Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/784 E. 2021/659 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19/09/2017
ESAS-KARAR NUMARASI : ….

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, davacı üyenin davalıya aidat ve ara ödemeler olmak üzere toplam 41.630,00-TL ödemede bulunduğunu ve daha sonra … Noterliğinin 26/07/2011 günlü ihtarı ile istifa ettiğini ve istifasının kooperatif yönetimince 29/09/2011 ve … sayılı karar ile kabul edildiğini, aradan 3 yıl geçmesine rağmen ödeme yapılmadığını, müvekkili yerine yeni ortak alındığını, bu sebeple de çıkma payı alacağının tahsili için takip başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, itiraz sonrasında dosyaya 5.000,00-TL ödeme yapıldığını ileri sürerek, itirazın iptaline, icra takibinin devamına, %40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının davalı kooperatifinin ikinci etap üçüncü kısım üyesi olduğunu ve aidatlarının bir kısmını dava dışı Uludağ İnşaata ödediğini, davacı alacağının muaccel olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “… kooperatif ortağı olan davacının 26/07/2011 günlü istifasının kooperatif genel kurulunun 29/09/2011 gün ve…..sayılı kararı ile kabul edildiği, kooperatif defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemeye göre bire bir davacının yerine yeni bir ortak alınmadığı, istifa eden ortağa iade edilecek hakların ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak olması nedeniyle davacının 26/07/2011 günlü istifası sonrasında 2011 yılına ait 19/02/2012 günlü yapılan genel kurulda 2011 yılına ait bilanço ve gelir gider hesaplarının onaylandığı, 19/02/2012 günlü genel kurulda aidatların ertelenmesi yönünde bir karar alınmadığı ve söz konusu genel kurulda çıkan ortakların durumları ile ilgili herhangi bir görüşme yapılmadığı, bu kapsamda KK.’nun 17. maddesine uygun bir erteleme kararının bulunmadığı, K.K.’nın 17. ve ana sözleşmenin 15. maddesi gereğnice ortağın alacağı genel kurul tarihinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden davacı alacağı 19/03/2012 tarihinde muaccel hale geldiği, davacı tarafından yapılan ödemeler toplamından ayrıldığı yıla ait giderlerden hissesine düşen miktar mahsup edilmek suretiyle kooperatiften alacak miktarının hesaplanması gerektiğinden yapılan bu hesaplamaya göre ve davacı tarafından …. İnşaata yapılan 3.000,00-TL’lik ödemede davacı alacağına eklenerek ve sonuç olarak davalı kooperatif tarafından takip sonrasında yapılan 5.000,00-TL’lik ödeme tenzil edilerek davacının kooperatiften 35.733,37-TL çıkma payı alacağı olduğu belirlenmiş, bu nedenle davanın kısmen kabulüne ve alacak likit olduğundan asıl alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatının tahsiline…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: İcra inkar tazminatı şartlarının oluşmadığını, yargılama sonucunda müvekkili aleyhine alacağın %40’ı oranında inkar tazminatına hükmedilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, İİK’nun 170/son hükmüne göre itirazın kabulüne karar verilmesi halinde kötüniyeti ve ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedileceğinin açık olduğunu, müvekkilinin kötüniyeti ve ağır kusurunun olmadığını, davacının ödeme yaptığına dair her hangi bir makbuz ve belge sunamadığını, dolayısıyla davacının alacaklı olduğunu ispatlayamadığından müvekkilinin ödeme yapmamasının hayatın olağan akışına uygun olduğunu beyan ederek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, çıkma payı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren, 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava Ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun’un 11. maddesi ile İİK’nın 67. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “yüzde kırkından” ibaresi “yüzde yirmisinden” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye, “Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” fıkrası eklenmiştir. Somut olayda, icra takibinin anılan yasanın yürürlük tarihinden önce başlatılmış olması karşısında, ilk derece mahkemesince, değişiklikten önceki yasa hükmü doğrultusunda %40 oranı üzerinden icra inkâr tazminatına hükmedilmesi doğru olmuştur.
Bu açıklamalara, dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına ve özellikle istinaf yoluna başvuranın sıfatına göre davalının istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce ….. sayılı dava dosyasında verilen 19/09/2017 tarihli karara yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.440,94-TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 611,00-TL’nin mahsubu ile, kalan 1.829,94-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
21/04/2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır