Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/2788 E. 2022/324 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ….
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
……
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 15.05.2018
ESAS-KARAR NUMARASI ……
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkil ile davadışı sigortalısı arasında sigortalının işyeri ile ilgili olarak “…” imzalandığını ancak 30.08.2016 tarihinde davalı idareye ait temiz ana su borusunun patlaması sonucu sigortalının işyerinde hasar meydana geldiğini ve hasarın poliçe kapsamında davadışı sigortalıya ödendiğini, müvekkilinin ödediği bedeli sigortalının halefi sıfatı ile davalı idareden tahsili için dava açma zarureti doğduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 4.515,99-TL’nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın haksız açıldığını, şube yollarının korunmasının abonelere ait olduğunu, … Tarifeler Yönetmeliği’nin 9. maddesi uyarınca müvekkilinin kusurunun ve sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “…Dava dilekçesi, alınan bilirkişi raporları, … ve hasar dosyası ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Olay tarihi olan 30.08.2016 tarihinde dava dışı …… adresinde bulunan iş yerinin ön kısmında rögar içinde bulunan davalı …’ye ait temiz su ana borusunun patlaması ve rögar içerisine dolan suların iş yerinin bodrum duvarlarından sızması sonucunda iş yerindeki bir kısım emtianın hasara uğradığı, davacı sigorta şirketi tarafından yaptırılan ekspertiz raporuna göre sigortalı iş yeri malikine 4.515,99-TL’nin 11.11.2016 tarihinde ödendiği, davacı sigorta şirketinin ise TTK’nun 1472. maddesi gereğince sigortalısının haklarına halef olduğundan, ödediği bedelin rücuen tazmini yönünde eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce kusur, hasar ve sorumluluk yönünden alınan bilirkişi raporlarının usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçeli olduğu görülmekle hükme esas alınmıştır. Bilirkişi raporlarına göre, hasarın davalının sorumluluğunda olan rögar içerinde bulunan temiz su ana borusunun patlamasından kaynaklandığı, taşan suların sigortalı iş yerinin depo bölümüne sızarak buradaki emtianın hasarına sebebiyet verdiği hususlarının da sabit olduğu belirlenmiştir.
Dava konusu olaya davalının sorumluluğunda bulunan temiz su ana borusunun patlamasının sebebiyet verdiği ve olayda bu nedenle davalı …’nin %100 oranında kusurlu bulunduğu, dava dışı sigortalı …’un zararın gerçekleşmemesi için önleyici tedbir eksikliği bulunmadığından kusurunun olmadığı kanaatine varılmış, olay tarihi itibariyle hasar tutarının 4.515,99-TL olup, 11.11.2016 tarihinde davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödendiği, meydana gelen hasarın sigorta teminatı kapsamında bulunduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle; Davacı sigorta şirketinin TTK’nun 1472. maddesine göre, sigortalının hakkına halef olduğundan ödediği bedeli hasara sebebiyet veren davalıdan rücuen talep edebileceği anlaşıldığından davanın kabulü ile; 4.515,99-TL’nin ödeme tarihi olan 11.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi(şigorta konusu işyeri olmakla) ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Davadışı sigortalının üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediğini, meydana gelen hasarda müvekkili idarenin kusuru ve sorumluluğu olmadığını, sigortalının bodrum katını depo olarak kullandığını, zararın artmasına sebep olduğunu, bu yerin otopark olması gerektiğini, davanın ekspertiz raporuna göre kabul edildiğini, davanın reddi gerektiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, davacı sigorta şirketi ile davadışı sigortalısı arasında imzalanan “…” nedeniyle davalı idareye ait temiz su borusunun patlaması sonucu sigortalının işyerinde meydana gelen hasardan dolayı davacı sigorta şirketince sigortalısına ödenen bedeli davalı idareden rücu etmesinde haklı olup olmadığı ve miktarı hususlarında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, davacı sigorta şirketine “…” ile sigortalı iş yerinde meydana gelen hasar nedeniyle, iş yeri sahibine yapılan ödemenin, olaya sebebiyet veren davalıdan rücuen tazmini istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/203 E., 2018/352 K. sayılı dava dosyasında verdiği 15.05.2018 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 308,49-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 77,12-TL harcın düşümü ile kalan 231,37-TL harcın davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
02.03.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 02.03.2022