Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : … …
ÜYE : …… …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 04.06.2018
ESAS-KARAR NUMARASI :….
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatife üye olup buna ilişkin tüm aidat borcunu ödediğini ancak davalı kooperatifin taahhütlerini yerine getirmemesi üzerine 19.09.2017 tarihli noter ihtarı ile üyelikten istifa ettiğini, davalı kooperatife ödediği aidatların iadesi için başvurulmasına rağmen cevap alamadığı için takibe geçildiğini, davalının haksız itirazı sonucu takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının iddia ettiği alacağının henüz muaccel olmadığını, müvekkili kooperatifin 08.08.2015 tarihli olağan genel kurulanda alınan karar gereği ortaklıktan ayrılan üyelere 36 aya kadar geri ödeme yapılabileceğinin kararlaştırıldığını, bu durumun Kooperatifler Kanunu’nun 17. maddesine uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…Somut dava konusu olayda davacı üyenin kooperatif ortaklığından istifa tarihi yani istifa yılı 2017 olması, davalı kooperatifin en son genel kurul toplantı tarihinin de 17.06.2017 yani 2017 yılı olması ve bu genel kurul toplantısında da kooperatifin 2016 yılı hesaplarının, bilançosunun görüşülüp karara bağlanmış olması, davacının istifa yılı olan 2017 yılının hesaplarının, bilançosunun görüşüldüğü ve kabul edildiği genel kurul toplantısının gerek davaya konu icra takip tarihi gerekse işbu itirazın iptali davasının açıldığı tarihi itibariyle yapılmamış ve kesinleşmemiş olması, dolayısıyla davacı üyenin talep ettiği çıkma payı alacağının konu edildiği icra takip tarihi itibariyle çıkma payı alacağının henüz muaccel (istenebilir) olmaması,icra takibinin erken başlatılmış olması,hatta işbu dava tarihi itibariyle dahi sözkonusu alacağın muaccel (istenebilir) olmaması nedeniyle,davalının takibe/borca yaptığı itirazları haklı ve yerinde olduğundan davacının işbu itirazın iptali davasının reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar davalı kooperatifçe kötü niyet tazminatı talep edilmiş ve dava da reddedilmiş ise de; davacı üyenin istifaya dayalı çıkma payı alacağıyla ilgili davalı kooperatif hakkında işbu icra takibini başlatırken kötüniyetle hareket ettiğinin davalı tarafça yasal ve yeterli kanıtlarla ispatlanamamış olması ve ayrıca dava konusu takibin ilamsız icra takibi olup itirazla da takibin durmuş olması nedeniyle koşulları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin de reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Mahkeme kararının hukuka uygun olmadığını, müvekkilinin ev sahibi olmak için kooperatif üyesi olduğunu ancak mağdur edildiğini, davalının taahhütlerini yerine getirmediğini, birçok üyenin bu durumda olduğunu, TBK’nun 125/3. maddesi uyarınca müvekkilinin kendi edimlerini yerine getirdiğini ancak karşı tarafın edimini yerine getirmeden sözleşmeden döndüğünü ve kendi ediminin iadesini talep ettiğini, davalının kabulü gerekirken reddinin doğru olmadığını istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, davalı kooperatif üyesi olan davacının 19.09.2017 tarihli noter ihtarı ile üyelikten istifa etmesi nedeniyle çıkma payı alacağının muaccel olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, davalı kooperatifin üyeliğinden istifa etmesi nedeniyle çıkma payı alacağıyla ilgili davalı kooperatif hakkında başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına ve özellikle mahkemece davacının çıkma payı alacağının 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 17. maddesi uyarınca henüz muaccel olmadığının kabulünde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…. sayılı dava dosyasında verdiği 04.06.2018 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 35,90-TL harcın düşümü ile kalan 23,40-TL harcın davacıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
22.12.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 22.12.2021
…