Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/675 E. 2021/987 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 22/12/2016
ESAS-KARAR NUMARASI : …

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; müvekkilinin davalı … …’dan kooperatif üyeliğini devraldığını ve peşin bedel ödeyerek daire satın aldığını, davacının davalı … ye 117.500,00 TL ödeme yaptığını, müvekkilin kooperatife yaptığı ödemelerle birlikte toplamda 125.895,00 TL ödediğini, zamanın yönetim kurulu başkanı …’ın muvazaalı işlerle birçok daireyi aile bireyleri ve eş…. üzerine tescil ettirdiğini, davalı kooperatifin devir koşullarını belirleyen yönetim kurulu kararına aykırı olarak 44.720,39 TL daha borç çıkardığını, davacının bu yöndeki itirazlarına davalı kooperatifçe cevap verilmediğini, davacının fazladan 71.500.00 TL daha ödediğini, bu nedenle davacının kooperatife borcu olmadığının tespiti ile fazladan ödediği 71.500.00 TL’nin ödeme tarihinden başlamak üzere ticari faizi ile birlikte iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … …. vekili; davanın zamanaşımına uğradığını savunmuştur.
Diğer davalıların herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “…davacı kooperatif üyeliğin…. aldığı ve bu hususun 21.07.2006 tarihli yönetim kurulu kararı ile belirlendiği, yönetim kurulunun devir dilekçesini dikkate alarak kombi ve radyotörlerin alıcıya ait diğer imalatlar ve ekli onay listesinde belirtilen tüm işlerin kooperatife ait olduğunun belirtilerek, davacının 372. üye numarası verilerek üye olarak kabul ettiği anlaşılmıştır. Üyeliği bilirkişi raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere peşin bedelli ortak statüsünde bulunan …..devralan …’un da statüsünün peşin bedelli ortak olduğu değerlendirilmiştir.
Davacının…. devir için vermiş olduğu toplam bedelin 117.500,00 TL olduğu, kooperatife fazladan yaptığını belirttiği ödemelerin toplam tutarının 71.500,00 TL, 8.354,00 TL’nin ise dairenin kombi ve petekleri için ödendiği anlaşılmıştır.
21.09.2008 tarihli genel kurul kararında daire bedelllerinin 166.000,00 TL’ye sabitlenmesi şerefiye bedellerinin ödenmesi hususu, 18.05.2008 tarihli genel kurul toplantısında da her bir ortağın 5.000,00 TL tapu masrafı ödenmesi hususu kararlaştırılmış ise de bu kararlar ile şerefiye bedelleri ve tapu masrafları dışında peşin ödemeli ortaklar yönünden ek mali külfet talep edildiği ancak bu statüde olan ortaklar yönünden kooperatif ile aralarında kararlaştırılan ödeme dışında bir ödemenin öngörülemeyeceği, bu konudaki Yargıtay kararları da dikkate alındığında peşin ödeme yöntemi ile kooperatife üye olanların aidat ödeme yükümlülüklerinin olmadığı, sadece kooperatif amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim gideri ile alt yapı giderlerinden sorumlu olacakları göz önünde bulundurularak, daire bedellerinin 166.000,00 TL tutarına sabitlenmesine ilişkin kararın davacı açısından geçerli olmayacağı değerlendirilmiştir.
Davacının yapmış olduğu 71.500,00 TL ödemeden konutu için tespit edilen şerefiye bedeli, tapu masrafları ve genel yönetim giderleri için ödemesi gereken toplam 29.800,00TL’nin mahsubu ile fazla ödendiği anlaşılan 41.700,00 TL kooperatiften talep edebileceği dikkate alınarak, davalı … Kooperatife açılan davanın kısmen kabul ile 41.700,00TL’nin 8.000,00TL’sine dava tarihinden, 33.700,00TL’sine ise ıslah tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte iflas masasına kayıt ve kabulüne, her ne kadar dava ve ıslah dilekçesi ile davacının davalı kooperartife hiç bir borcunun olmadığının ve en yüksek miktar üzerinde ödeme yapan üye statüsünde olduğunun tespiti talep edilmiş ise de fazla ödenen bedele ilişkin alacak davası açan davacının bu talepleri yönünden hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmakla davalı kooperatif yönünden fazlaya ilişkin bu taleplerin reddi gerekmiştir.
Davacı her ne kadar …. dava açmış ise de dava konusu dikkate alındığında davanın ancak kooperatif tüzel kişiliğine yöneltilebileceği dikate alınarak husumet nedeniyle açılan davanın reddine, diğer davalılar yönünden ise 22.06.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle birlikte feragat beyanında bulunulduğundan feragat nedeniyle davanın reddine dair Davalı …. …. açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Davacının alacağından 29.800,00 TL mahsup yapılmasının doğru olmadığını, bu bedelin de inşaat maliyeti olduğunu zira kooperatif tarafından “aidat” kapsamında istendiğini, diğer davalı … …. açısından davanın husumet nedeniyle reddine ilişkin verilen kararın da yine maddi gerçekliğe ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin kooperatife fazladan yaptığı ödemenin müsebbibinin davalı … …. olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kısmen ret yönünden kaldırılmasını v e davanın tamamen kabulüne karar verilmesini talep etmektedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, kooperatif üyeliği kapsamında fazla yapılan ödemelerin iadesi, ödeme miktarının 125.895,00 TL olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına ve özellikle istinaf eden tarafa göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nce …. sayılı dava dosyasında verilen 22/12/2016 tarihli karara yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 35,90-TL harcın düşümü ile kalan 23,40-TL harcın davacıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
23/06/2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.