Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/2553 E. 2022/1050 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : KONYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/07/2018
ESAS-KARAR NUMARASI :…

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatife 2007 yılında üye olduğunu ve tüm üyelik yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak davalı kooperatifin 2007, 2008 ve 2009 yılında yapılan genel kurullarda kooperatife ait bir kısım daire ve işyerlerinin kanun ve usule aykırı olarak peşin ödeme karşılığında satıldığını, sabit ve peşin ödemeli ortaklığının sıkı şekil şartlarına bağlı olup acil nakit para ihtiyacı duyulması hallerinde uygulanabileceğini, oysa adı geçen genel kurullarda maliyet hesapları yaptırılmadan farazi şekilde kararlar alındığını, kooperatifçiliğin devlet kontrolünde olduğunu, tüm ortakların hak ve menfaatlerinin eşit şekilde korunması gerektiğini, peşin ortak olarak alınan üyelerin ödemelerini taksitler halinde yaptığını, bu durumun Yargıtay içtihatlarına da aykırı olduğunu ileri sürerek, davalı kooperatifin 29.06.2008 tarihli 2007 yılına ait genel kurulunun 9 nolu, 27.09.2009 tarihli 2008 yılı genel kurulunun 14 nolu ve 20.06.2010 tarihli 2009 yılı genel kurulunun 8 nolu kararlarının ve tüm üyeliklerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
… ve …’nın davaya müdahale talebinde bulunduğu görülmüştür.
Davalı kooperatif yöneticisi; dava konusu kararların eski yönetim tarafından alındığını, şu andaki yönetimin bir kusuru olmadığını, bu nedenle kooperatifin zarara uğradığını, davanın haksız olarak açıldığını savunarak davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “Yapılan incelemede davacının davalı kooperatifin üyesi olduğu, 29/06/2008 tarihinde yapılan 2007 yılı olağan genel kurul toplantısına vekaleten, 20/06/2010 tarihinde yapılan 2009 yılı olağan genel kurul toplantısına asaleten katıldığı, 27/09/2009 tarihinde yapılan 2008 yılı olağan genel kurul toplantısına katılmadığı, 2007 yılı olağan genel kurul toplantısının 9.maddesi ile kooperatifçe inşaatı bitirilen zemin kattaki dairelerin üyeler arasında kura ile verilmesinin üyeler tarafından talepte bulunulmaması halinde 65.000 YTL ‘den aşağı olmamak üzere peşin üye kaydedilmek suretiyle satışının, 2008 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan karalardan 14.maddesi ile peşin üye kaydı ile ilgili yönetim tarafından hazırlanmış olan teklifin ve 2009 yılı olağan genel kurul toplantısının 8.maddesi ile 100.000 TL ‘den aşağı olmamak üzere peşin üye kaydının yapılmasının oy birliğiyle kabul edildiği görülmüştür.
Kooperatif genel kurul kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesiyle davacının katıldığı toplantılarda muhalefet oyu kullandığına ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığı esasen dava dilekçesinde iptali istenen genel kurul kararlarının usulüne uygun olarak kendisine tebliğ edilmediğine ilişkin bir itirazının da bulunmadığı belirtilerek alınan genel kurullarında toplantı yeter sayısına ilişkin Kooperatifler Kanunu 45, temsile ilişkin 49, kararların geçerliliğine ilişkin 51 ve üyelerin yükümlülüklerinin artırılmasına ilişkin 52.maddesindeki karar nisaplarına uyulduğu, alınan kararların batıl olup olmadığının mahkemenin takdirinde olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce toplanan delillerin yapılan değerlendirilmesinde; açılan davanın mahiyeti ve iptali istenen genel kurul toplantısında alınan kararların içeriği 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 45, 46, 47, 51, 52, 53 ve aynı yasanın 98.maddesi delaletiyle 6102 Sayılı Yasanın 445, 446, 447.maddelerindeki düzenlemeler çerçevesinde deliller değerlendirildiğinde dava konusu 2007 ve 2009 yılı genel kurullarına davacının vekaleten ve asaleten iştirak ettiği, sadece 2008 yılı genel kuruluna iştirak etmediği, dava dilekçesi ve müdahale dilekçelerinin içeriğinde toplantı sonunda alınan kararların tebliğine, davacının toplantılara alınmadığına kooperatif kayıtlarının davacı tarafça incelenmesine izin verilmediğine ilişkin herhangibir iddianın bulunmadığı, bu nedenle iptale konu edilen kararların mutlak butlanla batıl olup olmadığının davanın açılması süresi yönünden sonuca etkili olacağı kanaatiyle kararların içeriği incelendiğinde T.T.Kanununun 447.maddesinde belirtilen batıl kararlardan olmadığı mahkememizce kabul edilmiş, bu durumda davacının 1163 Sayılı Yasanın 53 ve T.T.K.’nun 446.maddesinde belirtilen sürede dava açmadığı sonuç ve kanaatiyle” davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Genel kurulda alınan kararların kanuna, hukuka ve eşitlik ilkelerine aykırı olduğunu, kooperatiflerin kar amaçlı kuruluşlar olmadığını, somut olayda kar amacı güdüldüğünün anlaşıldığını, kooperatiflerde aidat ödenmek suretiyle üyeliğin kazanılması gerektiğini, genel kurul kararlarının mutlak butlanla batıl olduğunu, kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
UYUŞMAZLIK :
Uyuşmazlık; davalı kooperatifin 2007 yılına ait genel kurulunun 9 nolu, 2008 yılına ait genel kurulunun 14 nolu ve 2009 yılına ait genel kurulunun 8 nolu kararlarının usul, yasa ve eşitlik ilkelerine aykırı olup olmadığı hususlarında toplanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, davalı kooperatifin 2007 yılına ait genel kurulunun 9 nolu, 2008 yılına ait genel kurulunun 14 nolu ve 2009 yılına ait genel kurulunun 8 nolu kararlarının iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına ve özellikle; davacının 2007 yılı genel kuruluna vekaleten, 2009 yılına ait genel kurula ise asaleten katıldığı, 2008 yılına ait genel kurula ise katılmadığı, iptali istenen genel kurul kararlarının oybirliği ile alınmış olmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/517E., 2018/415K. sayılı dava dosyasında verdiği 03/07/2018 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf harcından peşin alınan 35,90 TL’nın mahsubu ile bakiye 44,80 TL’nın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine,
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,
22/06/2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 22/06/2022