Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/933 E. 2021/552 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2018/933
KARAR NO : 2021/552

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN VEKİLİ : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 15.03.2017
ESAS-KARAR NUMARASI : .
Taraf vekilleri tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili 22.11.2013 tarihli dava dilekçesinde; kuruluşları ile davalı şirket arasında imzalanan sigorta sözleşmesi ve …….ve . Kırılması, Üçüncü Şahıslara Karşı Mali Sorumluluk, Kıyı Tesisleri Deniz Kirliliği Zorunlu Sorumluluk Sigorta Poliçeleriyle tesislerinin teminat altında bulundurulduğunu, sigorta döneminde ..nolu hasar dosyasına ilişkin olarak;….-…. 170,500 km’sinde……mevkiinde, 03.02.2012 tarihinde kötü niyetli hareket (sabotaj) nedeniyle meydana gelen olaya ilişkin olarak davalı … şirketine müvekkili kuruluş tarafından aynı tarihte hasar ihbar ve eksper talebi mesajının gönderildiğini, 18.05.2012 tarihinde tazminat taleplerine ilişkin 2.710.642,05 USD’lik icmal ve belgelerin davalı … şirketine ve ekspere gönderilerek ekspertiz raporunun sunulması ve hasar tazminat bedelinin müvekkili kuruluşa ödenmesinin talep edildiğini, 07.06.2012 tarihli ekspertiz raporunda muafiyet hariç 2.459.902,04 USD’lik tazminat tahakkuk ettiğini, söz konusu hasarın mezkur sözleşme ve buna bağlı olarak yapılan Yangın All Risk Sigorta Poliçesi kapsamında olduğunu, davalı tarafça 23.11.2011 tarihinde 1.421.729,00 USD ve 25.02.2013 tarihinde 825.444,00 USD olmak üzere toplam 2.247.173,00 USD’nin müvekkilinin banka hesabına havale yapıldığını, hasar dosyasında bakiye 212.729,04 USD’nin 14.06.2013 tarihli ihtara rağmen ödenmediğini, ….. no’lu hasar dosyasına ilişkin olarak; ……. istasyonunda bulunan gaz türbininde 02.10.2011 tarihinde meydana gelen hasara ilişkin olarak müvekkilince 03.02.2012 tarihinde hasar ihbar ve eksper talebi mesajı gönderildiğini, 16.04.2012 tarihinde tazminat taleplerine ilişkin 658.617,10 USD’lik icmal ve belgelerin sigorta şirketine ve ekspere gönderildiğini, yetkili ekspertiz raporunun müvekkiline sunulmadığını, davalı … şirketine gönderilen icmalde muafiyet (50.000,-USD hariç) 608.617,10 USD’lik tazminat tahakkuk ettiğini, söz konusu hasarın sözleşme ve buna bağlı olarak yapılan …… Kırılması Sigorta Poliçesi kapsamında olduğunu, davalı tarafından 04.01.2013 tarihinde 200.00,00 USD ve 04.01.2013 tarihinde 100.516,00 USD olmak üzere toplam 300.516,00 USD’nin müvekkilinin banka hesabına havale yapıldığını, 14.06.2013 tarihli ihtara rağmen bakiye 308.101,10 USD’lik tazminatın ödenmediğini, dava konusu sigorta poliçesinin “Hasarlar İçin Yapılacak Ödemeler” başlıklı 7. maddesinin c, e, g ve h bendleri uyarınca ödemenin yapılması gerektiğini, belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 520.830,17 USD alacağın 3095 sayılı Kanun uyarınca hasar tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş;
13.06.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 521.569,88 USD’na artırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; …………ükümeti ile …….Cumhuriyeti Hükümeti arasındaki Anlaşma uyarınca dava konusu hasarın meydana geldiği 46’lık borulardaki ham petrolün Irak mülkiyeti olarak kalacağının kabul edildiğini, davacının ham petrolün mülkiyetine sahip olmaması nedeniyle ham petrole ilişkin hasar tazminatı talebinde bulunma hakkına sahip olmadığını, aktif husumet nedeniyle davanın reddini talep ettiklerini, meydana gelen kazada borunun