Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)
ESAS NO : 2018/2695
KARAR NO : 2021/2012
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 20/12/2017
ESAS-KARAR NUMARASI : 2015/74 E., 2017/1011 K.
DAVACI
VEKİLİ :
DAVALI :
Davalı tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi iken hukuka aykırı bir şekilde üyelikten çıkarıldığını, birinci ve ikinci ihtarnamenin yasanın aradığı şekil koşullarına uygun olmadığını, borcun hatalı hesaplandığını, birinci ve ikinci ihtarnamede belirtilen borç miktarının birbirinden farklı olduğunu, birinci ihtarname müvekkiline tebliğ edilmeden ikinci ihtarnamenin gönderildiğini, ikinci ihtarname tebliğ edilmeden üyelikten çıkarma kararının tebliğe çıkarıldığını, davalı kooperatifin ihtarnameleri müvekkili ile ilgisi olmayan adrese gönderdiğini, davalı kooperatifin merkezini Antalya’dan Ankara’ya taşıdığını, müvekkilinin kooperatifin adres değişikliğini tesadüfen karşılaştığı üyeden öğrendiğini, kooperatife gittiğini ve kooperatif üyeliğinden ihraç edildiğini öğrendiğini, kooperatifin gerçek adresini bilmesine rağmen tebligat yapmadığını, müvekkilinin ……………. olan ismini ………….olarak değiştirdiğini, yapılacak işlemlerde bu hususa dikkat edilmesi gerektiğini ileri sürerek, 11/06/2010 tarih ve 24 sayılı üyelikten ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif, 2009 yılı olağan genel kurulunda alınan merkez değişikliği kararına istinaden kooperatifin F……………Kızılay/Ankara adresinde faaliyetine devam etmekte olduğunu, kooperatifin Ankara’daki adresinde faaliyetine devam etmesi sonrasında kooperatif ortaklarının adres ve telefon bilgilerinin güncellenmesi için bütün ortaklara ulaşılmaya çalışıldığını ve ulaşılan ortaklara kooperatif kayıtlarındaki mevcut adresleri esas alınarak genel kurul kararına istinaden tebligat yapıldığını, borcu olan ortakların usulüne uygun olarak noter tebligatlarını ve yasal sürelerini takiben ihraç edildiğini, davalının ihraç işleminin de kayıtlar esas alınarak yapıldığını, kooperatif kayıtlarında davacının adres değişikliği beyanına ilişkin herhangi bir yazılı müracaatının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “… davalı kooperatif tarafından davacıya gönderilen 19/02/2010 tarihli birinci ihtarnamede 3.440,00 TL, 05/04/2010 tarihli ikinci ihtarname 4.440,00 TL’ nin ödenmesinin talep edildiği, birinci ve ikinci ihtarnamede borç miktarlarının aynı olmadığı, farklı olmasının sebebinin de açıklanmadığı, ihtarnamelerin usulüne uygun olmadığı gibi davacıya da tebliğ edilemediği, üyelikten ihraca ilişkin 14/06/2010 tarihli ihtarnamenin de davacıya tebliğ edilemediği, bu durumda ihraç kararının 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 27. Maddesi ve kooperatif anasözleşmesinin 14. maddesine uygun olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı istinaf dilekçesinde özetle: Müvekkili kooperatifte…………. isimli bir üye bulunmadığını, bu isimde bir kişinin hiç üye olmadığı ifade edilmesine rağmen aktif husumet yokluğundan davanın reddi gerekirken yerel mahkeme kararında bu hususa hiç değinilmeden karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, davac…………….nın ismini…………olarak değiştirdiğini, bu değişiklikle birlikte adres değişikliğini de kooperatife bildirmediğini, davacının iyiniyetli olmadığını, davacının isim değişikliği yaptığı hususunun çok üstün körü geçilmiş olduğunu, aidat yükümlülüğü olduğunu bilen davacının ihtarnamelere konu borçları dışında ihraç edildiği 2010 yılından dava açtığı 2015 yılına kadar da hiç bir aidat ödemediğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, kooperatif ortaklığından ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
Davalı kooperatifin merkezi 2009 yılında Antalya ilinden Ankara iline taşınmış, davacı hakkında 11.06.2010 tarihinde ihraç kararı verilmiş, ihracın tebliği sağlanamamıştır. Davacının ismi ise Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.09.2006 itibariyle kesinleşen kararı ile değiştirilmiştir.
Davacının isim ve adres değişikliğini davalı kooperatife bildirdiğine dair dosyaya bir delil ibraz edilmemiştir.
Her ne kadar ihraç kararının davacıya tebliğ edilmemesi nedeniyle ihraç kararının iptaline ilişkin dava süresinde açılmış ise de davacı neredeyse 5 yıl sonra ihraç kararının iptalini istemiş, 2006 yılındaki isim değişikliğini dahi aradan geçen neredeyse 9 seneye rağmen bildirmemiştir.
Aidat yükümlülüğü bulunan bir kooperatifte ortağın uzun süre kooperatife uğramaması, aidat borcunun bulunup bulunmadığını takip etmemesi; üyeliğinin sona erdiğini zımnen kabul ettiği, diğer anlatımla üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği, eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini yansıttığı anlamına gelir. Böyle bir ortağın açtığı davanın TMK’nın 2. maddesinde öngörülen iyiniyet kuralına aykırı düştüğü ilke olarak kabul edilmelidir.
Somut olayda Mahkemece, davacının ihraç kararı ile dava açma tarihi arasında geçen uzun süre nazara alınarak davacının iyiniyetli olmamasına göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı değerlendirmeye göre karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Tüm bu açıklamalara göre; Dairemizce, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesi uygun görülmüştür.
HÜKÜM :
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
HMK m. 353/1,b,2 gereğince, Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/74E., 2017/1011K. sayılı dava dosyasında verdiği 20/12/2017 tarihli KARARINI DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE.
Buna göre:
” 1-) Davanın REDDİNE,
2-) Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 31,60 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 167,00 TL masrafın davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-) Davacı tarafından yatırılan gider avansından gerekçeli kararın taraflara tebliğ edilmesinden sonra kalan miktarın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5-) Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-) Avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine,”
II-Peşin alınan istinaf karar harcının iadesine.
III- HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
22/12/2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 11/01/2021
Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır