Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/275 E. 2021/580 K. 07.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 22/05/2017
ESAS-KARAR NUMARASI : ….
Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, taraflar arasında 19.08.2011 tarihli ticari paket sigorta poliçesinin düzenlendiğini, söz konusu poliçede müvekkiline ait fabrika binası için kar ağırlığı dahil olmak üzere pek çok rizikonun poliçe kapsamında 3.804.750,00 TL limitle sigortalandığını, 2012 yılında özellikle Ocak ayı sonu ve Şubat ayı başında Ankara’da beklenin üzerinde karın yağması ve bu nedenle fabrika binası çatısını ayakta tutan klonların kayması ve deforme olması üzerine müvekkili şirketin sigorta şirketinin bilgisi dahilinde fabrika binasının ve çalışanlarından fazla zarar görmemesi amacıyla fabrika binası çatısını taşıyan kolonların geçici olarak desteklenmesi için dava dışı şirket ile anlaşma yapıldığını ve bu onarım için 22.136,80 TL’nin ödendiğini, yine davalının bilgisi dahilinde geçici destekleme çalışmasına müteakip hasarlı kolonların kalan onarımının yapımı işini 102.660,00 TL’ye yapıldığını, davalının ise 22.05.2012 tarihinde sadece 11.989,58 TL’sini ödeyeceklerini belirtmeleri üzerine daha fazla mağdur olmamak amacıyla ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 11.989,58 TL’yi aldıklarını, ibranameyi imzaladıklarını ancak bakiye 112.807,22 TL’nin ödenmediğini ileri sürerek, bu miktarın dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili, davalının fabrikasında meydana gelen hasar nedeniyle yapılan ihbar üzerine görevlendirilen eksperlerinin yaptığı inceleme neticesinde hasarlı binanın yapı ruhsatının bulunmadığını, binanın kaçak yapı konumunda olduğunu, …. Elemanları seçilirken kar yükü hesabının yapılmadığını, yine …. Uygulamasında bu yönetmelikteki kriterlere uyulmadığını ve statik hesaplama yapılmadığının tespit edildiğini, ayrıca kolonlarda meydana gelen hasarın … yapı projesinde görülmeyen ilave … fenerlerinin projede olmadığını, … fener ağırlıklarının hesaplanmaması nedeniyle kar ağırlığı ile birlikte kolon üst ek yerlerinde zorlama meydana gelmesi sonucu hasarın oluştuğunun belirlendiğini, bu nedenlerle poliçedeki kar ağırlığı teminatının geçerli olmadığını, ayrıca müvekkili şirket tarafından poliçe teminatı kapsamına giren ve eksper tarafından belirlenen hasar miktarı 11.989,58 TL’nin de davacıya ödendiğini ve ibraname alındığını, sorumluluklarında olan zararın ödenmiş olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “… mahkememizce yapılan keşif ve bilirkişi incelemeleri neticesinde; sigortanın sadece kar ağırlığı rizikosu çerçevesinde üç adet kolonda ve bunların üst kısımlarında meydana gelen burkulmalar ile hasarlı … ve elemanlarının onarılması için gerekli bedellerden sorumlu olduğu ve bu bedellerin serbest piyasa rayiçlerine göre KDV dahil 20.679,26 TL olarak tespit edilmiş, bu miktardan sigortanın ödediği miktar düşüldüğünde bakiyesi 8.689,88 TL’nin davacıya ödenmesi gerektiği , ancak davacının , … hasarı dışındaki, çatının çökmesi sonucun meydana gelen diğer hasarları ise binasını usünce inşa etmediği ve doğru beyan yükümlülüğünü yerine getirmediği için poliçe teminatı kapsamı dışında kaldığı anlaşılmıkla aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulü…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Poliçeye konu binanın yapı ruhsatının idare tarafından, binanın ilk yapıldığı tarihte söz konusu yerde imar bulunmadığından verilmemiş olduğunu, müvekkilinin bu durumu …. Sigorta’dan kesinlikle saklamadığını, bu kapsamda …. Sigorta, poliçeyi hazırlarken önce mevcut duruma ilişkin bizzat ekspertiz çalışması yaparak “Kar Ağırlığı” rizikosunu ve sigorta primlerini belirleyerek meydana gelecek zarara ilişkin olarak 3.804.750,00 TL ödemeyi taahhüt ettiğini, müvekkilinin de söz konusu primleri eksiksiz ödediğini, nitekim …. Sigorta’nın imar ve ruhsata ilişkin bu durumu bildiğini, tahakkuk ettirilmesi gereken ek bir prim çıkartmamasından apaçık ortada olduğunu kaldı ki, taraflar arasında imzalanan poliçede, beyanın poliçe koşullarına uygunluğunun kontrol edileceğinin beyanın gerçeğe aykırı ve/veya eksik olması halinde dahi hasarın %10’u tenzil ederek ödeneceğinin kararlaştırıldığını, bilirkişi raporlarının kesinlikle hüküm kurmaya elverişli olmadığını, poliçede “Kar Ağırlığı” rizikosuna ilişkin herhangi bir muafiyetin öngörülmediğini, bu nedenle kar ağırlığı rizikosunun gerçekleşmesi halinde, gerçek zararın tamamının ödenmesinin gerektiğini, mal sigortalarında rizikonun gerçekleşmesi halinde, sigortacının sorumluluğunun gerçek zararın giderilmesiyle ortadan kalkacağını, müvekkilinin gerçek zararının dosyaya sunulan belgeler, faturalar ve tespitlerle sabit olduğunu, buna rağmen huzurdaki davada serbest piyasa rayiçlerinin araştırılması; bulunan “sözde” rayiçlerin üzerinden de ödeme hesaplanmasının abesle iştigal olduğunu, söz konusu hasar için piyasa araştırması yapılmasının kabul edilemeyeceğini beyan ederek yerel mahkemenin hükmünün kaldırılmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, ticari paket sigorta poliçesi kapsamında alacak istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce …. sayılı dava dosyasında verilen 22/05/2017 tarihli karara yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin alınan 31,40-TL’nin düşümü ile kalan 27,90-TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
07/04/2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır