Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/2701 E. 2022/156 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I


İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 14.05.2018
ESAS-KARAR NUMARASI : …
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; müvekkili şirketi ile davalı arasında davalıya ait yemekli, yataklı, vagonlarda aşçı, garson, hostes ve servis görevlisi çalıştırılarak hizmet sunulması hususunda sözleşme imzalandığını, 01/01/2005-31/12/2008 tarihleri arasındaki dönemde davalı … ile sırasıyla… davacı şirketin hizmet alım tip sözleşmeleri imzaladıklarını, işçilerden …’ın 01/01/2005-31/12/2008 tarihleri arasındaki döneme ait fazla mesai ücreti alacağı olduğundan bahisle Ankara 10.İş Mahkemesi’nde açmış olduğu davada mahkemece müvekkili şirketi tarafından 1.459,23-TL brüt fazla mesai ücretinin, … …. Ltd. Şti tarafından brüt 1.686,85-TL fazla mesai ücretinin 27/10/2009 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka faizi ile birlikte davacı …’a ödenmesine hükmedildiğini, Ankara 10. İş Mah. 2009/992 sayılı dosyasına verilen ilamın Ankara 30. İcra müd. 2013/11606 sayılı dosyasında takibe konulması sonucu diğer borçlu… şirketinin ödemesi gereken tutarla birlikte 4.539,00-TL fazla mesai alacağının ilam alacaklısına ödendiğini, müvekkili şirketin dönemindeki veya öncesindeki fazla mesai ücretlerinden davalı tarafın sorumlu olduğunu, tip sözleşmenin 13.2 maddesine göre fazla mesai yapılmasının davalı idarenin hizmetlerinin aksamaması için gerekli olduğunu bunun bedelinin de davalı tarafça ödenmesi gerektiğini belirterek, 4.539-TL ödemenin ödeme tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; dava dışı işçi … tarafından müvekkili idare aleyhine dava açılmadığını, davacı şirketin iş mahkemesi kararına istinaden ödemiş olduğu fazla mesai ücretini müvekkiline rücu edemeyeceğini, taraflar arasındaki sözleşmeye göre işçilik alacaklarından davacının sorumlu olduğunu, müvekkili tarafından 270 saat fazla mesai ücretinin zaten ödendiğini, davacı tarafın işçiye fazla mesai ücret ödemesinin mümkün olmadığını savunmuş, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “Dava, rücuen alacak istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri delillerini bildirmişler, Ankara 10 İş Mahkemesi’nin 27/06/2013 tarih 2009/992 esas 2013/790 karar sayılı kararı Ankara 30.İcra Müdürlüğü’nün sayılı dosyasındaki takip talebi taraflar arasındaki hizmet alımlarına ilişkine tip sözleşmeleri ve ekleri dosyaya sunulmuştur.
Bilirkişiden alınan rapor ve ek raporda özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin 13.2 maddesi ile fazla mesai ücretlerinin ücrete dahil olduğunu düzenleyen 7.3 maddesi bir arada değerlendirildiğinde; sözleşmenin 13.2 maddesinde geçen fazla iş tabirinin fazla mesaiyi ifade etmediğinin anlaşıldığını, bu nedenle davacının bu maddeye dayanarak rücu talep edemeyeceğini, iş mahkemesinde dava açılmasına esasen davacı tarafın sebep olduğunu, işçinin doğrudan … aleyhine dava açmış olması halinde ve … tarafından fazla mesai ücretleri ödenmesi halinde ihale sözleşmesinin 23 maddesi Genel Şartnamenin 6. bölümü ve Teknik Şartnamenin 9.2 ve 9.15 maddeleri uyarınca ödediği tutarlardan davacı alt işverenin dönemine isabet edenleri alt işverene rücu edebileceği bildirilmiştir.
Dosya kapsamına, toplanan delillere, iddia savunma, bilirkişi raporuna göre; davacı tarafın dava dışı işçi …’a ödemiş olduğu fazla mesai ücretini taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalıdan rücuen ödenmesini talep edemeyeceği, fazla mesai ücretinin işin bedeline dahil olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 13.2 maddesinde geçen fazla iş tabirinin fazla mesai ücreti anlamına gelmediği,işçinin doğrudan … aleyhine dava açmış olması halinde ve … tarafından fazla mesai ücretleri ödenmesi halinde İhale Sözleşmesinin 23. maddesi Genel Şartnamenin 6. Bölümü ve Teknik Şartnamenin 9.2 ve 9.15 maddeleri uyarınca ödediği tutarlardan davacı alt işverenin dönemine isabet edenleri alt işverene rücu edebileceğine ilişkin sözleşme ve teknik şartname hükümleri dikkate alındığında davacı tarafın davalı taraftan rücuen alacak talebinin yerinde olmadığı kanaatine varıldığından davanın reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: mahkemenin eksik ve hatalı bilirkişi raporuna göre karar verdiğini, dava dışı işçinin müvekkili ile davalı idare arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesinin 7.3.2.1 maddeleri incelendiği zaman görüleceği üzere asgari ücretin %38 fazlası ile çalışan işçi gurubunda olduğunu, mevcut hakediş faturaları incelendiğinde ayrıntılı açıkladıkları hesaplamalarla hakediş faturalarındaki tutarın örtüştüğünü, yani davalı idarenin her işçi için sözleşme dönemi boyunca 270 saat fazla mesai ödemesi yapıldığı iddiasının doğru olmadığını, davanın konusu ile aynı olan Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1332 esas sayılı dosyada alınan bilirkişi kök ve ek raporu incelendiğinde haklılıklarının görüleceğini bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- HMK m. 353/1,b,1 gereğince; Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/935E., 2018/376K. sayılı dava dosyasında verdiği 14.05.2018 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince yatırılması gereken 80,70 TL’ den peşin olarak yatırılan 35,90 TL’nin düşümü ile kalan 44,80 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
09.02.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 09.02.2022