Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/44 E. 2021/500 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2018/44
KARAR NO : 2021/500

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ :ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/09/2017
ESAS-KARAR NUMARASI : ……
BİRLEŞEN ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08.05.2012
ESAS-KARAR NUMARASI :……….
Davacı ve davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Asıl Davada Davacı vekili; davacının,……’in hissesini 18/05/1999 tarihinde satın almak suretiyle davalı kooperatife üye olduğunu, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde açtıkları ……sas sayılı dosyada yapılan yargılama sonucunda davacının davalı kooperatif ortağı olduğunun tespitine karar verildiğini, bu kararın kesinleştiğini, bunun üzerine davacının kooperatife ihtar çekerek kendisine daire teslimini talep ettiğini, kooperatifçe 30.910,00 TL ödenmesi halinde daire verileceğinin bildirildiğini ancak, daire teslim etmedikleri gibi davacının ödediği bedelin de iade edilmediğini ileri sürerek, bir adet dairenin davacıya verilmesini, daire yoksa fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 50.000,00 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili; davacının üyeliği devraldığı ….’in kooperatife ödediği para dışında davacının da ayrıca 50.000.000 TL ( eski para birimi ile ) ödeme yaptığını, buna rağmen davalı kooperatifçe davacıdan 33.340,00 TL aidat talep edildiğini ileri sürerek, davacının borcunun bulunmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı Müflis İflas İdare Memurluğu, asıl ve birleşen davaların reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…bilirkişi heyeti tarafından verilen son ek raporda davacı tarafça yapılan ödemelerin iflas tarihine taşınması sonucunda bu bedelin 12.829,49 TL olduğu, düzenli ödeme yapan kooperatif üyelerinin yaptığı ödemelerin ise 15.545,00 TL olduğu, bu miktarın iflas tarihine güncellenmesi halinde 27.643,38 TL olduğu, iflas tarihi itibariyle bir dairenin değerinin 30.000,00 TL olduğu, düzenli ödeme yapan ortağın sağladığı menfaatin 30.000,00 – 27.643,38 TL = 2.356,62 TL olduğu bu orana göre davacının 1.093,72 TL menfaat elde etmesi gerekeceği, yaptığı ödeme bedeline, bu miktarın eklenmesi halinde 12.829,49 TL + 1.093,72 = 13.923,21 TL alacaklı olduğu anlaşılmış, davanın devamı esnasında davacı tarafça yapılan başvuru üzerine iflas müdürlüğünce 13.923,21 TL alacağın kabulüne karar verilmiş olması nedeniyle davacının asıl davasının konusu kalmadığından karar vermeye yer olmadığına dair hüküm kurulmuştur.
Birleşen dosyada davalı kooperatifçe davacıdan talep edilen 33.340,00 TL nedeniyle, borçlu olmadığının tespitinin talep edildiği, yapılan bilirkişi incelemeleri neticesinde davacının kooperatife dava dışı …..’in hissesini devralmak suretiyle üye olduğu, ayrıca 50,00 TL ödeme yaptığı ve daire sahibi olmasının kooperatifin genel kurulunca alınan karara dayandığı, genel kurulda kooperatife ait giriş kısımlarının tadilat suretiyle daireye çevrilmesi sonucunda çıkacak dairelerin satışına karar verildiği, bodrum kat 1 nolu dairenin…..’e satılması daha sonra dairenin……’e onun da davacı …’a satması sonucunda dairenin davacıya geçtiği, bu nedenle davacının peşin ödemeli ortak statüsünde olduğu, peşin ödemeli ortakların sadece genel giderlerden sorumlu olduğu, aidat borcunun bulunmadığı, bilirkişi raporu ile hesaplanan genel gider borcunun ise 3.588,04 TL olduğu, bu miktarın birleşen dava değeri olan 33.340,00 TL den düşülmesi sonucunda davacının 33.340,00 – 3.588,04 = 29.751,96 TL borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiş ve birleşen davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmiştir.
Asıl davada; davalı kooperatif davadan önce iflas etmiş olmasına rağmen davalı kooperatif aleyhine dava açıp İflas Müdürlüğüne başvuru yapmayan davacının açtığı davada davalı dava açılmasına sebebiyet vermediğinden, asıl dava yönünden davacı lehine avukatlık ücreti ve yargılama giderine hükmedilerek asıl davada; davanın konusu kalmadığından karar vermeye yer olmadığına, birleşen Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas sayılı dosyasında ise davanın kısmen kabulüne…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Müvekkili …’ın…’den daire satın aldığını,..’in müvekkilinin aldığı daireyi ..’ten satın aldığını, bu satışların kooperatif yönetim ve genel kurul kararıyla yapıldığını, ayrıca kooperatifin müvekkilinden 50,00 TL bağış aldığını, davalı kooperatifin inşaat projesinde kömürlük ve sığınakları değiştirerek daireler haline getirdiğini ve buraların da satıldığını, müvekkilinin kapıcılık yapmakta olup buradan bir daire satın aldığını, ancak kooperatifin yönetiminin bu yerleri vermek istemeyerek para ödeme eğiliminde olduğunu, kooperatiflerde tazminat verilmesi için üyelere verilecek dairenin mevcut olmaması halinde tazminat ödeme yoluna gidileceğini ancak burada kooperatifin üyesine verilecek dairenin olduğunun bilirkişi raporları ile sabit olduğunu, müvekkilinin öncelikli talebinin tazminat değil bodrumdaki dairenin verilmesi yönünde olduğunu, bu yerlerin de iskan almaya müsait olduğunu, davalı tarafından kasıtlı olarak bu yerlere kat irtifakı kurulmadığının anlaşıldığını beyan ederek mevcut dairenin müvekkiline verilerek ilk derece mahkemesi kararının (asıl dava yönünden) bozulmasını talep etmektedir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Davacı yanın eşitlik ilkesi gereği diğer üyelerle aynı tutarda aidat ödeme borcunu yerine getirmemiş olmasının üstüne kooperatif üyeliğinden çıkmadan aidat talebinde bulunduğunu, davacının davalı müflis kooperatife aidat ve giderlerden kaynaklı borcu bulunduğunu, dosyaya sundukları delil ve beyanların bilirkişi kurulunca dikkatlice incelenmediğini, davanın kayıt kabul davasına dönüşmesi nedeniyle iflas tarihi itibariyle hesap yapılması gerektiği halde buna uygun rapor tanzim edilmediğini, ilk derece mahkemesi kararının birleşen menfi tespit davası yönünden kısmen kabulüne ilişkin hükmünün kaldırılarak davanın yeniden görülerek reddine, davanın yeniden görülmesinin mümkün olmaması halinde dosyanın yeniden karar verilmek üzere yerel mahkemeye iade edilmesini talep etmektedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, kayıt kabul istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına ve özellikle asıl davada davacı yanın terditli talebinden ikincisini kullanarak iflas masasına kayıt kabul talebinde bulunmasına ve dolayısıyla bu talebin tercih edilmiş olmasına, hesaplamaların iflas tarihi dikkate alınarak yapılmış olmasına göre; davacı ve davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce …….E., ……. sayılı dava dosyasında verilen 21/09/2017 tarihli karara yönelik davacı ve davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURULARININ ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yanın asıl dava yönünden istinaf istemi nedeniyle; alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın düşümü ile kalan 27,90 TL harcın davacıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına,
3- Davalı yanın birleşen dava yönünden istinaf istemi nedeniyle; alınması gereken 2.032,36 TL nispi harçtan peşin alınan 508,09 TL harcın düşümü ile kalan 1.524,27 TL harcın davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı ve davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
5-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
24/03/2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır