Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/2471 E. 2022/852 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

….

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 25.01.2018
ESAS-KARAR NUMARASI …
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Asıl davada davacı vekili; Davacı müvekkilinin davalı ……. …önceki dönem başkanı olan … ‘ın 38 numaralı üyeliğini devralmış olduğunu, kooperatif ile yapılan sözleşme gereği üyelik bedelinin tamamını ödemiş olduğunu, yani müvekkilinin davalı kooperatife herhangi bir edim borcu bulunmadığını, davalı kooperatifin 2007 yılında müvekkiline 6. kat 11 numaralı daireyi teslim etmiş olduğunu, hatta müvekkilinin davalı kooperatife hiçbir borcu kalmadığına dair kooperatif yetkililerince belge dahi verilmiş olduğunu, her ne kadar müvekkiline üyelik borcu bulunmadığı söylenmiş olsa da üyelik borcu bulunduğundan bahisle ihtarname gönderilmeye başlandığını, müvekkili tarafından Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/77 Esas , 2011/257 Karar sayılı dosyası ile ihraç kararının iptali için dava açılmış ve mahkemece ihraç kararının iptali yönünde karar verilmiş olmakla davalı kooperatif tarafından yeni bir ihraç prosedürü başlatılarak müvekkilinin haksız ve hukuka aykırı bir şekilde Kayseri 1.Noterliği’nin 11/05/2012 tarih 10757 yevmiye numaralı ihtarı ile ihraç edilmiş olduğu, her ne kadar ihtarın içeriğinde kooperatif yönetim kurulunun 30/04/2012 tarih ve 330 nolu kararı ile üyelikten ihraç edildiği belirtilmiş ise de bahse konu kararın müvekkiline tebliğ edilmemiş olduğunu belirterek, belirtilen nedenlerden dolayı müvekkili hakkında verilen ihraç kararının iptali ile müvekkilinin üyeliğinin tespitini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili; müvekkilinin davalı kooperatifin önceki dönem olan …’ın 0038 numaralı üyeliğini 06/10/1999 tarihinde devraldığını, devre ilişkin sözleşmeye muhasip üye …, ikinci başkan … ile müvekkili …’nın imza attığını, 10/10/1999 tarihli yönetim kurulu kararı ile yapılan devrin kabul edildiğini, bu üyelik devri karşılığında müvekkilinin …’de bulunan evini verdiğini, ancak evin tapuda devrinin yapılmadığını, …’ın paraya ihtiyacı olduğu gerekçesiyle henüz evin devrini almadan … ismine devrettiğini, evin devir bedelinin tamanını kooperatif üyeliği karşılığında …’ın aldığını, müvekkilinin davaya konu kooperatif üyeliğine karşılık 5.000 TL de kooperatif başkanı olan …’a elden verdiğini, yapılan sözleşme gereğince ödemeler yapılmış, 2007 yılında müvekkiline 6. kat 11 numaralı dairenin teslim edildiğini, kooperatiften müvekkiline borcu kalmadığına ilişkin belge de verildiğini ancak davalı kooperatif tarafından müvekkiline borcu olduğuna dair ihtarnameler gönderildiğini, daha sonra da davalı kooperatifin ihraç kararı verdiğini, bununla ilgili Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/77 Esas ve 2011/257 Karar sayılı dosyası ile ihraç kararının iptaline karar verildiğini, bu kez de davalı kooperatifin ihraç prosedürü başlatarak müvekkilinin 30/06/2011 tarihi itibariyle 43.900 TL birikmiş aidat borcu olduğunu, buna bağlı olarak 30/06/2011 tarihi itibariyle de 19.963,50 TL de işlemiş faiz borcu olmak üzere toplam 63.863,50 TL borcu olduğunu belirtmiş, Kayseri 1. Noterliğinin 11/05/2012 tarih ve …. yevmiye nolu ihtarı ile de ihraç edilmiş olduğunu bildirdiğini, bununla ilgili de Kayseri 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/48 Esas sayılı dosyası ile ihraç kararının iptali davası açtığını, ortaya çıkacak ve mahkemece belirlenecek sair nedenlerle, müvekkilinin davalı kooperatife borcu olmadığının tespitini, talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile ; davacıya yapılan ihraç işlerine karşı Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/257 Esas sayılı dosyası ile ihraç kararının iptali hususunda dava açılmış olduğunu, 3.317,00 TL kooperatife toplam ödemesinin olduğuna karar verilmiş olduğunu ve ihraç kararının iptal edilmiş olduğunu, davacı ödeme yapmayınca haklı olarak davacının üyelikten ihraç edildiğini ve kendisine Kayseri 1.Noterliği 11/05/2012 tarih …. yevmiye numaralı üyelikten ihraç bildirimi gönderildiğini ve ekine de 30/04/2012 tarih ve 330 yevmiye nolu yönetim kurulu kararı eklendiğini ve ihraç bildiriminin 17/05/2012 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu, davacının borcunun tamamını ödeyerek borcunun bittiği iddiasının da yersiz olduğunu, davanın haksız ve yersiz olduğunu savunarak, reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “Dava, davalı kooperatifin üyesi iken yönetim kurulu kararıyla davacının üyelikten ihracı nedeniyle işbu ihraç kararının iptali talebi ve davalı kooperatife borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davalı kooperatiften davacının üyelik dosyasından yaptığı ödemelere ilişkin hesap ekstresinden, kooperatif ana sözleşmesinden, bugüne kadar yapılmış genel kurul toplantı tutanaklarından, davacı hakkında verilmiş ihraç kararından, ihraç kararının davacıya tebliğine dair tebligat evrakından, ihraç kararı öncesi davacıya gönderilmiş ihtarlar varsa herbir ihtardan ve bu ihtarların ayrı ayrı davacıya tebliğine dair tebligat evraklarından onaylı ve okunaklı birer fotokopilerinin çıkartılarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş, istenilen tüm kayıt, bilgi ve belgeler celbedilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Kayseri 1. Noterliğinin 28.9.2011 tarih ve …. yevmiye nolu, 8.12.2011 tarih ve … yevmiye nolu, 11.5.2012 tarih ve 10750 yevmiye nolu ihtarların muhataplarına tebliğ tarihlerini de içerecek şekilde onaylı ve okunaklı birer fotokopileri celbedilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı kooperatiften, davacıyı üyelikten ihraç yönünde alınmış bir kooperatif genel kurul kararı bulunup bulunmadığı hususlarının bildirilmesi istenilmiş, davalı kooperatifçe buna ilişkin tüm kayıt, bilgi ve belgeler celbedilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Kayseri 1. Asliye Ticaret mahkemesinin 2010/77-2011/257 E.K. Sayılı dava dosyası celbedilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Her ne kadar davacı vekili celse arası tanık dinletme gerekçelerini ibraz etmiş ise de davacı vekilinin tanık dinletme gerekçesine dayandığı hususların tanıkla ispatının mümkün olmayan ancak resmi belge ve kayıt niteliğinde ki belgelerle ispatı mümkün olduğundan davacı vekilinin tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiştir.
… …. Sicil Müdürlüğünden …sayılı taşınmazın tüm tedavül kayıtları ile birlikte tapu kayıtlarının mahkememize gönderilmesi istenilmiş, istenilen tüm kayıt, bilgi ve belgeler celbedilerek dosyamız arasına alınmıştır.
…….Müdürlüğünden…. sayılı taşınmazın tüm tedavül kayıtları ile birlikte tapu kayıtları celbedilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememiz dosyasının, Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/77 Esas sayılı dosyasındaki rapor sunan bilirkişiler …. dışında bir muhasebeci ve bir hukukçu bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdii ile davacının iddiaları, davalının savunmaları doğrultusunda, rapor tanzimi istenilmiş, bilirkişiler Muhasebeci bilirkişi Prof.Dr.., Hukukçu bilirkişi Yrd.Doç.Dr….03/02/2016 tarihli raporlarını sundukları, bilirkişiler raporlarında; davacının arsa karşılığı davalı kooperatife üye olduğu ancak kooperatife her hangi bir arsa, bina, vb. resmi devrin söz konusu olmadığı, davacının, davalı kooperatifin üyelikten ihracına yönelik noter kanalıyla göndermiş olduğu ihtarnamelerde geçen, Haziran 2011 tarihine kadar (Haziran 2001 dahil) toplam 43.900 TL aidat borcu bulunduğu ve davacının aidat borcu dışında davalı kooperatif genel kurulunca alınan kararlar gereğince ödenmeyen aidatlar için ayrıca kooperatife gecikme faizi borucu da olduğu, ihtarların zamanında, usulüne uygun yapılmış olmasından ve davacının davalıya karşı halen parasal yükümlülüğünün bulunmasından dolayı ihraç kararının yerinde olduğunun rapor edildiği görülmüştür.
Davacı tanıkları …, …, …, … ve …’nin mahkememizce usulüne uygun bilgi ve görgüsü tespit edilmiştir.
Mezitli ilçe tapu sicil müdürlüğünden yeniden müzekkere yazılarak …. nolu bağımsız bölümün tüm tedavül ve tedavüle dayanak belgeleri celbedilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyaya sunulan raporun mahkememizin 2010/77 E. Sayılı dosyasında alınan rapora atıf yapılmak suretiyle düzenlendiği, 2010/77 E. Sayılı dosyanın ihraç kararının iptali istemi ilişkin olduğu, ihraç kararın iptaline karar verildiği ancak gerekçe olarak ihtarnamelerin usulüne uygun olmadığı hususunun kabul edildiği, bu nedenle anılan kararın ve raporun iş bu davada kesin hüküm niteliği taşımadığı, bilirkişilerce verilen raporun açık denetime elverişli ve yeterli olmadığından dosyanın rapor düzenleyen bilirkişiler ve 2010/77 E. Sayılı dosyasında rapor düzenleyen bilirkişiler dışında resen seçilecek 1 adet muhasebeci ve bir adet kooperatifler konusunda uzman bir bilirkişiye tevdi ile iddia, savunma, ihtarnameler, davacının üyelik dosyası, davalı kooperatifin defter ve kayıtları incelenere, davacının kooperatif ortağı olup olmadığı, ortağı ise üyeliğinin normal üyelik mi peşin bedelli üyelik mi olduğu, davacının üyeliği kimden ve nasıl devir aldığı, davacının üyeliği devir aldığı kişi veya kişilerin üyeliğin ne olduğu, (aidat-arsa karşılığı), davacının ve davacının üyeliği devir aldığı kişilerin kooperatife ne miktarda ödeme yaptığı, davacının üyeliği nedeni ile davalı kooperatife ihtarnamede belirtilen 30/06/2011 tarihi itibarıyla aidat ve faiz borcu bulunup bulunmadığı varsa ne miktarda borcu olduğu, davacı tanıklarının beyanda bulunduğu ödeme miktarlarının kooperatif kayıtlarına geçip geçmediği hususlarında ve davacı vekilinin bilirkişi raporlarına itirazını karşılar şekilde ve ayrıca davalı kooperatatif kaşe ve imzası bulunan ve … 14 Nolu dairenin bedeli ödendi yazılı belge de değerlendirilerek,rapor alınmasına karar verilmiş, kooperatif hukukçu bilirkişi … ile Mali Müşavir bilirkişi …’nın 01/02/2017 tarihli raporlarını sundukları, bilirkişiler raporlarında; davacının davalı kooperatife Kayseri 3. Noterliğinin 06/10/1999 tarihli ve ,,, yevmiye numaralı işlemi ile yapılan sözleşme gereği 38 nolu üyeliğe kabul edilmiş olduğuna, davacının normal üye olmayıp, üyeliği kooperatifi başkanı …’dan devralmış olduğuna, davacının üyeliği devraldığı sözleşmede üyeliği devreden …’ın arsa sahibi olduğuna dair şerhi bulunduğuna, davacının o dönemdeki kooperatif başkanı olan …'(dan Kayseri 2. Noterliğinin 06/101999 tarihli ve 03672 yevmiye numaralı işlemi ile onaylanan sözleşme ile kooperatif üyeliğini devralmış olduğuna, davacının üyeliğini devraldığı kişinin üyeliğinin aidat karşılığı olmayıp arsa karşılığı üyelik olduğuna, ancak kooperatife devredilmiş bir arsa mevcut olmadığından “… 14 nolu dairenin bedeli ödendi”ğine ilişkin yazılı belgenin geçerli olmadığına, davacının kooperatif hissesini devraldığı …’ın kooperatif kayıtlarında 05/04/2011 tarihi itibariyle 3.317,00 TL miktarda ödemesinin gözüktüğüne, davacının üyeliği nedeni ile ihtarnamede belirtilen 30/06/2011 tarihi itibariyle 43.900 TL aidat borcu, 19.963,50 TL işlemiş faiz borcu olmak üzere toplam 63.863,50 TL borcunun mevcut olduğuna, tanık beyanlarında belirtilen o zamanki kooperatif başkanı …’a ödendiği belirtilen Belsin’deki ev satışından elde edilen bedel ile Mersin ili … numaralı meskenin satışı ile ilgili her hangi bir ödeme bilgisine rastlanmadığına, davacının üyeliği devraldığı, …’ın arsa karşılığı davalı kooperatife üye olduğu belirtilmiş ise de kooperatif kayıtlarının incelenmesinde kooperatife yapılmış her hangi bir arsa devrinin tespit edilemediğinin rapor edildiği görülmüştür.