patlayıcı ile sabote edilmesi nedeniyle boru tamiri ve mal kaybı zararının da meydana geldiğini, Uluslararası Sigorta Ekspertiz Hizm. Tic. Ltd. Şti’nce hasarın 2.459.902,04 USD olarak tespit edildiğini, mutabık olunmaması üzere atanan ……z’in sigortalının hasarını 2.247.173 USD olarak tespit ettiğini ve bu hasarın ödendiğini, sigortalının talebinin ilk tespit ile ödenen arasındaki 212.729 USD olduğunu, ancak sigortalının şirketlerine karşı açtığı davalarda bazı hususların sigortacıdan özellikle saklandığını, bazı hususların da iki eksper tarafından göz ardı edildiğini, hesaplamaların poliçe şartları altında yeniden yapılması zorunluluğu ve ayrıca taşınan. davacıya ait olmamasından dolayı davanın tamamen reddi gerektiğinin ortaya çıktığını, işçilik gideri, konaklama bedeli ve tıbbi ilaç giderleri gibi maddelerde bazı kısımların boru hasarı ile ilgili bölümden çıkarılması gerektiğini, işçilik giderlerinin ……..’de cari standart işçilik ücret rayicine uygun olmadığını, işçi sayısı ve fazla mesai saatlerinin açıklamaya ihtiyaç gösterdiğini, tazminat hesaplarından KDV’nin düşülmesi gerektiğini,……kaybının manuel olarak hesaplanması nedeniyle hatalı olduğunu, ayrıca…içindeki suyun ve . içindeki göllenmelerin bir oran tahtında tenzil edilmesi, ayrıca tankerlerle toplanan 51 metreküp ….de kurtarılan değer olması nedeniyle zarardan düşülmesinin gerektiğini, 46 inçlik boru hattı içindeki …. şirketlerine 3.871.505 varil olarak sigortalandığını, oysa ……….içindeki toplam hacim hesaplandığında; 4.266.403 varil … bulunduğunu, dolayısıyla %9,26 oranına karşılık gelen miktar için eksik sigorta uygulanması gerektiğini, boru hattındaki …… şirketinin olmasına karşın …….’nun kârını da içerecek şekilde …….’ın alım fiyatı üzerinden hesaplandığını, ….. nolu hasar dosyasına ilişkin olarak hasar tarihinin 02.10.2011 olduğunu, 02.10.2013 tarihi itibariyle 2 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu, hasar tarihi itibariyle temerrüdün oluşmadığını, eksperin rapor sunma tarihine hasar ödeme süresi olan 90 günün ilavesi ile temerrüdün 02.09.2012 tarihinde oluştuğunu, poliçenin dolar teminatlı olarak düzenlendiğini, tazminat taleplerine Merkez Bankası’nın Dolar mevduatına uyguladığı Dolar faiz oranı ölçüsünde faiz talep edilebileceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince iddia, savunma, benimsenen bilirkişi kurulu raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında tanzim edilen sigorta poliçesi ile davacı .a ait …- ……ile……stasyonunun sigortalandığı, dava konusu boru hattındaki patlamadan dolayı meydana gelen hasar ile .kompresör istasyonunda . tribününde meydana gelen hasarın sigorta poliçesi kapsamında teminat altına alındığı, dolayısıyla meydana gelen hasarın poliçede belirtilen muafiyet tutarı indirildikten sonra kalan miktarın davalı tarafından ihbardan itibaren 3 ay içerisinde davacıya ödenmesi gerektiği, davalı tarafından .nolu hasar dosyası nedeniyle eksik ödenen 213.468,78 USD, ……. nolu hasar dosyası için 308.101,10 USD bulunduğu, . nolu dosya yönünden temerrüdün 18.05.2012, . nolu dosya yönünden temerrüdün 07.04.2012 tarihinde oluştuğu, bu tarihten itibaren reeskont faizi uygulanması gerektiği, ıslah edilen miktar yönünden davalı süresinde zamanaşımı itirazında bulunduğu ve TTK 1420 maddesi uyarınca alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak 2 yıl geçmekle zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 212.729,04 USD’nin 19.08.2012 tarihinden itibaren, 308.101,10 USD’nin 07.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek 03.02.2012 tarihinde meydana gelen hasarın aynı tarihte davalıya ihbar edildiğini, faizin başlangıç tarihinin temerrüt tarihi olarak belirlenmesinin yasal dayanağı olmadığını, ıslahın süresinde yapıldığını, kararın bu yönüyle de kaldırılması gerektiğini belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının faizin başlangıç tarihi ve ıslahla artırılan miktar yönünden kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; cevap dilekçesindeki savunmalarını tekrar ederek, .nolu hasar dosyasında, sigortalının taraflar arasında süregelen davalarda bazı hususları müvekkili şirketten özellikle sakladığını, davacının gerekli ve önemli verilerin vermeyerek hasar hesaplarının hatalı yapılmasına hatta ödenmemesi gereken hasarın da ödenmesine neden olduğunu, davacının ayrıca 02.10.2011 tarihli ………….. hasar ilave tazminat talebinde de bulunduğunu, sigortalının belge sunmaması ve sigortalının onayladığı ekspertiz şirketinin rapor vermemesi üzerine……. Ltd. Şti.’nden teknik danışman- araştırma raporu talep edildiğini, belirlenen 300.516,00 USD tazminatın 04.01.2013 tarihinde davacıya ödendiğini, davacının talep ettiği 658.617,00 USD ile ödenen tutar arasındaki 308.101,10 USD’lik fark için dava açtığını, bu kısmın zamana bağlı aşınma-yıpranma sonucu oluşan bakımla ilgili Overhaul masrafları olduğunu, mevcut poliçenin Makine Kırılma teminatının beklenmedik ve ani masrafları teminat altına aldığını, mutad aşınma ve yıpranmaların teminat dışında olduğunu, 02.10.2011 tarihli hasar ile ilgili davanın 2 yıllık zaman aşımı süresinin dolmasından sonra açıldığını, ham petrolün mülkiyeti davacıya aitmiş gibi hesaplama yapıldığını, dava konusu ham petrolün sigortalıya ait olması durumunda poliçedeki “Yangın Sigortası” teminatının devreye gideceğini, ham petrolün davacıya ait olmaması ve bu zararda davacının bir sorumluluğu var ise bu defa “3. Şahıslara Karşı Mali Sorumluluk Sigortası” teminatının devreye gireceğini, davacının dava konusu …… sahibi mi, taşıyıcısı mı olduğu hususlarının netleşmesi gerektiğini, dosyadaki verilere göre davacının ham petrolün taşıyıcısı olduğunu, dolayısıyla aktif dava ehliyeti olmadığını, davacı taşıyıcı olduğu için ….. meydana gelen zarardan dolayı bir sorumluluğu olmadığı için “3. Şahıslara Karşı Mali Sorumluluk Sigortası”ndan da bir talepte bulunamayacağını, .. .. Şirketi ile … sözleşmenin tarafları olduğundan … şirketinin üçüncü şahıs sıfatı kapsamında olmadığını, 3. Şahıslara Karşı Mali Sorumluluk Sigortası’nın Genel Şartlarının 3.A maddesinin 2. bölümünde, “Bir mukavelenin ifasına veyahut hususi bir anlaşmaya dayanıp, sigortalının kanuni mesuliyet ölçüsünü aşan mutabeleler”in teminat dışı olarak belirtildiğini, zarar terörist bir eylem sonucu gerçekleştiğini, bu poliçeye göre terörün teminat dışı olduğunu, ayrıca … 2011 yılı teknik şartnamesinde yukarıda belirttiği istisna maddeleri ile ilgili teminat talep etmediğini, prim de ödemediğini, kabul anlamına gelmemek üzere davacının menfaatinin sorumluluğu ile sınırlı olduğunu, … Hükümetince ödeme yapılmış olması halinde davacının talebinin sebepsiz zenginleşme kapsamına dahil olacağını, bilirkişilerin kendilerince dosyaya sunulan boru çizimlerinin okunaklı olmadığını, bir bölümünde eksik bilgiler bulunduğunu belirttiklerini ancak yıllar önce yapılan cetvelle ölçümlerin iş bu zaman zarfında bilirkişiler tarafından kabul edilmesinin eksik inceleme konusu olduğunu, davacının .. … şirketi ile arasındaki sözleşmeyi taleplerine rağmen vermediğini, müvekkilinin bu anlaşmada terör olaylarının mücbir sebep olarak anlaşmaya yazıldığını öğrendiğini, dolayısıyla davacının sorumluluğu olmayan bu hasar için tazminat ödenmemesi gereken bir durumun ortaya çıktığını, hesap şekline ilişkin itirazları değerlendirilmeden dosyanın karar çıktığını, sigortalının tazminat hakkı olmamasına karşın faiz talebinde bulunulmasının abesle iştigal niteliğinde olduğunu, ödemelerin zaten dolar üzerinden yapıldığını, müvekkilinin faiz ödeme yükümlülüğü bulunmadığını belirterek, İlk derece Mahkemesi kararı bozularak, aktif husumet, zaman aşımı nedeniyle usulden, aksi halde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
1-Davacı vekilinin istinaf istemi yönünden;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 41. maddesi ile değişik 341/(1) maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK’na eklenen Ek-Madde 1’de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında karar tarihi itibariyle 3.110,00 TL.’dir.
HMK’nın 341/(3). maddesindeki “dava değeri”, harçlandırılan asıl talebi tanımlamakta olup, kararın fer’ileri bu kapsamda kalmamaktadır. Alacak davalarında istinaf (kesinlik) sınırı belirlenirken, yalnız alacağın aslı (asıl talep) nazara alınır: faiz, icra tazminatı (İİK m. 67, m. 69., m. 72) ve (ihtarname, delil tespiti ve yargılama giderleri gibi) giderler hesaba katılmaz. (Prof. Dr. Baki Kuru, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medenî Usul Hukuku, Ağustos 2016) Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 09.10.2018 tarih ve 451 E., 17783 K., Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 01.10.2018 tarih ve 12965 E., 20570 K., Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 07.11.2013 tarih ve 10767 E., 18588 K. sayılı ilamları da bu yöndedir.
Temyiz sistemi yönünden de mevcut bulunan, istinaf yoluna başvurulabilmesinin belirli bir miktarla sınırlandırılmasının benzeri hükmün (HUMK m.427) Anayasaya aykırılığı gerekçesiyle açılan davada Anayasa Mahkemesi; 20.01.1986 tarih ve 23/2 sayılı kararında, “..bu sınırın davaların hızlandırılması ve Yargıtay’ın iş yükünün bir ölçüde azaltılmasının amaçlandığı, bu sınırlamanın kamu yararına yönelik olduğu ve hak arama hürriyetinin de kamu yararı dikkate alınarak sınırlanabileceği…” gerekçesiyle, anılan hükmün Anayasaya aykırı olmadığına karar vermiştir.
Somut olayda, dava dilekçesinde, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 520.830,17 USD alacağın .. sayılı Kanun uyarınca hasar tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi istenilmiş, 13.06.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle talep 521.569,88 USD’ne artırılmıştır. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne, 212.729,04 USD’nin 19.08.2012 tarihinden itibaren, 308.101,10 USD’nin 07.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte (toplam 520.830,14 USD) davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Davacı vekilince kabulüne karar verilen alacağa uygulanan faizin başlangıç tarihi ve reddine karar verilen ıslahla artırılan miktar yönünden istinaf isteminde bulunulmuştur. Davacı tarafın dava dilekçesindeki talebinin tamamı kabul edildiğinden kabulüne karar verilen bu kısma uygulanan faizin başlangıç tarihi yönünden istinaf yoluna başvuramayacağının kabulü gerekir. Islahla artırılan ve reddine karar verilen tutarın ıslah tarihindeki döviz kuru üzerinden belirlenen TL. karşılığı ise yukarıda belirtilen kesinlik sınırının altında kalmaktadır.
