Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/258 E. 2021/855 K. 02.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19/07/2017
ESAS-KARAR NUMARASI : …

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili müvekkili ile davalı şirket arasında mesleki risklerini önlenmesi ve bu risklerden müvekkili şirketin korunması amacıyla 31.01.2014 tarihli … konusunda sözleşme düzenlendiğini; … Başkanlığı tarafından denetime gelindiğini ve 14.07.2014 tarihli tutanağın düzenlendiğini, sonrasında 05.08.2014 tarihli rapor ile alınması gereken tedbirlerin gösterildiğini, raporda belirtilen tedbirlerin müvekkili şirket tarafından alındığını;
Davalı şirket tarafından tutulması zorunlu olan iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tespit ve öneri defterlerinin 24.02.2014 günlü bölümünde belirtilen 7 maddelik eksiğe ek olarak 14.07.2014 tarihli kurum tutanağında gösterilen 9 eksik hususun davalı yanca müvekkiline bildirilmediğini ve bu eksiklikler nedeni ile müvekkiline 20.720,-TL idari para cezası uygulandığını, bu bedelin 15.540,-TL olarak ödendiğini ileri sürerek 10.500,-TL’ nin 10.03.2015 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili müvekkili ile davacı arasında bağıtlanmış bir sözleşmenin bulunmadığını; davacının …’nca 14.07.2014 tarihli tutanakta tespit edilen eksiklikleri 8 ay boyunca tamamlanmadığını, kesilen cezaya herhangi bir itiraz ileri sürmeden ödediğini; cezanın eksikliklerin giderilmemesi nedeniyle kesildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince “…taraflar arasında … konusunda hizmet sözleşmesi düzenlendiği, davacı iş yerinde … müfettişlerince yapılan denetim sonucu belirlenen eksikliklerin ve mevzuata aykırılıkların giderilmesi ile ilgili yapılan bildirimlerin, davacı iş yeri tarafından yapılması gerektiği, davalı şirkete söz konusu eksikliklerle ilgili raporların verildiğinin davacı tarafça ispat edilemediği, 16 maddelik eksikliklerle ilgili 14.07.2014 tarihli tutanağı davacı işveren vekilinin de imzaladığı, bu tarihte davacı şirketin eksikliklerden haberdar olduğu, ayrıca … …. Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’nün 18.02.2015 tarihli yazında davacı şirketin tespit edilen eksikliklerin derhal giderilmesinin bildirildiği, davacı şirket tarafından eksikliklerin giderilmemesi sonucu ceza tayini yoluna gidildiği, davacının haberdar olduğu 7 aylık süre sonunda da eksiklikleri gidermemesi sonucu tüm bu hususlardan davacı şirketin sorumlu olduğu, davalı şirketin belirtilen hususlardan sorumlu olmadığı, davacının eksikliklerden davalının sorumlu olduğu iddiasını yazılı delil ve belgelerle de ispat edemediği sonucuna varılmakla, davacının davasının reddine…”karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde:
– Bakanlık tarafından 16 maddeden ceza kesildiğini, bunların 9 adedinin tespit ve öneri defterinde hiç belirtilmediğini, önemli olan kısmın burası olduğunu,
– Bilirkişilerin, davanın tespit ve öneri defterine dayandırıldığını anlamadığını,
– Defterin 24.02.2014 günlü sayfasında, denetimin yapıldığı 14.07.2014 günlü tutanakta belirtilen eksikliklerden 9 adedinin yazılmadığını,
– Defterin gerektiği gibi özenle tutulmadığını,
– Bu hususların sözleşmenin A-a.9, B-c.1, B-c.2 ve B-c.3 maddelerine aykırı olduğunu ve davalının rücuen tazmin yükümlülüğü altında bulunduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının “bozularak ortadan kaldırılmasına” karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NEDEN VE GEREKÇE
Gerek 6331 sayılı … Kanunu hükümleri gerekse davacı yanca davalıya sunulduğu anlaşılan hizmeti konu alan ancak taraflarca imzalanmamakla birlikte fiilen kurulan sözleşme önerisi içeriğine göre … hizmeti veren kuruluşların görevi sadece gözetim, denetim ve bilgilendirme olarak sıralanmakta olup;. eksiklikleri gidermek görevi iş yeri sahibine bırakılmıştır.
Somut olayda davalı şirket elemanı tespit ve öneri defterinin 24.02.2014 günlü sayfasına saptadığı birtakım eksiklikleri yazmıştır. Ancak denetim bundan 5 ay sonra 14.07.2014 günü yapılmış ve İş Kurumu yetkililerince düzenlenen tutanakta gösterilen eksiklikler, davacı şirket yetkilisinin imzası ile bilinebilir hale gelmiştir. Defter ve tutanak arasında farklar olduğu tartışmasızdır ancak para cezası hemen denetimin yapıldığı gün tahakkuk ettirilmiş değildir.
Davacı tutanakta gösterilen eksiklikleri gidermemiş ve hakkında denetimden yaklaşık 7 ay sonra ceza işlemi yapılmıştır.
Defterde birtakım eksiklikler bulunsa da denetimin yapılması, eksikliklerin saptanması ve bu hususun davacı şirket yetkilisince bilinmesi nedeniyle artık sorumluluk bakımından illiyet bağı kesilmiştir. Bu halde davalının sorumluluğuna gidilmesine yasal olanak kalmamıştır.
Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin reddine karar verilmelidir (HMK m.353/1-b.1).

HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… sayılı dava dosyasında verdiği 19/07/2017 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 31,40 TL.’nin düşümü ile kalan 27,90 TL.’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
02/06/2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
….