Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/2647 E. 2022/477 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I


İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 09.07.2018
ESAS-KARAR NUMARASI …
Taraf vekilleri tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında davalı yanın “… ” markası adı altında işlettiği cafe/bistrolara ait … … (müzik yayını) sisteminin geliştirmesi işleri için 28.11.2013 tarihli fiyat teklifinin kabulü üzerine mutabakata varılarak hizmete başlandığını, müvekkili tarafından işin ifası sürecinde teklifte bulunduğu hizmetler kapsamında defalarca davalı ile özel toplantılar düzenlendiğini, davalının talepleri doğrultusunda değişiklikler yapıldığını, söz konusu hizmete istinaden 25.04.2014 tarihinde 2.138,70-TL ve 21.05.2014 tarihinde ise 5.000,00-TL olmak üzere toplam 7.138,70-TL’nin ödendiğini, ancak yazılı ve sözlü tüm ısrarlara rağmen bakiye alacağın ödenmediğini, … … geliştirmesi hizmetinin tam verildiğini ve bunun için teklif listesinde belirtilen 11.800 USD’nin, uygulamaların devreye alınması hizmeti için 1.500 USD’nin, yine entegrasyonlar için 29 USD’nin ve 590 USD bakım bedelinin kararlaştırıldığını, tüm hizmetlerin verildiğini, bedelinin ödenmesi için müvekkili tarafından düzenlenen 01.09.2014 tarihli ve 57.511,12-TL faturanın tanzim edilerek karşı tarafa gönderildiğini, ancak ödenmediğini belirterek 50.372,42-TL bakiye alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, öncelikle Ankara Mahkemelerinin yetkili olmadığını, yetkili mahkemenin ikametgahlarının bulunduğu İstanbul Mahkemeleri olduğunu, ayrıca davacı şirketin 28.11.2013 tarihli fiyat teklifinde mutabık kalınmadığını, bunun üzerine gönderdiği 10.12.2013 tarihli mailde … … uygulaması ile ilgili fiyatı 6.900 USD’ye düşürdüğünü bildirdiği gibi, taahhüt ettiği edimi gereği gibi, kullanıbilir şekilde teknik şartlara haiz ve müvekkilinin istediği şekilde yerine getirmediğinden alacak talebinde bulunmayacağını, çalışma sırasında temin edilen ya da müvekkiline aldırılan cihazların hiçbirinin de kullanılamadığını, demo aşamasında kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece Mahkemesi’nce “…Tüm dosya kapsamı, dava, cevap, teklif sözleşmesi, mail yazışmaları, son bilirkişiden alınan rapor ve ek rapor birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında müzik yayını/ …. yazılımı konusunda, davalının da kabulünde bulunan 27.03.2014 tarihli davacı maili ekinde gönderdiği imzasız ve çalışmanın teknik detaylarının yer almadığı sözleşmeye göre anlaşmaya varıldığı, davalının talepleri doğrultusunda ilaveler ve değişikliler yapıldığı, son olarak davalının yapılan işi kabul etmemesi üzerine o şekliyle çalışmanın durdurulduğu, davalının işi sözleşmeye ve teknik şartlarına uygun yapılıp teslim edilmediği gerekçesiyle bakiye iş bedelini ödemediği, dosyaya sunulan sözleşme ve yazışmalarda, davalının istediği çalışmanın teknik detaylarının yer almadığı, davacının dosyaya sunduğu ve teknik bilirkişinin yaptığı incelemeye göre … … yazılım hizmetini klasik standarda yaptığı ve bunun sözleşmeye göre kararlaştırılan bedeline hak kazandığı, davalı tarafından kullanılmadığından sunucu ve sözleşmede belirtilen diğer hizmetlerin verilmediği de anlaşılmıştır.
Davacı tarafından düzenlenen 01.09.2014 tarihli faturada, … … uygulaması için 11.800 USD ( USD= 2.1600 TL) karşılığı 25.488,00-TL’nin istendiği ( o tarihde TCMB nin efektif satış kurunun 2.1676 TL olduğu) ancak davacının sözleşmeye göre isteyebileceği miktarın 6.800 USD ve fatura tarihi itibarı ile taleple bağlı kalınarak TL karşılığının 14.688,0-TL, yine taraflar arasında ödendiği konusunda ihtilaf bulunmayan 7.138,70-TL’nin mahsubu sonucu bakiyesinin 7.586,70-TL olduğu görülmüştür. Bu nedenle davacının söz konusu miktarı dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan talep edebileceği, yine fazla istemin yerinde olmadığı da nazara alınarak davanın kısmen kabulüne…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Taraflar arasındaki sözleşmenin esasının “… … (müzik yayını) sistemi kurulması” olduğunu, müvekkili şirket tarafından next pandora hibrit uydu alıcısı aracılığıyla sunulan stream linkinin, asıl edim olan müzik yayını işlevini yerine getirmeye yeterli olduğunu, müvekkili şirketin üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini, asli edim olan … … sistemini kurduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin asıl edimi olan müzik yayın sisteminin kurulmasının ardından davalı tarafın “radyo yayını, canlı yayın ve iyi ki doğdun mesajları” yayınlanması gibi ek taleplerde bulunduğunu, bunun üzerine müvekkili şirketin veprom radio uygulamasını hayata geçirerek bu talepleri karşıladığını, davalı tarafın işbu ek isteklerinin işin esasına yönelik olmadığını, davalı yanın işin gereği gibi ifa edilmediğine ilişkin iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalı tarafından 28.11.2013 tarihli fiyat teklifine konu işin dışında kalan yeni birçok işin ifasının talep edildiğini, dolayısıyla 24.02.2014 tarihli mailde bahsedilen fiyatın davalı yanca talep edilen ek işlere ilişkin belirlenen fiyat olduğunu, zira davalı yan ile 28.11.2013 tarihli teklifte mutabakat sağlandığını, müvekkili firmanın üstlenmiş olduğu hizmeti eksiksiz biçimde ifa ederek davalıya teslim etmiş olmasına karşın bilirkişinin piyasa şartlarında makul fiyat değerlendirilmesi ile ücret tutarını 6.900 USD olarak belirlemesinin ve dava dilekçesinde talep edilmesine rağmen entegrasyon, kurulum ve adam/gün maliyetlerini hesaplama dışında tutmasının kabulünün mümkün olmayıp bu hususlara itiraz edildiğini, bilirkişi tarafından ürünün nihai olarak davalı iş yerine çalışır vaziyette teslim edilememesinden dolayı bu hususların hesaplama dışında bırakılmasının hatalı olduğunu, bu hizmetlerin davacı firma tarafından yapıldığını, işin nihai vaziyette teslim edilmemiş olmasının, bu hizmetlerin hesaplanmasına engel teşkil etmediğini, bu durumların davanın önemli bir kısmını oluşturduğunu, ancak bilirkişi tarafından bu konuda hatalı/eksik değerlendirme yapıldığını, yerel mahkemeye, bilirkişi kök raporuna yaptıkları itiraz üzerine düzenlenen ek raporun da kök raporda belirtilen görüş doğrultusunda olduğunu ve bilirkişinin itirazları değerlendirmeden ek rapor tanzim ettiğini ve bu nedenle hukuka uyarlı olmayacak bir şekilde hüküm tesis edildiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Müvekkili şirket ile davacı şirket arasında sözleşmenin akdedilmediğini, davacının müvekkiline gönderdiği sözleşmelerin tamamının teklif aşamasında kaldığını, dolayısıyla tarafların teknik detayları yer almayan sözleşmeye göre anlaşmaya vardığı gerekçesinin hatalı olduğunu, bu süreç içerisinde davacının müvekkiline sunduğunu iddia ettiği hizmetin tamamen başarısız bir demo aşamasında kaldığını, kendisinin temin ettiği ve ettirdiği aletlerin hiçbiri ile hizmeti gerçekleştirmediğini, davacının ayıpsız, eksiksiz ve çalışır bir yazılımı dahi müvekkiline sunmadığını ve müvekkili şirket ile olan tüm irtibatını keserek aramalara cevap vermediğini, aslen davacının müvekkili şirketin sürekli yeni bir şeyler istediğine ilişkin iddiasının da işin teknik detaylarının bilinmediği ve dolayısıyla klasik … streamingin yeterli olacağı gerekçesinin tamamen hatalı olduğunu ortaya koyduğunu, anılan işin dava dışı üçüncü şirkete 5.912 USD’ye eksiksiz ve ayıpsız bir şekilde yaptırılmış olup, 3 yılı aşkın bir süredir sorunsuz bir şekilde kullanıldığını, hiçbir ayıbı olmayan ve tüm şubelerde aynı anda kullanılabilir durumda olan iş için bu miktar harcandığı dikkate alındığında, hiçbir şekilde kullanılmayan başarısız demo için 6.900 USD değer biçilmesinin hukuka aykırı olduğunu, emsal Yargıtay içtihatlarında da ifade edildiği gibi davacının bir şey yapmaya çalışmış mantığı ile değil, yaptığını iddia ettiği sistemin müvekkilinin ihtiyaçlarını karşılayıp, karşılamadığı ve davacının taahhüt ettiği hizmeti ifa edip etmediği hususlarının tespit edilerek hüküm kurulması gerektiğini, iddia ve beyanlarının yerel mahkemece karşılanmadığını beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, taraflar arasında müzik yayın sisteminin geliştirilmesi konusunda oluşan hukuki ilişkiden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre taraf vekillerinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/145 E., 2018/513 K. sayılı dava dosyasında verdiği 09.07.2018 tarihli kararına yönelik taraf vekillerinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 35,90-TL harcın düşümü ile kalan 44,80-TL harcın davacıdan; alınması gereken 518,25-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 129,56-TL harcın düşümü ile kalan 388,70-TL harcın davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davacı ve davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak ilgili tarafa iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
23.03.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 24.03.2022