Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/943 E. 2021/1091 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(H Ü K M Ü K A L D I R A R A K

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21.11.2017
ESAS-KARAR NUMARASI : …
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; davalı kooperatifin üyesi olan istifa eden müvekkiline ödediği aidatların iade edilmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibine başlandığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve %20 icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının icra takip tarihi itibariyle muaccel bir alacağı bulunmadığını, 2015 yılı genel kurulunda kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikte olduğundan ayrılan ve çıkartılan üyelerin aidatlarının geri ödemelerinin üç yılı geçmemek üzere ödenmesi yolunda karar alındığını, yine 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 17/1. maddesi uyarınca üyelerin ayrıldığı yıl sonu bilançosunda yer alan o yıla ait genel giderlerden payına düşen kısım düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep edebileceklerini savunarak, davanın reddine ve kötüniyetli alacaklının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkumiyetine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; davacının iddialarına göre ayrıldığı tarih itibariyle ödediği toplam aidat miktarının 62.500,00 TL olduğu, davalının 2015 defterlerinde de bu tutarın yer aldığı, davalı kooperatifin ödemelerin 3 yıla kadar ertelenmesi kararına ilişkin herhangi bir genel kurul kararı olmadığı, ayrıldığı yıl bilançosuna göre genel giderlerden hissesine düşen payın 637,84 TL gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile Konya 12. İcra Müdürlüğünün…. sayılı takibe ilişkin davalı borçlu itirazının kısmen iptali ile takibin 61.862,16 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili yönüyle devamına, asıl alacağın %20’si oranında tayin ve hesaplanan 12.372,43 TL icra inkâr tazminatının davalı borçludan alınarak davacı alacaklıya ödenmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; hükme esas alınan bilirkişi rapor ve ek raporunun eksik ve önyargılı inceleme sonucunda oluşturulduğunu, davacıya yükletilecek masraflar açısından yetersiz kaldığını, davacı ödemelerinin iadesi talebinin 2015 yılında alınmış bir erteleme kararı olmadığından bahisle alacak talebinde bulunabileceğinin varsayımsal olarak kabulünün mümkün olmadığını, genel kurul kararlarının incelenmediğini, yine yargılamaya muhtaç bir konuda müvekkili aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesinin de yasaya aykırı olduğunu belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, çıkma payının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu`nun 17/1. ve anasözleşmenin 15. maddeleri gereğince, kooperatiften ayrılan ortak, ödemiş olduğu aidatın tamamını değil ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep hakkını haiz olup, bilançonun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra bu hak talep edilebilir. Aynı Kanun’un 17/2. maddesi uyarınca kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek olması nedeniyle ödemelerin geciktirilmesine ilişkin bir kararın, anılan aynı genel kurulda alınması ve mahkemece, ödemenin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikte olduğunun bilirkişi raporu ile yargılama sırasında saptanması halinde, erteleme kararındaki süre geçmeden önce başlatılan icra takibine dayalı olarak açılan dava, alacağın muaccel olmasından önce takip başlatıldığı gerekçesi ile reddedilmelidir.

Öte yandan, davalı kooperatifçe, davacının çıkma payı alacağının benimsenerek ödenmiş olması durumunda, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 17/1. ve anasözleşmenin 15. maddesi hükümlerindeki koşula ve sürelere gerek kalmaksızın benimseme ya da ödeme tarihi itibariyle çıkma payının muaccel olduğunun kabulü gerekir.
Diğer yandan, anasözleşmenin 15/2. maddesinde, “Ortaklığı sona erenlerin yerine ortak alınması halinde eski ortağın 21. madde uyarınca ödediği gider taksitleri derhal ödenir.” hükmü yer almaktadır. Ayrılan ortağın doğrudan üyelik payı yerine yeni ortak alınması halinde eski ortağın yapmış olduğu ödemelerin derhal kendisine iade edilmesi gerekmektedir. Davacının istifası ile boşalan payının yeni ortağa tahsisi halinde derhal ödeme gerekir. Üyeliği sona eren diğer üyelerin payları yerine yeni üye alınması halinde ise, davacıya derhal ödeme yapılamaz.
Davalı kooperatifin anasözleşmesinin 13. maddesi, “Her ortak hesap senesi sonunda en az bir ay önce yönetim kuruluna yazı ile başvurmak suretiyle ortaklıktan çıkabilir. Yönetim kurulu bu hükme uygun olarak yapılacak isteğe rağmen, yazılı başvurunun kooperatif kayıtlarına girişinden itibaren bir ay içinde kabulden kaçınırsa, ortak çıkma dileğini noter aracılığı ile yönetim kuruluna bildirir. Bildiri tarihinden itibaren çıkma gerçekleşir.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, davacı ortağın Konya 4. Noterliğinin 04.12.2015 tarih ve … Y. sayılı ihtarnamesi ile davalı kooperatiften istifa ettiği, ihtarnamenin 05.12.2015 tarihinde davalı kooperatife tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda kural olarak davacının çıkma payı alacağı, ayrıldığı yıl bilançosunun görüşüldüğü genel kurul toplantısından 1 ay sonra muaccel olacak, yerine yeni ortak alınması ya da çıkma payı alacağının benimsenmesi durumlarında ise davalı kooperatifin temerrüde düşürülmesine gerek kalmaksızın, kooperatifin çıkma payı alacağını derhal ödemesi gerekecektir. Davacı tarafça hesap senesi sonundan en az bir ay önce istifa edilmediğinden istifanın 2016 yılında gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Davacı, 1163 sayılı Kooperatifler Yasasının 17 ve ana sözleşmenin 15. maddelerine göre, davalı kooperatife yatırdığı paraların iadesi ile ilgili talep hakkını, ortaklıktan ayrıldığı 2016 yılı bilançosunun genel kurulca kabulünden bir ay sonra, o da iade ve ödemelerin geciktirilmesi hakkında karar yoksa kullanabilir. Davanın dayanağı olan icra takibi 26.04.2016 tarihinde, 2016 yılına ait bilançonun görüşüldüğü genel kuruldan çok önce başlatılmış olup, davacı yerine yeni ortak alındığı veya çıkma payı benimsenerek kısmen ödeme yapıldığına ilişkin dosyada herhangi bir delil ve belge bulunmadığı gözetilerek, yatırılan aidatları isteme hakkı doğmadan açılan davanın reddi gerekir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 11.03.2003 tarih ve… K. sayılı kararı aynı yöndedir.)
Bu durumda Dairemizce, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve erken açılan davanın reddine, takip haksız olmasına karşın davacının kötüniyetli olduğu anlaşılamadığından davalı vekilinin kötüniyet tazminatı isteminin reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21.11.2017 tarih ve… K. sayılı KARARININ KALDIRILMASINA VE YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
Buna göre;
“1-Erken açılan davanın REDDİNE,
2-İİK’nın 67/2. maddesi koşulları bulunmadığından davalı vekilinin kötüniyet tazminatı isteminin reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL. karar ve ilam harcının peşin yatırılan 716,32 TL.’den düşümü ile kalan 657,02 TL’nin davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 8.925,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yatırılan 98,10 TL. istinaf yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Artan gider avansının HMK m. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,”
2-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
3-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
07.07.2021 tarihinde, HMK’nın 362/(1)-a. maddesi uyarınca (Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranına göre belirlenen 78.630,00 TL. kesinlik sınırının altında kaldığından) KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.