Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/2649 E. 2022/483 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I


İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde/duruşmalı yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 11.09.2012-31.12.2012 dönemine ilişkin olarak “…” konusunda hizmet sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirip 19.03.2013 tarihinde işi teslim ettiğini, ancak davalının hakediş raporlarına aykırı şekilde müvekkilinin hakedişlerinden kesinti yaptığını, Eylül-2012 ayına ilişkin 134.581,44 TL, 2 ve 3. dönem hakedişlerine yönelik olarak toplam 235.196,27 TL, Aralık 2012 dönemine ilişkin olarak ise 318.505,22 TL olmak üzere toplam 688.282,93 TL kesinti yapıldığını, davalının cezai yaptırım sebebinin teknik şartnamede belirtilen ilacın kullanılmaması olduğunu, oysa müvekkilinin izin belgesini haiz firmadan temin edilen denk özelliklere sahip ilaç ile gerekli dezenfektelerin yapıldığını, davalının yaptığı kesintilerin sözleşme ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, 688.282,93 TL’nın kesinti tarihlerinden itibaren reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında 11.09.2012-31.12.2012 dönemini kapsayan “…” hususunda sözleşme imzalandığını, otobüslerde temizlik hususunun çok önem arzetmesi nedeniyle sözleşme ve teknik şartnamenin çok ayrıntılı ve özenli hazırlandığını, müvekkili tarafından davacının hakedişinden eksik işçi çalıştırdığı ve haşere ilacının temin edilmediği nedenleri ile 270 araca haşere ilacı yapılmadığı, bazı günler hiç çalışma yapılmadığı, eksik haşere ilacı teslim edildiği nedenleriyle kesintiler yapıldığını, yapılan işlemlerin doğru ve hukuka uygun olduğunu, davacının faiz talebinin de yerinde olmadığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “Özellikle davalı… tarafından sunulan ve cezai işleme temel oluşturan tutanaklar, hakediş belgeleri, dosyaya getirtilen sözleşme idari ve teknik şartnameler, taraflar arasındaki sözleşmenin cezalara ilişkin 16.1.1 Maddesi bilirkişi raporlarıyla birlikte incelendiğinde; Ceza kesintilerine neden olan işlemlerden birisi sözleşmede öngörülen ilaç miktarının … teslim edilmediğine belirlemesine dayanmakta olup gerçekten de sözleşmede öngörülen miktar ve marka ilaç teslim edilmemiş, bunun yerine muadil başka bir marka ilaç kullanılmıştır. Davacı taraf tacir olduğuna göre basiretli hareket edip sözleşmeyi imzalarken ifa edebileceği şekilde, sözleşme şartlarını belirlemesi gerekirken önce sözleşmeyi imzalayıp aynı içerikte ilaç kullandığı ve ilaç miktarının sözleşmede maddi hata ile yanlış belirlendiği şeklinde savunmasıyla zaruret hali ya da imkansızlık söz konusu olmadığı halde, başka bir marka ve başka miktarda ilaç kullanması sözleşmeye aykırılık teşkil etmektedir, bu nedenle davalı …’nun yaptığı cezai kesinti sözleşmeye ve yasaya uygundur, taraflar arasındaki sözleşmede periyotlar halinde otobüslerin birer hafta arayla dezenfekta ve ilaçlamasının yapılması ve arada boşluk bırakılmaması amaçlanmışken, sözleşme süresi içerisinde Aralık ayının 5 adet Pazar günü içerdiği, dikkate alınmadan Aralık 2012 dönemi için de 1 ayda 4 hafta bulunduğu zannıyla Aralık ayının son Pazar’ında dezenfekta yapılması gerekirken davacı firma tarafından bu işlemin atlanması, sözleşmenin lafzi koşullarına uygun gibi görülse de, amacın halkın genel sağlığı ile ilgili dezenfekta ve ilaçlama işleminin ara vermeden periyotlar halinde yapılması olduğu, periyotların sekteye uğratılması ya da süre yönünden geniş aralıklarla ilaçlama ve dezenfektadan mahrum bırakılması halinde genel halk sağlığı için riskin artacağı ve önlenemeyecek zararlara neden olacağı düşünülmeden, Aralık Ayının son Pazar’ında periyodik dezenfekta işleminin yapılmamasının sözleşmeye aykırılık olarak nitelenmesi ve bu nedenle ceza kesilmesi de sözleşme hükümlerine ve sözleşmenin ruhuna uygundur. Kaldı ki, periyotun aksaması farkedildiğinde bu durumun…’ne bildirilerek sözleşmenin yeniden ele alınması ve ne yapılacağı konusunda … Genel Müdürlüğünden görüş ve talimat alınması gerekirken halk sağlığı gibi ciddi bir konuda bu sorumluluğun ihmal edilmesi de başlı başına sözleşmeye aykırılık ve edimin gereği gibi ifa edilmemesi olarak kabul edilmelidir. Ayrıca sözleşme hükümlerine göre sözleşmede öngörülen sayıda işçi çalıştırılmaması ve sözleşmede öngörülen miktarda otobüsün temizlenmemesi davalı … tarafından düzenlenen tutanaklarla belirlenmiş, bu tutanaklara davacı şirket tarafından anında itirazda bulunulmamış, bu konuda açıklama ya da başvuru yapılmamıştır. Bu nedenle kesilen cezaların da yasa ve sözleşmeye uygun olduğu kabul edilmiştir. Açıklanan nedenlerle davanın reddine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: mahkemece sözleşme metninin yanlış yorumlandığını, sadece belli bir marka ilacın kullanılması gerektiği yönündeki sonucun hatalı ve Hizmet Alım İhalesi Yönetmeliği’ne aykırı olduğunu, otobüslerde kullanılan ilacın 2009 yılından beri ruhsatlı, insan sağlığına zararı olmayan etkili bir ilaç olduğunu, ihalede açıkça belli marka yazılmasının hukuken mümkün olmadığını, sözleşmenin de hatalı olduğunu, 11,00 Lt. ilacın kullanılacağının sehven yazıldığını, zira bu miktardaki ilacın tüm Ankara’yı iki defa ilaçlamaya yetecek kadar fazla olduğunu, bu durumun maddi hata sonucu sözleşmeye yazıldığını, sözleşmede ayın 2. ve 4. Pazar günleri ilacın yapılacağının öngörüldüğünü, ancak sözleşme bitiminden sonraki ayın 5. pazar günü dezenfekte yapılmaması nedeniyle müvekkilinin sorumlu tutulmasının asla kabul edilemeyeceğini, idare tarafından hakedişlerden yapılan tüm kesintilerin usul ve esasa aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava; taraflar arasında düzenlenen “…” konulu hizmet alım sözleşmesi nedeniyle, davalının hakediş raporlarına aykırı şekilde yaptığı haksız kesintiler toplamı 688.282,93 TL’nın davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına ve özellikle; mahkemece ilk bilirkişi raporuna yapılan itirazlar üzerine alınan ve içeriğine itibar edilmeyen ikinci ve üçüncü bilirkişi kurulu heyet raporlarının yoruma dayalı olarak hazırlanmış olmasına, dezenfekte ilacının adının ve miktarının sözleşmeye sehven yanlış olarak yazıldığı yolundaki görüşe katılmanın mümkün bulunmamasına, mahkemece hükme dayanak yapılan ilk bilirkişi raporunun dosya içeriğine ve denetime uygun olarak hazırlanmış olmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/307E., 2018/391K. sayılı dava dosyasında verdiği 24/05/2018 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 35,90 TL’nın mahsubu ile bakiye 44,80 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine,
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 23/03/2022
……