Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/2862 E. 2022/584 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET
TARİHİ : ….

Davalı … tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatifte (325) üyelik numarası ile iki hisse ortaklığı bulunduğunu, davalının 2010 yılı Temmuz ayından bu yana aidatlarını geç veya eksik olarak ödediğini, müvekkilinin bu nedenle davalı hakkında takibe geçtiğini, davalının itirazı sonucu takibin durdurulduğunu, davalının müvekkiline toplam 17.654,52 TL borcu bulunduğunu ileri sürerek, bu miktar üzerinden itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …, kendisinin 7.000,00 TL aidat borcu olduğunu ve bu miktarı derhal ödediğini, davacının çok fahiş miktarda faiz talep ettiğini, bu borcu kabul etmediğini, kendisinin davacıdan alacaklı olduğunu, dairesinin davacı tarafından projeye aykırı olarak imal edildiğini ve rızası dışında dairesinin depo olarak kullanıldığını, kira ödenmediğini savunarak davanın reddi ile %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “Somut olayda; davalının, davacı kooperatifin ortağı olduğu, ortaklık aidatlarını ödemediği iddiasıyla davacı tarafından takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, genel kurul tutanaklarının ortakları ile kooperatif arasında yapılmış bir sözleşme niteliğinde olduğu, genel kurulca kararlaştırılan faiz oranlarının daha sonraki yıllarda değiştirilmediği ve iptal edilmediği sürece genel kurula katılmasa dahi tüm üyeleri bağlayacağı, genel kurulun belirlediği tarih kesin vade olup, üyenin bu ihtarla temerrüde düşürülmesine gerek olmadığı, davalının her hangi bir ödeme belgesi ibraz etmediği, 6098 sayılı TBK’nın yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden önce doğmuş olan aidat borçlarına 30/06/2012 tarihine kadar genel kurul kararları ile belirlenen gecikme faiz oranları üzerinden, 01/07/2012 tarihinden itibaren TBK’nın 120/2 maddesi gereği yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasının 1/12’si oranında aylık faiz uygulanması gerektiği, alınan bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere takip tarihi itibariyle davalının, davacı kooperatife 18.347,78 TL aidat borcu, 404,38 TL işlemiş faiz borcu bulunduğu, davalının süresinde zamaşımı itirazında bulunmadığı, süresinden sonra yapmış olduğu zamanaşımı itirazının davacı tarafça kabul edilmediği, her ne kadar bilirkişi tarafından 18.347,78 TL aidat alacağı ve 404,38 TL işlemiş faiz alacağı hesaplanmış ise de davacı tarafça dava dilekçesinde 17393,61 TL asıl alacak, 260,91 TL işlemiş faiz talep edildiğinden ve talepten fazlaya hükmedilemeyeceğinden taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … istinaf dilekçesinde özetle: mahkemece zamanaşımı savunmasının süresinde bulunmadığının belirtildiğini, oysa bu savunmanın ilk itirazlardan sayılmadığını ve savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, buna göre ikinci cevap dilekçesi ile birlikte zamanaşımı savunmasında bulunulabileceğini, oysa mahkemenin bu savunmayı dikkate almadığını, kendisinin ana para borcunun 7.000,00 TL olduğunu, davacının bu miktarın üç katı faiz istediğini, kendisinin davacı kooperatiften alacaklı olduğunu, dairesinin eksik imal edildiğini ve (3) yıl depo olarak kullanıldığını, davanın reddi gerekirken kabulünün doğru olmadığını, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
UYUŞMAZLIK :
Uyuşmazlık; davacı kooperatif üyesi olan davalının aidat borçları nedeniyle davacı tarafından girişilen takip nedeniyle borçlu olup olmadığı ve miktarına ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, davacı kooperatif aidat borcu nedeniyle başlatılan icra takibine davalının itirazının iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına; göre davalı … vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. sayılı dava dosyasında verdiği 27/09/2018 tarihli kararına yönelik davalı …. İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 1.205,98 TL harçtan peşin alınan 301,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 904,48 TL harcın davalı …’dan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davalı … tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4- HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
13/04/2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 13/04/2022
….