Kesin olan kararlara yönelik istinaf istemleri yönünden HMK’nın 346/(1) maddesi uyarınca mahkemece bir karar verilebileceği gibi, aynı Kanun’un 352. maddesi maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi’nce de karar verilebileceğinden, HMK’nın 346/(1) ve 352/(1)-b. maddeleri uyarınca davacı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin istinaf itirazlarına gelince;
16149 nolu hasar dosyasına konu 24.02.2011-2012 tarihleri için düzenlenen “.. … …, … Kırılması, 3. Şahıslara Karşı Mali Sorumluluk ve Kıyı Tesisleri Deniz Kirliliği Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi”nin,
“Sigortanın Konusu” başlıklı 1. maddesinde; “Aşağıda detayları belirtilen … ait veya hukuki sorumluluğunda bulunan veya hukuken sorumluluğunu kabul ettiği, …. (….) … .. .., .. hatlarında ve … .. bulunan tanklardaki … ile .. …. .. .. Hattı, … .. .. Hattı, .. .. Doğalgaz Boru Hattı ve Hatlardaki .., … … . Hattı, .. hatlarında ve … Terminalinde bulunan … …, …- .. … … Hattı, .. hatlarındaki ve … Terminalinde bulunan tanklardaki … (tüm .. istasyonlarında bulunan . … dahil ) ile . Terminali tanklarındaki sıvı .. .. dahil tüm tesislerdeki taşınır ve taşınmaz varlıklar…” hükmü,
“Sigorta Kıymet Değerleri (ABD Doları)” başlıklı 2. maddesinde,
“III….
2- .”.. hattında (3.871.505 varil) 259.390.835,00″ hükmü
“Poliçe Kapsamında Temin Edilen Riskler” başlıklı 3. maddesinde,
“A-Yangın All Risk Sigortası
İşbu sigorta poliçesi asgari olarak Yangın Türk Sigorta Genel Şartları Madde AI(Sigortanın kapsamı) ve Madde A3 (Ek Sözleşme İle Teminat Kapsamına Dahil Edilebilecek Haller ve Kayıplar) ile aşağıda ve özel şartlarda belirtilen rizikoları temin eder.
..-Grev, Lokavt, Kargaşalık, Halk Hareketleri, Kötüniyetli Hareketler (kasti hareketler), Hırsızlık dahil bütün muhataralar (açıkta korumasız bırakılan hertürlü tertibat, ekipman, malzeme)
-Terör” hükmü düzenlenmiştir.
Buna göre, 16149 nolu hasar dosyasına konu … zararının, taraflar arasındaki 24.02.2011-2012 tarihleri için imzalanan sigorta poliçesindeki teminatların kapsamı içinde kaldığı anlaşıldığından, davalı vekilinin 19.10.2010 tarihli ……. ve ….. Cumhuriyetleri arasındaki anlaşmaya göre …. ., . Cumhuriyeti mülkiyetinde olduğu ve bu nedenle davacı tarafın aktif husumeti olmadığına yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Bu açıklamalara ve dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine ve gerekçeli, tarafların ve mahkemenin denetimine elverişli, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenmiş olmakla Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca karar verilmiş bulunmasına göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK’nın 346/(1) ve 352/(1)-b. maddeleri uyarınca davacı vekilinin İSTİNAF DİLEKÇESİNİN REDDİNE,
2-HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca, davalı vekilinin, Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15.03.2017 tarih ve ……… E., …….K. sayılı kararına yönelik İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL karar harcından peşin olarak alınan 35,90-TL’nin düşümü ile kalan 23,40-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Taraf vekillerince yatırılan istinaf karar harcının istek halinde, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine,
4-Karar tebliği, harç ve avans iadesi işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
31.03.2021 tarihinde, davacı yönünden HMK’nın 362/(1).a maddesi uyarınca, (Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranına göre belirlenen 78.630,00 TL. kesinlik sınırının altında kaldığından) KESİN, davalı yönünden HMK’nın 361/(1).maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.

Başkan Vekili. Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır