan Kayseri İdare Mahkemesinin bu kez 21.11.2017 tarihinde, ….sayısı ile söz konusu …’in hukuka aykırı olduğuna hükmettiğini, salt bu kararın dahi haklı davalarının kabulü için yeterli olduğunu belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; cevap dilekçesindeki savunmalarını tekrar ederek, müvekkilinin … sözleşmesini mücbir sebepten ötürü haklı olarak ve yasal prosedüre uygun bir şekilde noter kanalıyla göndermiş olduğu ihtarname ile tek taraflı feshetmek zorunda kaldığını, sözleşmeye konulmuş olan 7. maddenin lafzi yorumundan yola
çıkılacak olunursa mücbir sebep hallerinde ödeme yapılamayacağı anlamına ulaşılacağını, bu şart sözleşmeye konulmasa dahi borçlar kanununun bütün sözleşmelerinde mücbir sebep olduğu taktirde ifanın yapılamayacağının genel bir kabul olduğunu, müvekkilince müteahhitlik yapılmadığına göre davacı tarafın talep edebileceği bir karşı ödemenin olmasının hukuken olanaksız olduğunu, dava sürecinde mahkemece görevlendirilen ve dosya kapsamında yer alan birden çok bilirkişi raporunda ise sözleşmenin feshedilmesinin temelinde dilekçelerinda beyan etmiş oldukları mücbir sebebe itibar edilmediğini, ilk raporda yapılan yanlış vasıflandırmanın diğer raporların da aynı hata ile şekillenmesine sebep olduğunu belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki … sözleşmesinin haksız feshedildiği iddiasıyla uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
… hizmet sözleşmeleri yapı sahibi ile … kuruluşu arasında aktedildiğinden, arsa maliki, dolayısıyla yapı sahibi olan davalının, inşaatın başka bir yüklenici tarafından yapılacağı gerekçesiyle sözleşmeyi feshinin haksız olduğunun tespiti isabetli olmuştur.
Yine, İlk derece Mahkemesince davalı tarafça … sözleşmesinin feshinin haksız olduğu zaten isabetli olarak kabul edildiğine göre, davacı şirket ile dava dışı …. Belediye Başkanlığı arasındaki, davacı şirket üzerindeki …’nin kaldırılmasına ilişkin işlemin iptaline dair Kayseri 1. İdare Mahkemesinin 21.11.2017 tarih ve …. K. sayılı kararının, davacının diğer talep kalemleri yönünden, gerekmediğinden dikkate alınmaması da doğru olmuştur.
Davacı tarafça, “… şirketlerinin denetlediği iş kadar yeni iş alma hakkı bulunduğundan davalı şirketin iş bu 6 ay içinde herhangi bir inşa faaliyette bulunmaması, dolayısıyla inşaat seviyesini denetim yapılacak bir seviyeye getirememesi, buna bağlı olarak da müvekkili şirketin yeni iş alma imkanının kapatılmasına karşılık gelen kaybın ise 26.750,00 TL. olduğu” ileri sürülerek bu tutarın da tahsili istenmiştir. …” başlıklı 11. maddesiyle … kuruluşunun denetleyebileceği toplam inşaat alanı belirlenen m² ile sınırlandırılmış ise de, davacı tarafça bu iddiasıyla ilgili herhangi bir delil ve belge sunulmamış olup, İlk derece Mahkemesince bu gerekçeyle bu kalem talebin reddi de doğru olmuştur.
Bu açıklamalara ve dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca, taraf vekillerinin İSTİNAF BAŞVURULARININ ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca davacı taraftan alınması gereken 59,30 TL.’den peşin alınan 35,90 TL.’nin düşümü ile kalan 23,40 TL.’nin davacıdan; davalı taraftan alınması gereken 628,21 TL.’den peşin alınan 157,05 TL.’nin düşümü ile kalan 471,16 TL.’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Taraf vekillerince istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden alınarak iadesine,
5-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
20.20.2021 tarihinde, HMK’nın 362/(1)-a. maddesi uyarınca (Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranına göre belirlenen 78.630,00 TL. kesinlik sınırının altında kaldığından) KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 20.10.2021
….