Dosyanın 01/02/2017 tarihli raporu düzenleyen bilirkişi heyetine dosyanın yeniden tevdi ile davacı vekilinin rapora itirazları hususları incelenip değerlendirilerek ve yine düzenlenen raporda davacının davalı kooperatife 30/06/2011 tarihi ile 43.900,00 TL aiadat 19.963,50 TL faiz olmak üzere toplam 63.863,50 TL borcu bulunduğu belirtilmesine rağmen aidat ve faiz hesabı nasıl yapıldığı denetlenemediğinden ve yine faiz hesabı yönünden TBK’nın 120.maddesi de değerlendirilip dikkate alınması suretiyle davacının davalıya asıl dava yönünden varsa 30/06/2011 tarihi itibariyle ne miktarda aidat ve ne miktarda faiz borcu bulunduğu hususunda ve birleşen dava yönünden dava tarihi itibariyle davacının davalıya varsa ne miktarda aidat ve faiz borcu bulunduğu hususunda açık, denetime elverişli ve yeterli ek rapor düzenlenmesi istenilmiş, bilirkişilerin ek raporlarını sundukları, bilirkişiler ek raporlarında; yapılan itirazların tüm safahatları ile incelenip değerlendirildiği, davacının 1996 yılı Temmuz ayı ile 2011 yılı Haziran ayı arasında geçen süre için birikmiş aidat borcunun 43.900 TL olduğuna, davacının aidat borcuna genel kurul kararı uyarınca aylık %1 oranında faiz işletilmesi sonucu davacının birikmiş faiz borcunun 20.033,20 TL (Talebi göre 19.963,50 TL) olduğuna, aidata uygulanan faiz oranının aylık %1 olup, yıllık %12 olduğuna, TBK’nın 120.maddesine göre uygulanan faiz oranında bir isabetsizlik bulunmadığına dair ek rapor sunulduğu görülmüştür.
Dosyaya sunulan delil, belge ve beyanlar, gelen tüm yazı cevapları, bilirkişi heyetinin ayrıntılı ve hüküm kurmaya elverişli bulunan rapor ve ek raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalı kooperatif söz konusu 1. ve 2. ihtarnamelerin tebliğine ve verilen sürelere rağmen edimin yerine getirilmemesinden dolayı yönetim kurulunun 30/04/2012 tarih ve 330 nolu kararı ile davacının üyelikten ihracına karar vermiştir. Bu karar da davacı tarafa noterlik kanalı ile 17/05/2012 tarihinde tebliğ edilmiş, bunun üzerine yasal süre içinde davacının 16/08/2012 günü mahkememize iş bu ihraç kararının iptali davasını açmıştır.
Bilirkişi raporunda da hesaplanıp tespit edildiği üzere davacı kooperatife olan üyeliğinden dolayı ödeme yapmadığı, üyeliğini devraldığı …’ın 5.000,00 TL ödemesi bulunduğu, bunun dışında herhangi bir ödeme yapmadıkları ve kooperatife arsa verdiklerini de iddia ve ispat edemedikleri, dolayısıyla T.B.K.’nın 120. maddesindeki yasal düzenleme de dikkate alındığında davalı kooperatifin üyeliğinden dolayı düzenli olarak aidatlarını yatıran bir ortağın 30/06/2011 tarihine kadar ödemesi gereken aidatları ve giriş aidatı da olmak üzere ödenmesi gereken toplam miktarın 63.863,50 TL olduğu yani davacının üyelikten kaynaklı olmak üzere 30/06/2011 tarihi itibarı ile davalı kooperatife olan borçlarının 43.900,00 TL si aidat yani anapara, 19.963,50 TL’si de talebe göre işlemiş faizi olarak toplam 63.863,50 TL olduğu, davalı kooperatif tarafından davacıya gönderilen 1.ve 2. ihtarnamelerde ise davacıdan borç olarak ödenmesi istenen miktarın anaparaya ilişkin olmak üzere 43.900,00 TL olduğu, yani ödenmesi gereken aidat ve anapara borcundan daha az bir miktarın ödenmesinin ihtarla talep edildiği, işlemiş faiz olarak herhangi bir alacağın istenmediği, 2. ihtarnamede de benzer talepte bulunulduğundan 1.ve 2. ihtarların bu anlamda birbirleri ile aynı ve gerçeğe uygun borç miktarlarını içeren usulüne uygun ihtarlar olduğu anlaşılmıştır. Davalı kooperatif tarafından davacı üyesine ihraç kararı öncesinde usulüne uygun olarak 1. ve 2. İhtarnamelerini düzenleyip yine usulüne uygun olarak Noterlik kanalıyla tebliğ etmiştir. Bu ihtarnamelerin gerek istenen alacak miktarları gerekse ödeme için verilen süreler ve aksine hareket halinde yasal sonuçlarının ne olacağına dair hususlara ilişkin ihtarın yazılı içeriklerine göre 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 88 ve 120.maddeleri de dikkate alındığında ödenmesi istenen aidat miktarının (davalı kooperatif davacıdan ihtarlarla faiz, gecikme zammı talep etmemiştir.) Kooperatifin ana sözleşmesi hükümlerine, genel kurul kararlarına ve kooperatifler yasasına uygun olarak hesaplanıp talep edildiği, bu nedenlerle söz konusu 1. ve 2. ihtarnamelerin gerek şeklen gerekse esas bakımından kooperatifler yasasına ve ana sözleşme hükümlerine uygun olduğu anlaşılmıştır. Usulüne uygun olan işbu 1. ve 2. ihtarnamelere rağmen verilen süreler içinde davacı üye tarafından üyelikten kaynaklı bu borcunu ve yükümlülüğünü yerine getirmemiştir.
Bilirkişilerce davalı kooperatifin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde yaptıkları incelemelere göre davacının üyeliğini devraldıkları dava dışı …’ın da bu üyelik nedeniyle davalı kooperatife herhangi bir aidat ödemesi yapmadığı gibi arsa karşılığı üye olarak kayıtlı olmasına rağmen … tarafından da üyeliğinin karşılığı herhangi bir arsayı da davalı kooperatife devretmediği tespit edilmiştir. Davacı devir aldıkları üyelik nedeniyle devredenin üyelikten kaynaklı tüm hak ve borçlarıyla birlikte üyeliği devralmış olmaları nedeniyle ihtarlarda belirtilen tarihe kadar yatırılması gereken üyelik aidatlarının tamamını yatırmaları ya da arsa devir borcunu yerine getirmeleri veya üyeliğini kendilerine devredenin bu edimlerini ve borçlarını devirden önce eksiksiz olarak yerine getirdiğini ispatla yükümlüdürler. Ancak davacı bunları yerine getirmemiş ve yerine getirildiğini de kesin ve yeterli kanıtlarla ispat edememişlerdir.
Kooperatifler Yasası 23. maddesine aykırı bir şekilde yönetim kurulunca diğer ortaklardan farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesi veya akçalı konularda bir ortağı farklı statüde konumlandırmasına geçerli hukuki sonuç bağlanamaz. Davalı kooperatifin genel kurul kararlarında da sabit fiyata ilişkin bir düzenlemeye rastlanılmamıştır. Hatta genel kurulun zımnen dahi olsa sabit fiyat-peşin ödeme statüsünü kabul ettiğine ilişkin bir uygulaması da bilirkişilerce tespit edilememiştir. Kooperatifler Yasasının 23. maddesi gereğince ortaklar arasında eşit muamele yapılması zorunludur. Nitekim davalı kooperatif yönetim kurulunca dava dışı …’dan üyeliği devralan ve üyelik yükümlülüklerini yerine getirmeyen diğer ortaklar hakkında da ihraç işlemleri yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan tüm sebeplerle davalı kooperatif tarafından davacı üyesi hakkında gönderilmiş ve yukarıda ayrıntılı bilgileri yazılı olan 1.ve 2. İhtarnamelerinin gerek şeklen gerekse içerik olarak Kooperatifler Yasasına, ana sözleşme hükümlerine, hukuka uygun ve geçerli yani haklı ihtarnameler oldukları, bu ihtarnamelerin davacı tarafa usulüne uygun olarak tebliğine ve verilen sürelere rağmen davacılar tarafından üyelikten kaynaklı arsa edim borcunu ya da aidat ödemelerine ilişkin edim borçlarını yerine getirmedikleri, bu sebeplerle davalı kooperatif tarafından davacı üyesi hakkında yönetim kurulunca verilmiş üyelikten ihraç kararının da Kooperatifler Yasasına ve ana sözleşme hükümlerine uygun ve hukuken geçerli olduğu anlaşılmıştır.
Mahkemizce aldırılan iki ayrı bilirkişi heyetince düzenlenen raporların birbirleri ile örtüştüğü denetime açık, yeterli ve kapsamlı olması ve itibar edilmemesi için bir sebep bulunmadığı da dikkate alınarak dava tarihi itibarı ile davacının toplam 63.863,50 TL ödemesi gereken borcu bulunması, dolayısıyla bu üyelik borcunu ödenmeyen davacının ihracına ilişkin yönetim kurulu kararının da kooperatifler yasasına, ana sözleşme hükümlerine, daha önceki genel kurul kararlarına ve objektif iyiniyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olmadığı, iptali ya da butlanı için aranan gerekli ve yeterli koşulların bulunmadığı kanaatine varıldığından sonuç olarak davacının yönetim kurulunun ihraca ilişkin kararının iptalini talep ettiği esas davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesi gereğince üyelerin hak ve borçlarda eşit olması gerektiğinden davacının da diğer üyeler gibi aidat ve varsa gecikme faizi ödemesi gerektiği, ayrıntılı açıklama ve hesaplamaları son alınan bilirkişi heyeti raporunda da belirtildiği üzere, davacının davalı kooperatife üyeliğinden dolayı dava tarihi itibariyle 43.900,00 TL’si aidat, 19.963,50 TL’si de faiz borcunun bulunduğu, bilirkişilerin bu raporu bilimsel, denetime ve hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu, Koopratif Kanunu’nun 35. maddesi gereğince üyeliği devir alan ortağın devredenin tüm borçlarından da sorumlu olmasına rağmen, devir eden ortağın arsa edim borcunu yerine getirmediği, getirmesinin de gelinen aşama itibariyle mümkün olmadığı, Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesine göre ortakların hak ve vecibelerinde eşit olduğu, yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu genel kurul gündemine alarak genel kurulun açıkça onayını almak zorunda olduğu, aksi halde her üyenin kooperatifin diğer üyeleri gibi genel kurullarca belirlenen aidat ve genel yönetim ve alt yapı giderlerinden sorumlu olduğu (Y.11.HD nin 26.06.2006 tarih 2005/7317 E, 2006/7417 K.sayılı ilamı) bilirkişilerce hesaplandığı üzere yukarıda belirtilen miktarda aidat ve faiz borcunun bulunduğu anlaşıldığından, davacının davalı kooperatife borcunun olmadığına dair açtığı birleşen dosyadaki menfi tespit davasının sübut bulmaması nedeniyle reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: bilirkişi raporunun hükme esas alınacak nitelikte olmadığını, müvekkilinin kooperatif üyeliği için kooperatif başkanı …’a …’deki evinin devir bedelinin tamanını verdiği ayrıca 5.000,00 TL ‘de elden ödediğini, bu nedenle 2007 yılında müvekkiline 6.kat 11 numaralı dairenin teslim edildiğini ve müvekkilinin kooperatife hiçbir borcu kalmadığına dair kooperatif mührü ve yetkilisinin imzasını içeren belge verildiğini, müvekkilinin üyelik başlangıcı 06.10.1999 tarihi ile 30.06.2011 tarihleri arasında 12 yıl olduğunu, 12 yıl boyunca hiçbir aidat talep edilmediğini, bu durumun davacının tam olarak edimlerini yerine getirdiğini gösterdiğini, dinlenen tanık beyanlarından davacının yaptığı ödemlerin kooperatif yetkililerince kooperatif kayıtlarına işlenmediğinin anlaşıldığını, hükme esas alınan raporda faiz hesabı ile ilgili olarak da eşitlik ilkesinin gözetilmediğini, davacının üyelik bedelini ev ve nakit para olarak ödediğini, edimini peşin olarak yerine getirdiğinin sabit olduğunu, en kötü ihtimalle yapmış olduğu ödeme kadar kooperatife borcunun olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiğini, yeni bir bilirkişi raporu alınması yönündeki itirazlarının da değerlendirilmediğini ileri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, kooperatif ihraç kararının iptali ile kooperatife borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK m. 353/1,b,1 gereğince; Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1015E., 2018/75K. sayılı dava dosyasında verdiği 25.01.2018 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Asıl davada, Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL’den peşin olarak yatırılan 35,90 TL’nin düşümü ile kalan 44,80 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Birleşen davada, Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL’den peşin olarak yatırılan 35,90 TL’nin düşümü ile kalan 44,80 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
18.05.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 18.05.2022