Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/305 E. 2021/504 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2018/305
KARAR NO : 2021/504

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 10/10/2017
ESAS-KARAR NUMARASI :
#######
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen 01/06/2014 tarihli alt yüklenici sözleşmesi gereğince, davacı şirketin uhdesinde bulunan ….. 1320 adet konut birer adet 24 derslikli ilk öğretim okulu ve sosyal tesis ile alt yapı ve çevre düzenlemesi işinde yemek hizmetleri yapılması işinin davalı tarafından ifa edildiğini, hizmeti karşılığı faturalar kestiğini davacı tarafça faturalan ödemelerin yapıldığını , davacı tarafından davalıya taahhüdü altındaki işten kaynaklı yansıtma faturaları kesilerek davalı adına Sosyal Güvenlik Kurumu’na ödemeler yapıldığını davalının davacıya 15.461,38 TL borcu bulunduğunu, alacağın tahsili için başlatılan Ankara 15. İcra Müdürlüğü’nün ……esas dosyasına haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamını, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının davacı şirkete borcu bulunmadığını, davalının davacıya hazır yemek hizmeti verdiğini, hizmetin ifa edildiğini, yansıtılan bedelin haksız olduğunu, kendilerinin davacı şirketten alacağı bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…Tüm dosya kapsamı ile davacı yanın ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporda özetle “Davacı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığını ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 15.461,38TL alacaklı olduğunun görüldüğü ” ifade edilmiş davalı yanın ticari defter kayıt ve belgelerinin incelenmesi bakımından Erzincan Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış yapılan ihtarlı tebligata rağmen davalı yanın ticari defterlerini ibrazdan kaçındığı anlaşılmıştır.
Davalı yanın bağlı olduğu vergi dairesinden 2014 yılı BA/BS formlarından birer örnek celb olunarak mali müşavir bilirkişiden ek rapor alınmış düzenlenen ek raporda özetle;” davacının ticari defter kayıtlarında yer alan alış ve satış faturalarının davalının vergi dairesini BA/BS formları ile beyan ettiği alış ve satış faturaları ile uyumlu olduğu anlaşılmakla davacının davalıdan icra takip tarihi itibari ile 15.461,38 TL alacaklı olduğu” ifade edilmiştir.
Dava faturalara dayalı olarak yapılan ilamsız takibe itirazın iptali talebine ilişkindir.
Taraflar arasında 01/06/2014 tarihli yemekhane hizmeti alt yüklenici sözleşmesinin imzalanmış olduğunu her iki yanın kabulünde olup davacı yan sözleşmeden kaynaklanan davalı şirket adına SGK’ya yapılan ödeme ve yansıtma faturalarına ilişkin ödenmeyen bakiye alacağının ilamsız takip yolu ile tahsili talebinde bulunmuş davalı yan ise davacının yapmış olduğu mahsuba muvafakatleri olmadığını kendilerinin davacıdan alacaklı olduğunu ileri sürmüştür.
Toplanan deliller yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamı uyarınca usulüne uygun tutulduğu tespit edilen davacı yanın ticari defter kayıtlarında takip tarihi itibari ile ödenmeyen 15.461,38 TL faturaya dayalı alacağının bulunduğu, davalı yanın talimat mahkemesince tebliğ edilen ihtarlı tebligata rağmen ticari defterlerinin ibrazdan kaçındığı takibe konu davacı alacağına dayanak tüm faturaların davalı tarafından vergi dairesine bildirilen BA/BS formları ile beyan ettiği bu suretle davacının davalıdan takip tarihi itibari ile ödenmeyen 15.461,38 TL alacağının varlığı ve miktarı kanıtlanmış olmakla davanın kabulüne alacak likit bulunduğundan davacı yararına %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine…”şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Davacının dava konusu faturalarının davalı ticari defterlerinde karşılığının bulunmadığını, bilirkişi raporunda bu husus belirtilmeyerek eksik inceleme yapıldığını, davalının ticari defterlerinin incelenmediğini, davacının fatura konusu alacağının esasına inilip borç kaynağının haklı bir alacak olup olmadığı hususunun araştırılmadığını, dava konusu faturanın davalının ticari defterlerinde kesinlikle kayıtlı olmadığını, 24.12.2016 tarihli dilekçelerinde müvekkilinin ticari defterlerinin bulunduğu adresi ve mali müşavir bilgilerinin bildirilmiş olmasına rağmen bilirkişi incelemesinin yapılmadığını, ayrıca müvekkilinin davacı tarafından kesilen faturanın vergi dairesine bildirilmediği tespit edildiği halde bu hususun dikkate alınmadan karar verildiğini beyan ederek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, tacir olan taraflar arasında düzenlenen yemek hizmeti verilmesine dair sözleşme kapsamında, davalının sorumluluğunda olan ödemelerin davacı tarafından yapılmış olmasına dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2015/284E., 2017/663K. sayılı dava dosyasında verilen 10/10/2017 tarihli karara yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.056,17 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın düşümü ile kalan 1.024,77 TL harcın davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4- HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
24/03/2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır