Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/2555 E. 2021/2081 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 16/05/2018
ESAS-KARAR NUMARASI : ….
Taraf vekillerince, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı SS …… kurucu ortaklarından biri olduğunu, davalının, aidatlarını ödemediği için Kooperatiften ihraç edildiğini, yıllar sonra eksik ve yanlış bilgiler verilmek suretiyle Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. sayılı dosyasından kooperatif üyesi olduğunun tespitine karar verildiğini ileri sürerek, davalının üyelikten kesin ihraç edildiğinin ve işlemlerin usulüne uygun olduğunun tespitine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin, Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin….. ayılı kararıyla kooperatif üyesi olduğunun tespitine karar verildiğini,kesin hüküm olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin……sayılı kararından; Davacı … tarafından Davalı “S.S. … …” hakkında açılan “Kooperatif Üyeliğinin Tespiti” davasında, 24/03/2015 tarihli kararla, “Davanın kısmen kabulü ile davacı ile davalı kooperatif arasındaki muarazanın men’ine, davacının davalı kooperatif üyesi olduğunun tespitine” karar verildiği ve kararın 16/05/2017 tarihinde kesinleştiği, görülmüştür.
Davalı, kesin hüküm itirazını ileri sürmüş ise de, anılan mahkeme kararının davalı ile dava dışı “S.S. … …” arasındaki ihtilâfa ilişkin olduğu ve eldeki davaya kıyasla, sebebi aynı olmakla birlikte taraflarının aynı olmadığı anlaşılmakla, kesin hüküm itirazının reddine karar verilmiştir.
Davacı, Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. sayılı dosyasında mahkemenin eksik ve yanlış bilgiler ile yanıltıldığını ileri sürerek davalının kesin olarak ihraç edildiğinin tespitini istemektedir. Bu iddiaların ileri sürülebileceği yer Mahkememiz değildir. Davalı, davanın reddini istemiştir.
Ortağın, kooperatif üyesi olmadığının tespiti istemi kooperatif tarafından ileri sürülmelidir. Dolayısıyla davacı yönünden eldeki davada aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Keza, kesinleşen Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. sayılı dosyası nedeniyle bu kabil taleplerin ancak kooperatif tarafından ileri sürülmesi mümkündür. Bu sebeple, eldeki davada davacı yönünden hukukî yarar bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan ve hukukî yarar yokluğundan dolayı usulden reddine… ” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Davalının kooperatif üyeliğinden prosedüre uygun olarak ihraç edildiğini, davalının çok sonra Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dosyasında açtığı dava ile üyeliğinin devamına karar alındığını, bu kararın müvekkilinin ve kooperatifin gıyabında alındığını, davalının üyelikten ihraç gerekçelerini ve delillerini mahkemeye sunma imkanı bulunmadığını, bu kararın müvekkilinin ve kooperatifin gıyabında kesinleştirildiğini, bu kararın gerçekleri yansıtmadığını, davalının hem müvekkili hem de o dönem başkanı olduğu …… karşı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin …..E sayılı dosyası ile tazminat davası açtığını, mahkemenin 10. Asliye Ticaret Mahkemesi kararına karşı dava açmak üzere müvekkiline mühlet verdiğini, bunun üzerine bu davanın açıldığını, davacının hem husumetinin hem de hukuki yararının bulunduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Kesin hüküm itirazının reddinin doğru olmadığını, kararın gerekçesinin hatalı olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, davalının dava dışı kooperatiften ihracına dair kararın usulüne uygun olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; taraf vekillerinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. sayılı dava dosyasında verdiği 16/05/2018 tarihli kararına yönelik davacı ve davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 59,30′ arTL istinaf karar harcından, peşin alınan 35,90’ar TL harcın düşümü ile kalan 23,40-‘ar TL harcın davacı ve davalıdan ayrı ayrı alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-İstinaf yoluna başvuranlar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
28/12/2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 30/12/2021