Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/2477 E. 2021/1818 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 30.04.2018
ESAS-KARAR NUMARASI ….
Davalı tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, davalı …’ın müvekkili kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatifin yasal düzenlemelere uygun olarak genel kurulunca, ödenecek aidat miktarları ile üyelerin ödeme yükümlülüklerinin belirlendiğini, üyelik ödemeleri için gecikme halinde %5 faiz alınması kararlaştırılmış ise de TBK’nun getirdiği sınırlara göre bu miktarın yasal faizin iki katı olarak uygulandığını, davalının dava tarihi itibari ile genel kurul kararlarına göre, muaccel olduğu halde ödenmemiş toplam 16.642,29-TL üyelik borcu bulunduğunu belirterek bu miktarın yasal faizin iki katı oranında faiz uygulanmak sureti ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, sunmuş olduğu tahsis ve satış protokolüne göre kendisinin 25.000,00-TL ödeme yapmakla yükümlü olup başkaca bir borcunun bulunmadığını, 22.04.2004 tarihinde imzalanan sözleşmeye göre, kooperatifin 22.04.2016 tarihine kadar kira ödemeyi taahhüt etmesine karşın tarafına 04.08.2016 tarihinde sadece 1.300,00-TL ödendiğini, bu tarihten sonra sözleşme gereği gayrimenkulü teslim edemeyen kooperatifin borçlu olduğunu, mevcut davanın haksız açıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi’nce “…Dosya kapsamı ile davalının davacı kooperatif üyesi olduğu çekişmesizdir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen raporda genel kurul kararları, kooperatif ticari defterleri incelenmek sureti ile kooperatif üyelerinin hak ve vecibelerde eşit olacağı şeklindeki emredici hükümde dikkate alınarak ve uygulanacak faiz oranı yasal faizin iki katı olarak alınmak sureti ile yapılan hesaplama sonucu davacının dava tarihi itibari ile 14.556,48-TL asıl alacağa, 7.715,04-TL faiz alacağı bulunduğu belirlenmiştir.
Davalı rapora itiraz etmiş ise de, itiraz gerekçesi haklı görülmemekle ve davadaki talepte dikkate alınarak rapordaki hesaplama hükme esas alınarak davanın kabulüne…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı istinaf dilekçesinde özetle:
20.04.2004 tarihinde kooperatiften 25.000,00-TL’ye anahtar teslimi ile bir daire almak kaydıyla belirtilen bedeli ödediğini, ancak kooperatifle yapılan sözleşmede 24 ay içerisinde dairelerin teslim edileceği, bu süre öncesinde teslim halinde kendilerinin kalan süre içerisinde rayiç bedel üzerinden kira ödeyecekleri, eğer teslimat gününde olmaz ise kooperatifin kendilerine kira ödeyeceğinin belirtildiğini, kendisinin de bunlara güvenerek 24 aylık aidat ve genel giderleri ödediğini, 4.700,00-TL olan şerefiye payını ise teslim anında ödeyeceğini, uzun süre beklemesine rağmen verilen taahhütlerin yerine getirilmediğini, dolandırıldığı için kooperatif aleyhine dava açtığını ve davanın halen devam ettiğini, mağdur edildiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, aidat alacağının tahsili istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalının istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dava dosyasında verdiği 30.04.2018 tarihli kararına yönelik davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 1.136,83-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 281,71-TL harcın düşümü ile kalan 855,12-TL harcın davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
01.12.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 02.12.2021