Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/916 E. 2021/623 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 28.09.2017
ESAS-KARAR NUMARASI :….
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı ve kurucu başkanı olduğunu, davalı kooperatifin 30.05.2015 tarihinde saat 14:00’da yapılan genel kurul toplantısının önceden müvekkiline bildirilmediğini, müvekkilinden başka bir çok kooperatif üyesine de toplantının yapılacağının bildirilmediğini, hazırun cetvelinde çok önemli hatalar yapıldığını, daha önceki genel kurul toplantılarına çağrılmayan kişilerin toplantıya çağrıldığını, genel kurul toplantı tutanağının 6, 7, 11, 12 ve 13. maddelerinde alınan kararlar açısından toplantı ve karar yeter sayılarına ulaşılamadığını, bu maddelerin iptalinin gerektiğini belirterek 30.05.2015 tarihli genel kurul toplantısında alınan tüm kararların iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, dava konusu genel kurulun hazırun cetvelinde isimleri yazılı üyelere … iadeli taahhütlü ve imza karşılığı elden teslimatla olağan genel kurul çağrısı gönderildiğini, davacının kooperatifte mevcut adresine gönderilen davetiye mektubunun bila tebliğ iade geldiğini, davetiye gönderilen adresin davacının Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 02.07.2014 tarihinde açmış olduğu davada bildirdiği adresi olduğunu, adresinde değişiklik olması halinde kooperatife bildirmesi gerektiğini, önceden kooperatif başkanlığı yapan davacının hayali hisseleri kooperatife aitmiş gibi sattığını, bu konuda Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduklarını, davacının bugüne kadar elinde bulunan kooperatif belge ve kayıtlarını kooperatif yeni yönetimine teslim etmediğini, 26.04.2014 tarihli olağanüstü genel kurul hazırun cetveline göre üyelerin toplantıya çağrıldığını, dava konusu genel kurul toplantısının Kooperatifler Kanunu’na uygun olarak yapıldığını, toplantı ve kararların yeterli oy çokluğu ile alındığını, kararların iptali koşullarının bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi’nce “…Mahkememiz tarafından tarafların bildirdiği deliller toplanmış, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden kooperatifin sicil kaydı, ana sözleşmesi getirtilmiş, Ankara Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden dava konusu genel kurula ait 30.05.2015 tarihli genel kurul toplantı tutanağı, bilanço, hazirun cetveli ve eki tüm belgeleri getirttirilmiş, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı soruşturma dosyası uyap sistemi üzerinden getirtilmiştir.
Görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda özetle; dava dilekçesinin ikinci sayfasında IV. maddenin 2. paragrafında kooperatife üye oldukları halde genel kurula çağrılmadığı iddia edilen 23 kişinin, davacı tarafından kendilerine mevcut olmayan ve davacının sahip olmadığı hisseleri varmış gibi devir ettiği kişiler olduğu, adı geçenlerin kooperatifin gerçek ortağı olmadıklarının tespit edildiği, bu nedenle bu kişilerin genel kurul toplantısına çağrılmamış olmalarında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı, 30.05.2015 günü yapılan genel kurul toplantısında toplantı ve karar nisaplarının fazlasıyla sağlandığı, alınan kararların kanun ve ana sözleşme hükümlerine aykırı bir yönünün bulunmadığı, raporda 23 kişilik tablonun 13. sırasında yer alan …, 15. sırasında yer alan …. 17. sırasında yer alan …. ve 23. sırasında yer alan…. almış olduğu hisse devrine ait yönetim kurulu kararlarının geçersiz olduğu, yönetim kurulu kararlarının geçerli olduğunun kabulü halinde toplantının 4 nolu maddesinde 34 oy ile alınan karar sayısının yeterli olmayacağı, “31.12.2014 tarihine kadar aidat borç gecikme zammının bir defaya mahsus olarak uygulanmaması” yönündeki kararın iptalinin gerekebileceği bildirilmiştir.
Dosya kapsamına, toplanan delillere, iddia ve savunma, soruşturma dosyası, bilirkişi raporlarına göre; davacı tarafından üye oldukları halde genel kurula çağrılmadığı iddia edilen 23 kişinin kooperatifin gerçek ortağı olmadıkları, bu nedenle bu kişilerin genel kurul toplantısına çağrılmamış olmalarında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı, davalı kooperatifin 30.05.2015 tarihinde yapılan genel kurul toplantısına kooperatif ortaklarının usülüne uygun çağrıldıkları, genel kurulda alınan kararların toplantı ve karar sayısına uyularak alındığı, toplantıya çağrı ve alınan tüm kararların kanun, ana sözleşme ve iyi niyet esaslarına aykırı bir yönünün bulunmadığı kanaatine varıldığından davanın reddine…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Müvekkilinin söz konusu kooperatife yıllarca emek verdiğini ve başkanlık görevlerinde bulunduğunu, buna rağmen müvekkilinin adres yetersizliği mazeret gösterilerek yokluğunda karar alınmasının doğru olmadığını, müvekkiline telefonla ulaşılarak bilgi verilmesi ya da adres alınması gerektiğini, ayrıca müvekkilinin adresinin 2. cadde yerine 7. cadde olarak yazıldığını, yanlış adres yazımının müvekkiline yapılan tebligatın bila dönmesine neden olduğunu, hal böyle olunca da müvekkilinin toplantıya katılamadığını, ayrıca toplantıda alınana kararlarda toplantı yeter sayılarına uyulmadığını, kararların yeterli çoğunlukla alınmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…. sayılı dava dosyasında verdiği 28.09.2017 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 35,90-TL harcın düşümü ile kalan 23,40-TL harcın davacıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
14.04.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır