Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/577 E. 2021/927 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 17.01.2017
ESAS-KARAR NUMARASI : …
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, müvekkilinin asıl işi olan elektrik üretimi dışındaki işleri kamu ihale mevzuatı uyarınca dışarıdan temin ettiğini, nitekim “…” tarafından, genel temizlik işleri ile ilgili olarak bazı işlerin 2004 ila 2009 döneminde imzalanan sözleşmeler ile içerisinde davalıların da olduğu farklı yüklenicilere verildiğini, davalı şirketlerin işçisi…. tarafından müvekkili hakkında Elbistan 1. Asliye (İş) Hukuk Mahkemesi’nde kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücret alacağı için açılan davanın kabulüne karar verildiğini, kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 21.05.2013 tarihli…. karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiğini, mahkeme kararının Elbistan İcra Müdürlüğü’nün dosyaları ile takibe konulduğunu, müvekkili tarafından icra tehdidi nedeniyle her iki icra dosyasına 08.07.2013 tarihinde toplam 13.855,18-TL ödendiğini, bu miktara ilişkin olarak diğer bir kısım firmaların hakediş vs. alacaklarından kesinti yapıldığını, kalan 9.551,95-TL’den davalıların sorumlu olduklarını, davalıların kendi işçilerinin alacaklarını ödemeyerek yasa ve sözleşmeye aykırı davrandıklarını, müvekkili ile davalılar arasında imzalanan sözleşmelerin 12.2 ve 12.5. maddeleri gereği sözleşme kapsamında çalıştırılan bütün işçilerin ücret ve her türlü alacaklarından davalıların sorumlu olduklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 9.551,95-TL’nin 08.07.2013 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar cevap dilekçesi vermemişlerdir.
İlk derece mahkemesi’nce “…Bilirkişi tarafından düzenlenen 15.08.2016 tarihli raporda, dava dışı işçinin son alt işverenenin….Olduğu, 02.04.2005 – 02.04.2007 tarihleri arasında davalı … Ltd. Şti.’nde, 23.06.2007 – 22.06.2008 tarihleri arasında davalı Kılıçlar Ltd. Şti.’nde çalıştığı, davaya dayanak mahkeme kararında, dava dışı işçinin 01.05.2004 – 06.05.2009 tarihleri arasında çalıştığının tespit edildiği, kıdem tazminatı yönünden alt işverenlerin devir tarihinde kendi dönemleri ile ve son ücret tutarı üzerinden, ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacağı yönünden son işverenin tamamından sorumlu olacağı, dava dışı işçi için icra dosyasına yapılan 13.855,13-TL ödemenin 4.303,23-TL’lik kısmının firmaların hakediş vs.alacaklarından kesinti yapılarak mahsup edildiği, kalan 9.551,95-TL’nin 1.977,20-TL’sinden davalı … Ltd. Şti’nin, 2.069,00-TL’sinden…. sorumlu olduğu açıklanmıştır.
Davacı vekilinin itirazları ve mahkememizce tespit edilen hususlarda düzenlenen 21.11.2016 tarihli ek raporda, davalı ……. 2.184,20-TL, …. 1.518,20-TL’den sorumlu olduğu hesaplanmıştır.
Toplanan deliller ve dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde, davacı ile davalı şirketler arasında imzalanan sözleşme ve eki şartnamelere göre davalı yüklenicilerin dava dışı işçinin kıdem tazminatlarından çalıştırdıkları dönemler ile sınırlı olarak sorumlu tutulabilecekleri, ihbar tazminati ile yıllık ücretli izin alacağından dava dışı son yüklenici şirketin sorumlu olduğu kanaatine varıldığından ve buna göre hesaplama yapılan ek raporun usul ve yasaya, dosya içeriğine uygun bulunduğu anlaşıldığından davanın KISMEN KABULÜNE…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Yerel mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunun eksik inceleme sonucu oluşturulduğunu, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaların hatalı olduğunu, müvekkili tarafından rücu davası açılırken davalıların dönemlerine düşen miktarların hesap edilerek istendiğini,….. firmasına düşen kısmın bu davanın konusu olmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, davacı asıl işveren tarafından dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarının davalı alt işveren yüklenicilerden rücuen tahsili istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… K. sayılı dava dosyasında verdiği 17.01.2017 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 31,40-TL harcın düşümü ile kalan 27,90-TL harcın davacıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
16.06.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.