Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/584 E. 2021/681 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

….

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 24/11/2017
ESAS-KARAR NUMARASI : ….

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkili şirkete ticari paket sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan…. ait redüktörlerin 23/04/2014 tarihinde hasarlandığını, yapılan inceleme sonucu alınan ekspertiz raporuna göre hasara tesisin kurulumunu üstlenen davalı şirketin hatalı imalatının sebep olduğunun anlaşıldığını, ekspertiz raporunda işletmede kullanılan tahrik ünitesinin ahır uzunluğuna göre seçilmemiş olduğunu, motor koruma programlarının yanlış yapılmış olması, imalat ve montaj kusurlarından dolayı redüktörlerin sürekli aşırı yük altında çalıştığı ve aşırı yüke maruz kalan redükterlerin yorulması sonucu söz konusu hasarın meydana geldiğinin kesin bir şekilde tespit edildiğini, sigortalı makinelerde oluşan 10.239,31 TL hasarı 17/06/2014 tarihinde sigortalısına ödeyen davacı TTK. 1472 maddesi gereğince sigortalısının yerine geçtiğinden ödenen tazminatın davalıdan rücuen tahsili amacıyla davalılar aleyhine icra takibine başlandığını, söz konusu takibin davalının haksız ve hukuka aykırı itirazı sonucu durdurulduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının sigortalısı olan dava dışı …. tarafından hasara ilişkin davalıya hiçbir bildirimde bulunulmadığını, oysa ki müvekkil şirket tarafından alıcının işyerine çok defa gidildiğini ve gerekli işlemlerin yapılmış olmasına karşın, alıcı tarafından iş bu davaya konu hasarla ilgili servis talebinde bulunulmadığını, diğer ekipmanlarla ilgili servis için her gidildiğinde hasara konu makin ile ilgili herhangi bir sorunun bulunmadığının müvekkil şirketin uzman servis elemanlarına beyan edildiğini, davacı şirketin, kendi ekspertiz raporlarına dayanarak ileri sürdüğü ayıpları kabul etmenin mümkün olmadığını, haricen öğrenilen hasarla ilgili yapılan incelemede hasarın nedeninin hatalı kullanım olduğunun tespit edildiğini, müvekkil şirketin tedarikçisi ile yaptığı görüşmelerde tedarikçi tarafından, hasarın makinenin kullanıcısı olan sigortalının otomatik sıyırma makinesinin kapasitesini fiziksel olarak oldukça aşan kullanım şeklinden kaynaklandığı ifade edilmekle ispat külfetinin davacı taraf üzerinde olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “… Davacı şirkete ticari paket sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan …. ait redüktörlerin 23/04/2014 tarihinde hasarlandığı, yapılan inceleme sonucu alınan ekspertiz raporuna göre hasara tesisin kurulumunu üstlenen davalı şirketin hatalı imalatının sebep olduğunun anlaşıldığı, ekspertiz raporunda işletmede kullanılan tahrik ünitesinin ahır uzunluğuna göre seçilmemiş olduğunu, motor koruma programlarının yanlış yapılmış olması, imalat ve montaj kusurlarından dolayı redükterlerin sürekli aşırı yük altında çalıştığı ve aşırı yüke maruz kalan redükterlerin yorulması sonucu söz konusu hasarın meydana geldiği sigortalı makinelerde oluşan hasarı 17/06/2014 tarihinde sigortalısına ödeyen davacının şirketin TTK. 1472 maddesi gereğince sigortalısının yerine geçtiğinden ödenen tazminatın davalıdan rücuen tahsiline hak kazandığı kanaatine varılmış ve davanın kabulüne…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Karara dayanak olan bilirkişi incelemesinin eksik ve hatalı olduğunu, başka bir bilirkişi heyetinden yeniden rapor alınması yönündeki taleplerinin dikkate alınmadığını, davacının sigortalısı olan…. tarafından müvekkiline davaya konu edilen hasara ilişkin hiçbir bildirimde bulunulmadığını, diğer ekipmanlarla ilgili servis için her gidildiğinde hasara konu makine ile ilgili herhangi bir sorunun bulunmadığının müvekkili şirketin uzman servis elemanlarına beyan edildiğini, haricen öğrenilen hasarla ilgili yapılan incelemede hasarın nedeninin hatalı kullanım olduğunun tespit edildiğini, sigortalı ve sigortalının hasar talebini gerekli incelemeyi yapmaksızın yerine getiren davacı, makinenin hangi nedenle hasarlandığının nitelikli bir şekilde tespitinin önüne geçtiğini, bu nedenle davacı tarafın ifanın ayıplı olduğunu, ayıp ihbarının yapıldığını objektif olarak delillendiremediğini ve ispatlayamadığını, müvekkili şirket tarafından temin edilen makinede veya montajında bir ayıp bulunduğunu ispat etse dahi, anılan emredici hükümler karşısında müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun söz konusu olamayacağını, satılan makinenin veya montajın ayıplı olduğu bir an için kabul edilse dahi, sigortalının 6098 sayılı TBK’nın 227 nci maddesindeki seçimlik haklarını dahi kullanmadığını, beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, ticari paket sigorta poliçesi kapsamında ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı tarafça, dava dışı sigortalı nezdinde meydana gelen zararın, davalı yandan temin edilen ürünün ayıplı olmasından kaynaklandığı ileri sürülmüş; davalı tarafından ise ürünle ilgili ayıp ihbarında bulunulmadığı, kullanımda hata olduğu savunulmuştur.
Davalı tarafından dosyaya taraflar arasında düzenlenen sözleşme ve hukuki ilişki kapsamında düzenlenmiş birden fazla fatura ibraz edilmiştir.
Davacı,TTK’nın 1472. maddesine dayalı olarak sigortalıya halef olarak istemde bulunduğundan öncelikle sigortalı ile davalı arasındaki sözleşmenin nitelendirilmesi ve ifasının tartışılması gerekir.
Mahkemece, keşif yapılması yönünden ara karar tesis edilmiş ise de zararın oluştuğu ürünlerin yerinin davacı sigorta şirketi tarafından bildirilmemesi nedeniyle keşif icra edilmeksizin dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporuna dayalı karar verilmiştir. Oysa arızalanan ürünler dava dışı sigortalıya ait olup, bu hususta kendisi adına tebligat çıkarılarak ürünlerin adresinin sorulması, mümkün ise keşfen inceleme yapılması, dava dışı sigortalı ile davalı arasındaki sözleşmenin nitelendirilmesi, ifanın taraf iradelerine uygun olup olmadığının tartışılması, ürünlerin ayıplı olup olmadığının tespiti, ayıplı ise kaynağı ve niteliği ile ortaya çıkış zaman ve şeklinin tartışılması, ayıpla ilgili tarafların kusur durumunun (kullanım, temizlik, kurulum, üretim vs…) tartışılması, ayıp var ise sözleşmenin ve tarafların sıfatına göre ihbar sürelerinin, ihbarın yapılıp yapılmadığının belirlenmesi, iddia ve savunmaların bu çerçevede tartışılması gerekirken, yazılı şekilde, özellikle davalı yanın ayıp ihbarı savunmaları karşılanmaksızın, dava dışı başka bir şirkete yapılan ihbarın ayıp ihbarı olarak değerlendirilmesi sureti ile sonuca gidilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda Dairemizce, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nın 353/(1).a.6. maddesi uyarınca, esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce …… sayılı dava dosyasında verilen 24/11/2017 tarihli kararın, ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE.
2-Peşin alınan istinaf karar harcının iadesine.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından hükümle birlikte değerlendirilmesine,
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
21/04/2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 353/1,a ve 362/1,g gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 26/04/2021

…..
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır